Ege'nin kendi gazetesi Yeni Asır, İzmir ve Ege'nin en ciddi ekonomik açılımını sağlayacak konusuna "Alsancak Limanının özelleştirilmesinde" tarihi bir süreci başlattı. Global-Hutchison-Ege İhracatçı Birlikleri'nin kazandığı ihalede "mali boyutu sebebiyle" tıkanmaya giden süreçte çok önemli bir adımı, TOBB'a ortaklık teklif ettiğini herkesten önce haber alarak ve haber vererek farkını bir kez daha ortaya koydu. Pazartesi günü birkaç saatliğine İzmir'e gelen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na, konsorsiyumun ortağı olması teklifi, rapor halinde ikinci kez sunuldu. Hisarcıklıoğlu ile yaptığım görüşmede, raporu inceleyeceği, rantabıl olup olmadığı sorusuna alacağı yanıta göre, yönetime sunacağını söylemiş, en geç bir hafta içinde kararlarını açıklayacağını belirtmişti. Milyar dolarlık bir ihalede, bu temkin son derece doğal elbette. Kaldı ki Rifat Başkan, 1.5 milyon işadamının sorumluluğunu taşıyor. Biz de, Ege'nin gazetesi olarak sadece İzmir ve Ege değil, Türkiye için hayati önem taşıyan bu ihalede üzerimize düşen görevi yapmış, bütün İzmir ve Ege'deki işadamı, siyasetçi ve yerel yöneticilere çağrıda bulunmuştuk. "Bu konuyu namus meselesi yapın ve herkes elini taşın altına soksun" demiştik.
Çağrımızın, Aydın, Manisa, Denizli, Muğla, Uşak, Balıkesir sanayi ve ticaret odaları başkanları ile belediye başkanlarından büyük destek geldi. İzmir'den de başta Ekrem Demirtaş, Ender Yorgancılar, Aziz Kocaoğlu olmak üzere bu işe sahip çıkıldığını ortaya seren açıklamalar geldi. Ancak birkaç gündür herkes bana, Liman deyince, denizcilik deyince ilk akla gelen isim olan Lucian Arkas'ı soruyordu. Yurtdışından dönen Bay Arkas ile görüşmemiz kaçınılmazdı ve sevinerek söylemeliyim ki, Bay Arkas'ın sözleri, herkesi biraz daha umutlandıracak nitelikte.
BAY ARKAS
Öncelikle, benim "namus meselesi" dediğim liman özelleştirmesine Bay Arkas daha güzel bir isim verdi ve "Milli Dava" dedi. Şimdi sözü kendisine bırakıyorum: "Bu iş bizim milli davamız. Gelinen noktada, sürecin tıkandığı görülüyor. Burada, ihalenin sıfırdan gerçekleşmesinin, süreci yıllarla ifade edilecek kadar uzatacağı sürpriz değil. Ancak TOBB gibi, şahsın değil, milyonlarla ifade edilen kişinin üyesi olduğu bir kuruluşun şemsiyesi altında, önderliğinde bu sürecin ele alınması çok doğru. Bize de düşen, TOBB'a yardımcı olmak, herkesin çorbada bir miktar da olsa tuzunun olmasıdır..."
Bay Arkas'ın formülü çok açık. Başta kendisi ve İzmirli işadamlarının yer alacağı bir heyet, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nu ikna edecek "yanınızdayız" denilecek. TOBB, kamu ve özel bankalardan, söz konusu ihalenin bedelinin en azından yarısı kadar bir destek aldığı takdirde, kalan miktar için, herkes elini taşın altına koyacak.
Peki, bundan sonrası nasıl olacak? Yani, şirket yapısının değişmesi, hakim hisselik yapısı ve yönetim nasıl belirlenecek? sorularının yanıtı da belli Bay Arkas için: "İşin mali boyutu halledildikten sonra, bu kısım en kolayı. Bürokratik işlemleri çok kolay aşarız. Elimizde paramız olduğu ve İzmir ve Ege olarak TOBB ile ortak hareket ettiğimizi ortaya koyduğumuz takdirde, Ankara'ya gidip süre uzatımı istenir. İki-üç aylık süre içinde de, her tür ayrıntı tamamlanır."
Bu teklifi Ankara'nın yani devletin kabul edip etmeyeceği noktasında Bay Arkas'ın endişesi yok. Çünkü, "1 milyar 275 milyon dolar gibi bir rakamı devlet kaybetmeyi göze alamaz. Çünkü, ihale yenilendiği takdirde bu miktarın olması çok zor..."
VE; HİSARCIKLIOĞLU
Bay Arkas'ın sözlerinin ardından söz söylemesi gereken tek kişi vardı; TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu. Arnavutluk'tan konuştuğum Rifat Başkan, her zamanki temkini elden bırakmadı ancak yine de umutlu konuştu. Hala raporu incelemeyi sürdürüyor. Sürecin, finans boyutunun eksik olduğu ve bunu TOBB ile tamamlamak istendiğini hatırlatıp, fizibıl olup olmadığına bakacağını söyleyip şu mesajı veriyor: "Ben, 1.5 milyon üyeme hesap vereceğim. O yüzden ince eleyip sık dokumak durumundayım. Kullanacağım kredinin geri dönüşü olduğunu görürsem, neden hayır diyeyim?" Ağırlıklı olarak ticari boyutuyla baktığını söyleyen Rifat Başkan, İzmir için gerekli gördükleri lojistik bölge ve fuar projelerini de bu boyutuyla desteklediklerini hatırlattı. İzmirli ve Egeli yatırımcıların da konsorsiyuma dahil olmaya hazır olduklarını hatırlattığımda gayet açık ve net konuştu: "Zaten, onlarsız olacağını hiç düşünmedim ki..."