Sinemanın "Braveheart"ı Mel Gibson sekiz yıllık bir aradan sonra nihayet oyuncu olarak kamera karşısında. Son yıllarda "Apokalipto", "Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi" gibi büyük bütçeli filmlere yönetmen ve yapımcı olarak imza atan Gibson "İntikam Peşinde" filminde tecrübeli bir dedektif olarak kızının katilini bulmaya çalışıyor.
Thomas Craven Boston Polis Departmanı'nda tecrübeli bir cinayet masası dedektifi ve kızını yalnız büyüten bir babadır. 24 yaşındaki biricik kızı Emma evinde vurulunca herkes asıl hedefin Craven olduğunu düşünür. Ancak kısa zaman sonra Craven bu durumdan şüphelenmeye başlar ve kızının ölümünü araştırmaya karar verir. Araştırma onu, kızının gizli yaşamına, devletin gizli işlerine ve kanıtları yok etmekle görevli devletin gizli adamı Darius Jedburgh'e götürür.
POLİTİK ELEŞTİRİ
BBC'de altı bölüm olarak yayınlanmış olan "Edge of Darkness" serisinden sinemaya aktarılan "İntikam Peşinde" politik gerilim türünde başarılı bir uyarlama. Devletin karanlık noktalarına uzanan bir cinayetin izini süren hikaye, soğuk savaş döneminin ağır eleştiriler altındaki Thatcher yönetiminden ilham alıyor. Her ne kadar bir cinayetin peşinde de olunsa dönemin politikaları ve ekonomik sıkıntıları fonda hemen yerini alıyor. Bu nedenle "İntikam Peşinde" filmine sadece bir cinayet filmi demek haksızlık olur.
TV Dizisini yöneten Martin Campbell sinema filminde de aynı başarıyı tekrarlıyor. Daha önce "James Bond" serisinden bir filme de imza atan Campbell atmosfer yaratmada ve oyuncu yönetiminde başarısını konuşturuyor. Bond gibi bir aksiyon ağırlıklı filmden sonra Campbell "İntikam Peşinde" adeta bir "auteur" sineması örneği sunuyor. Yönetmen kadar filmin bir diğer kozu ise Oscarlı bir kalem olan William Monahan. "The Departed/Köstebek" filmi ile bu ödüle uzanan Monahan kalemini konuşturmuş.
"İntikam Peşinde" filmini baştan sona omuzlayan ise "Mel Gibson" oluyor. Sinemaya " Mad Max", "Cehennem Silahı" gibi filmlerle giren Gibson yıllar içerisinde birbirinden önemli filmlerle sinema tarihinde ve sinemaseverlerin gönlünde yer aldı. "Cesur Yürek/Braveheart"
filmiyle Oscar dahil birçok ödül alan sanatçı yönetmenlikte de en az oyunculukta olduğu kadar iyi olduğunu kanıtladı. Bu filmin ardından birçok tartışmaya neden olan "Vatansever" filmini çekti. "Bir Zamanlar Askerdik", "Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi", "Apokalipto" gibi art arda ses getiren birçok filmde yapımcı/yönetmen olarak yer aldı.
Özellikle "Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi" filmi ile Yahudi cemaatinin şimşeklerini üzerine çekti. Çünkü bu film açık açık Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesinden Yahudi tacirleri sorumlu tutuyordu. Yönetmenliğini yaptığı "Apokalipto" filmiyle de yok olan Maya uygarlığını gündeme getirdi. Oyuncu olarak en son sekiz yıl önce "İşaretler" filminde rol alan Gibson "İntikam Peşinde" filmiyle de şeytanın bacağını kırmış oluyor. Uzun bir aradan sonra Mel Gibson'ı izlemek güzel olacak. Tek hayıflandığım "Darius Jedburgh" rolünü kabul eden Robert De Niro'nun çekimlere başladıktan sonra filmden vazgeçmesi.
İyi seyirler.
Haftanın Filmi
İlişki Durumu: Karmaşık
Jane'in üç yetişkin çocuğu, başarılı bir Santa Barbara pastahane/restoranı ve on yıl önce boşandığı eski kocası avukat Jake'le dostça bir ilişkisi vardır. Fakat Jane ve Jake oğullarının üniversite mezuniyeti için kendilerini şehir dışında bulduklarında, işler karışmaya başlar. Birlikte yedikleri masum bir yemek düşünülmeyen bir şeye dönüşür-yeni bir ilişki. Jake çok daha genç olan Agness'le evlidir ve Jane artık, diğer kadındır. Jane'in mutfağını değiştirmek için işe alınan mimar Adam yeniden alevlenen bu aşkın ortasında kalır. Boşanmasının etkilerini atlatmaya çalışan Adam, Jane'e aşık olmaya başlar, ancak çok geçmeden bir aşk üçgeninin parçası olduğunu fark eder.Jane ve Jake kendi hayatlarına mı devam etmeli, yoksa aşk ikinci turda gerçekten daha mı güzeldir? Merly Streep, Steve Martin ve Alec Baldwin'in başrolünü oynadığı bu şahane komediyi asla kaçırmayın.