Geçen hafta kadim dostum Can Çelebi ile birlikte Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sinema Bölümü'nün konuğuyduk. Sebebi ziyaretimiz Can'la birlikte çektiğimiz "Kara Koyun" adlı belgeselin gösterimiydi. Sağ olsunlar kendi üniversitemiz kadar, İzmir Ekonomi ve Yaşar Üniversitesi de bu özel gösterime ilgi gösterdi.
"Kara Koyun"u ne yazık ki sadece özel (kapalı) gösterimlerde seyirciyle buluşturabiliyoruz. Çünkü bize destek veren, filmde konuşma cesareti gösterenleri korumamız gerekiyor. Bu nedenle de yurt dışında rahat rahat gösterirken yurt içinde filmimizin böyle muamele görmesi içimizi sızlatmıyor değil. Sizi daha fazla merakta bırakmadan bir iki satırla "Kara Koyun"dan bahsedeyim.
GAY CİNAYETİ
Ahmet Yıldız, 15 Haziran 2008'de Üsküdar'da kurşunlanarak öldürüldü. Yıldız bu cinayetten kısa bir süre öncesine kadar bir Kürt aşiretine mensup olan ailesi tarafından gay olduğu için tehdit ediliyordu. Konuyla ilgili olarak Üsküdar Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmasına rağmen gerekli önlemler alınmamıştı. Bu cinayeti öğrenen İngiliz Gazetesi "The Indepented" konuyu "Türkiye'nin ilk töre gay cinayeti" olarak tüm dünyaya duyurdu. Cenazesine ailesi sahip çıkmadığı için Ahmet Yıldız kimsesizler mezarlığına gömüldü.
Türk dostu Hollandalı işadamı Johan Houwer, işte bu haberi okuduğunda çok etkileniyor ve Amsterdam'da yaşayan sevgili Can'ı buluyor. Bu konu hakkında bir şeyler yapmak istiyor. Çünkü kim olursanız olun yaşamak herkesin hakkı. Ve bu hakkı tanrıdan başka hiç kimse elinizden alamaz. Ben bu belgesele onların teklifleriyle dahil oldum ve Türkiye'deki yapımcı-yönetmen tarafını üstlendim. Özellikle Avrupa'dakiler, Türkiye'deki bütün ailelerin çocuklarını cinsel yönelimlerinden dolayı cezalandırıp cezalandırmadığını merak ediyorlardı. Bu ülkede öteki olmak nasıl bir şeydi?
"Kara Koyun" belgeselinde bu trajik cinayetten yola çıkarak film boyunca işte bu sorulara cevap aradık. Asla Ahmet Yıldız'ı ailesinin öldürüp öldürmediği filmimizin ana teması olmadı. İstanbul'daki ilk gösterimde yoğun ilgi nedeniyle filmi dört kez göstermek zorunda kaldık. Hollanda'da Kültür Bakanlığı'nın desteği ve katılımıyla bir gece düzenlendi. Yine Hollanda'da bir vakıf, filmi göçmen aileleri eğitmek için istedi. "Kara Koyun"un yolculuğu Kanada'dan Atina'ya sürerken, Amsterdam'da Gülden Ildız'ın master tezine konu oldu.
TEŞEKKÜRLER
"Kara Koyun"un Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde gösterilmesi Can (Çelebi) ve benim için ayrı bir önem arz ediyor. İkimiz de oradan mezunuz ve kendi üniversitemizin en iyi sanat okullarından birisi olduğunu gönül rahatlığıyla iddia edebilirim.
Berlin Film Festivali, Altın Ayı ödüllü "Bal" filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu, yönetmen Türkan Derya ve Kudret Sabancı, oyuncu Şahika Tekand ve Vahide Gördüm bu okulun gururla hatırladığı mezunlardandır.
Her yerde olduğu gibi İzmir'de de film çok iç acıtıcı ve sert bulundu. Ama ilk kez Ahmet Yıldız'ın Kürt kimliği ve törelerle ilgili eleştiri aldık. Üzgünüm, yaşanılan gerçek buydu ve onun Kürt, Türk ya da Ermeni olmasının bir önemi bizim için yoktu. Olayın kendisi, gencecik bir delikanlının yaşam hakkının töreler gereği elinden alınması ilgilendiriyordu bizi.
"Kara Koyun"un İzmirliler ile buluşmasını sağlayan başta Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof Dr. Halil Yoleri'ye, Dekan Yardımcısı Yardımcı Doç. Dr. Faik Kartelli'ye, Yardımcı Doç. Dr. Ragıp Taranç'a ve destek veren herkese çok teşekkürler.
Haftanın Filmi
Turist
Angelina Jolie ve Johnny Depp'i bir araya getiren "Turist" son ayların en iddialı filmi. Frank, kırık kalbinin acısından kurtulmak için Amerika'dan İtalya'ya gider. Venedik'te, olağanüstü etkileyici bir kadın olan Elise'le tanışır. Elise'in onunla karşılaşması aslında tesadüf değildir. Frank, bir ilişkinin ardından koşarken aslında etrafında tehlikeli entrikaların döndüğünü fark eder. Angelina Jolie ve Johnny Depp "Turist" filminde oyunculuklarıyla büyülerken, fonda yer alan nefes kesici Venedik manzarası da en az onlar kadar ilgi görecek.