Gençler kadar büyüklerin de "Küçük Prensi" olan Harry Potter'ın romandan sonra sinema macerası da şahane bir final filmiyle sonlanıyor. Harry Potter ve Ölüm Yadigarları-Bölüm 2'de Harry ilgili tüm sorular cevap buluyor, Hogwarts'taki savaş ardından Harry'nin Voldemort ile arasındaki hesaplaşma kesin bir sonuca bağlanıyor. Adım adım finale yaklaşırken seyirci için yapılan şaşırtmacalara bu arada dikkat.
NEREDE KALMIŞTIK?
Dilerseniz önce Harry Potter Ölüm Yadigarları 1'i hatırlayalım: Harmoie, Harry ve Ron hocaları Dumbledor'un yokluğunun verdiği acıyla Voldemort'un ruhunun parçalarını sakladığı "hortkuluklar"ın peşine düşmüşlerdi. Eğer hortkulukları imha edebilirlerse Voldemort'u ve onun kötülüklerini yok etmiş olacaklardı. İlk film son üç hortkuluğu bulmak için Harry ve arkadaşlarının büyücülük okulu Hogwarts'a geri gelmeleriyle bitiyordu. "HP Ölüm Yadigarları 2" işte bu noktada başlıyor. İlkinde üç hortkuluğu öldüren Harry ve dostları için Voldemort'u yok edebilmek için geriye sadece üç hortkuluk kalmıştır. Bunlar da en iyi Gringotts Büyücü Bankası ve Hogwarts Büyücülük Okulu'nda saklanmaktadır. Harry ve müritleri onların peşine düştüğünde Voldemort ve şürekası "Ölüm Yiyenler"le kanlı bir savaşın içinde bulurlar kendilerini.
ÇETİN MÜCADELE
Harry Potter serisinin final filminde Hogwarts'a saldıran "Ölüm Yiyenler"le "iyi" büyücülerin arasındaki savaş ön plana çıkıyor. Başlardan kitabın iki bölüm halinde çekilmesi daha çok ticari olarak algılandığı için epey bir eleştirilmişti ama finali seyrettikten sonra bunun yerinde bir karar olduğunu söyleyebilirim. Sinema -ve edebiyat- tarihine geçmiş bir kahraman da böylesi bir finalle elveda demeliydi. Hiçbir şey aceleye getirilmeden, flashbacklerle geçmişe giderek ve puzzle şeklindeki bilgiler tamamlanarak adeta bir kreşendoyla Harry finale ulaşıyor. Voldemort ile Harry Potter arasındaki mücadelenin romandaki gibi şiddetli bir büyücüler savaşı ancak bu uzunlukta çekildiğinde amacına ulaşabilirdi. Nitekim de öyle olmuş.
Kuşkusuz bu kararda serinin son üç filmini yöneten "David Yates"in de parmağı olduğunu söyleyebiliriz. Harry Potter'ın sekiz filmlik macerasındaki en başarılı üç filmi yöneten Yates hem bu seriyi bir istikrara kavuşturmuş hem de romanların ruhunu sinemaya başarıyla aktarabilmiştir. Harry'nin belki de talihsizliği yola hep farklı yönetmenlerle devam etmiş olmasıdır. Chris Columbus'un ilk imza attığı film şeker bir çocuk filmi gibiydi. Daha sonra farklı yönetmenlerin elinde gerçek ruhuna kavuşabildi. Romanların yazarı J.K. Rowling'in gönlündeki Terry Gilliam başından beri yönetmenlik koltuğuna oturuyor olsaydı emin bambaşka filmler izliyor olacaktık.
"HP ve Ölüm Yadigarları-Bölüm 2" her bir kitabı/filmi merakla beklenen Harry Potter serisinin en önemli filmlerinden biri. Hatta görsel efektler Oscar'a kadar uzanırmış gibi gözüküyor. Bu manada çok etkileyici ve heyecan verici olduğunu söyleyebilirim. Hiçbir zaman Harry Potter fanatiği olmadım ama karşımızda da başarılı bir final filminin olduğu bir gerçek. Kaçırmayın, eğlenin.
Haftanın Filmi
Çatı Katı /Loft
Hepsi evli olan beş arkadaş metresleriyle rahat buluşmak için lüks bir çatı katı kiralarlar. Her birinde birer anahtar vardır. Çatı katında çıplak bir kadının cesedinin bulunmasıyla hepsinin planı bozulur ve kendi aralarında suçlamalar başlar. Ülkesi Belçika'da gişe rekoru kıran bu filmi kaçırmayın.