• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

Seferberlik zamanı

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.01.2010, 00:00
Bir kadın olarak futbol, hayatımın "en önemli" hobilerinden birisi değil. Ancak; bir sektör olarak futbolu her zaman çok ama çok önemsediğimi söylemeliyim. Hem ekonomik hem sosyal yaşamın en önemli unsurlarından birisi olduğu açık. Dünyada "futbol ekonomisi" denilen bir terim kullanılıyor ki; bunun karşılığı; 150 milyar euroları buluyor. Türkiye'deki büyüklük için 500 milyon euro gibi rakamlar konuşulsa da; futbol öyle bir sektör ki; kendisi için 1 birim gelir sağlarken; tekstilden turizme, ulaştırmadan yiyecek-içecek sektörüne kadar tüm yan sektörlere 9 kat fazla katkısı oluyor.
Bugünkü manşetimizin konusu futbol gibi olabilir ilk bakışta ama benim asıl önemsediğim yönü; Avrupa Futbol Maçlarının 2016'da Türkiye'de yapılması durumunda; ana üslerden birisi olacak İzmir'in kazanacaklarını gözler önüne sermek. EURO 2016'nın Türkiye'de yapılması kararı, aslında genel olarak Türkiye için bir kazanç. Ancak; Yeni Asır olarak bizim önemsediğimiz elbette İzmir tarafı. Çünkü; bu gerçekleştiği takdirde; 8 maçla İstanbul'dan sonra 7 maçın oynanacağı kent olarak İzmir, en fazla müsabakanın yapılacağı ikinci sırada yerini alıyor. Her zaman söyledik, söylemekten bıkmadık, bıkmayacağız; Bugün İzmir'in süper ligde yer alan bir takımı olsaydı; bunun kente katacağı katma değerin ekonomik ve sosyal karşılığı inanılmaz boyutlarda olurdu. Bu öngörüye katılmayan tek bir Allahın kulu olduğunu da zannetmiyorum.

EGE KAZANACAK
Gelelim, asıl meselemize; Türkiye'nin EURO 2016 adaylık süreci aslında uzun zamandır devam ediyor. Bu süreçte; başta Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) olmak üzere, Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı ve hükümet canla başla çalışıyor. Federasyonun başında bir İzmirli olarak Mahmut Özgener'in olması bir şans ki; EURO 2016'nın Türkiye'de yapılması durumunda en fazla maçın oynanacağı ikinci yer olarak İzmir'in seçilmesinde kendisinin katkısı olduğu açık. Hükümet kanadında ise; bizzat Başbakan'ın ilgilendiği bu süreçte, AB'den Sorumlu Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış görevlendirildi. Hemen her hafta bir veya iki ülkede temasları olan Bakan Bağış, her gittiği yerde, tüm muhataplarına Türkiye'nin EURO 2016 için ne kadar istekli ve hazır olduğunu ve desteklerini beklediğini anlatıyor. Aynı şekilde bu kararı alacak olan UEFA'nın ikinci adamı, Asbaşkanının Şenez Erzik olması da bir başka şans elbette.
EURO 2016 için bazı rakamlar verdik sizlere. İnsanın heyecanlanmaması mümkün değil. Son UERO 208 İsviçre-Avusturya ortaklığındaki Şampiyonada 1.1 milyon bilet için 8.7 milyon kişi başvurmuş ve 140 milyon euro bilet geliri elde edilmiş. Dünyadan 7 bin medya mensubu şampiyonayı takip etmiş. 200 ülkede canlı yayın yapılmış. 2016'da bu rakamların çok daha fazla artacağı kesin. Çünkü; hem takım sayısı 16'dan 24'e çıkıyor hem 31 olan maç sayısı 51'e çıkıyor. Bu da, cironun yaklaşık yüzde 50 oranında artması demek oluyor. 3 milyonu aşkın futbolseveri bir araya getirmesi beklenen şampiyona, Türkiye için çok ama çok kapsamlı ve önemli bir atılım ve açılım sağlayacak. Turizmden tutun da tanıtıma, ekonomiye ve hatta kentlerin kazanacağı eserlere (stadyum gibi) kadar genişletebiliriz bu kazanımı.

RAKİP YİNE İTALYA
Peki; İzmir için ne demek oluyor bu şampiyona? Bana sorarsanız; EXPO kadar önemli derim ben. Kılpayı kaçırılan EXPO şansımız, EURO 2016 ile geri dönebilir. 7 maçın oynanacağı İzmir, bu süreç içinde turizmden ulaşıma, otelden, yemek sektörüne kadar öyle geniş bir yelpazede kazanacakları ile, üzerindeki ölü toprağını atabilir. Sadece İzmir değil, bölge ekonomisine katkısı olacağı açık. UEFA Asbaşkanı Şenez Erzik, çok doğru söylüyor. Bu konunun sadece TFF veya Ankara'ya yani hükümete bırakılmaması gerektiği, başta sivil toplum örgütleri, işadamları ve meslek birlikleri olmak üzere herkesin, elini taşın altına koyması gerekiyor. Bir kent ve kentlilik bilinci içinde; uluslararası lobi faaliyeti için örgütlü bir çalışma yapmak şart. Bu, sadece İzmir'in işi olmayabilir ama, Türkiye'deki 8 il arasında bu "morale" en fazla ihtiyacı olan kent, bence İzmir... O yüzden; isimlerini tek tek burada sayamayacağım tüm işadamları, Ticaret Odası, Sanayi Odası ve diğer sivil toplum örgütleri, dışarıda ticaret yaptıkları büyük-küçük tüm yabancı işadamlarına; herkesin, şampiyona için Türkiye'nin tercih edilmesi yönünde lobi yapması; öncelikli olarak görevi olmalı. Ticari kişi ve örgütler, kentimizin lobisini yapmak için Federasyon ve hükümete destek olmalı. Kadere bakın ki; tıpkı EXPO'daki gibi en güçlü rakibimiz yine İtalya. Ama; bu sefer "keşke" dememek için, Türkiye için, İzmir için İtalya'ya karşı kendi lobimizi en etkin şekilde yapalım. Yoksa, yine çok önemli bir fırsatı daha kaçıracağız, bilesiniz...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA