Cumartesi günü İzmir, kelimenin tam anlamıyla "Bakanlar Geçidi" yaşadı. Aslında sadece tek gün de sayılmaz, tam dört bakan üç gün boyunca Denizli'den Aydın'a, Manisa'dan İzmir'e uzanan programlarıyla ve yaptıkları açıklamalarla, İzmir ve Ege'nin uzun süredir beklediği pek çok müjdeyi ilk ağızdan verdiler.
Dünkü manşetimizde "4 bakan 6 müjde" dedik ama bugün de devamını veriyoruz aslında. Haber sayfalarımızda okuyacağınız için detaylara girmek istemiyorum. Ancak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Deniz Ticaret Odası'nın konuğu olarak Hilton'da düzenlenen toplantıda yaptığı adeta bir manifesto niteliğindeki konuşmasından alıntılar yapmazsam olmaz.
Ankara'dan da yakından tanıdığım Bakan Yıldırım'ın mesafeli görüntüsüne rağmen, sohbete başladığınızda esprili ve olayları hemen kavrayan ve çözümü de getiren pratik bir siyasetçi olduğunu hemen anlarsınız.
Görevde olduğu 7 yıl içinde, İzmir ve Ege'ye yaptığı hizmeti yıllardır yazıyoruz. Ve, yazmaya da devam edeceğimiz belli. 5 yılda İzmir'e yaptığı yatırım (eski parayla) tam 3 katrilyon 200 trilyon lirayı buldu dersek, bize hak vereceğinize eminiz. Bakan Bey'in vizyonunu, bir yıllık, 5 yıllık değil, 2023 ve 2050 yılının yatırımlarını hesap eden vizyon tasarımı olarak aktarırsak; biraz daha konuyu açmış oluruz.
LAF DEĞİL, İŞ
Cumartesi günkü konuşmasında, "2023'ün Türkiye'sini planlarken -bu arada 2023'ün özelliği, Cumhuriyetin 100. yılının kutlanacak olması- Türkiye planlamasında İzmir'i işaret ediyoruz. İzmir-Ankara ve İzmir-İstanbul otoyolu projemiz bundan" diyerek bu iddiasını ortaya koyuyor zaten.
Kamu yatırımlarının yüzde 55'inin Karayolları projeleri olduğunu hatırlatalım ve sadece 2009 yılında tam 7 katrilyon liralık ödenek ayrılmıştı yollar için. Bu yılki hadef, hacmi yüzde 50 arttırmak ve Yap-İşlet-Devret Projeleriyle genişletmek. Burada en fazla önem verilen projelerin başında; İzmir-İstanbul otoyolu geliyor.
7 yılda tamamlanması beklenen ve 7 milyon dolarlık tahmini bedel biçilen bu yolun, İZSİAD Başkanı İlknur Denizli'nin de çağrısı ve İzmir lobisinin ısrarıyla, Bakan Yıldırım tarafından kabul gördüğünü, dün sizlere duyurmuştuk. Bugüne kadar 13 hükümet, 24 bakan eskiten bu projenin ilk kazması önümüzdeki günlerde eş zamanlı olarak vurulacak. Bunun kazancı sadece İzmir'e değil, güzergah boyunca yer alan Manisa için de geçerli olacak.
Keza, kruvaziyer turizminde ayakbastı parasını ödeyen İTO'ya da önemli bir "açılım" yaptı Bakan Bey. Turist sayısı 300 binleri bulunca, turist başına alınan 2 dolarlık paranın şimdilik en azından yarısını üstlenecek olan bakanlık, önümüzdeki günlerde ayakbastı parasının alınmasını kaldırırsa da hiç şaşırmayalım. Özetle; siyasetçi laf değil, iş üretendir. Bakan Yıldırım, laftan çok iş yapmayı sevdiğini kanıtladı.
Bakan Yıldırım her fırsatta İzmir'e karşı sevgisini ve ilgisini söyler, karşılığını da verir. İzmirliler'in de bu sevgiyi ve ilgiyi karşılıksız bırakacağını sanmıyoruz. Nitekim; İTO yönetiminin "İzmir şehrine katkı ödülünü" bu yıl Bakan Bey'e verme yönünde karar alacakları haberleri bunu doğruluyor.
23 Nisan kutlu olsun
Cumartesi günü bakanların ve bizlerin de bir başka uğrak yeri, TRT'nin İzmir merkezli yapacağı Turizm ve Belgesel kanalı'nın açılış töreniydi. Bu gecenin evsahibi de elbette TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin idi.
Ulaştırma Bakanı Müşteşarlığı dönemin de PTT Bank gibi dev projelerle dikkat çeken Şahin, göreve geldiği günden bu yana TRT'ye fark attırıyor. Belgesel'in bir ceza değil, tercih edilen program olduğunun öncülüğünün kamu televizyonu tarafından yapılmasını çok önemsiyorum. Bu törende sırasında yine İzmir ve bence Ege için de çok önemli müjde alındı.
Yıllardır Antalya'da yapılan TRT 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği ilk kez geçen yıl İzmir'de yapılmış ve bölgeye çok büyük bir sinerji kazanmıştı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bu yılki Şenliklerin de İzmir'de yapılacağı haberini verince; bunun artık gelenekselleşeceği yönünde kuvvetli sinyaller de aldık. 2009'un artık sonlarına gelirken, İzmir ve Ege için güzel haberler alıyoruz.
Umarız, yeni yılı karşılarken de benzer güzellikler konuşulur.