• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

Kadın liderler

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.02.2010, 00:00
Bir süre önce İstanbul'da keyifli bir öğlen yemeğinde birlikte olduk Sevgili Ümran Beba ile.
Yazarımız Seda Kaya Güler ile birlikte üç kadın, hem iş yaşamını hem aile yaşamını konuştuk. Kendisi anne tarafından Aydınlı, hemşehrim yani. Aydın doğumlu aynı zamanda. Boğaziçi Üniversitesi'nden mezuniyetiyle birlikte iş yaşamına adım atmış. 1994 yılında Türkiye Pazarlama Direktörü olarak başladığı PepsiCo'nun Güneydoğu Avrupa Bölge Başkanlığı'na atanması sadece 5 yıl içinde olmuştu. Henüz bu göreve geleli bir yıl dolmuşken de bu kez; Asya Pasifik Bölge Başkanlığı'na getirildiği haberi geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. Bu görev; dünyada 18 ülkeden sorumlu olması anlamına da geliyor aynı zamanda. Ülkelerarası bir görevden söz ediyoruz. Henüz genç denilebilecek bir yaşta; 46 yaşında ve iki çocuklu bir anne o aynı zamanda.
İstanbul'daki sohbetimizde 5 ve 8 yaşındaki çocuklarından söz ederken gözlerinin içinin ayrı ışıldadığına da tanık olmuştum. Bunca yoğunluğuna rağmen, çocuklarıyla geçirdiği vakit konusunda son derece duyarlı ve keyifli olduğu da her halinden belliydi. Pepsi gibi bir dünya devi şirkette çok önemli bir göreve gelen Ümran Hanım'dan söz ederken, başarısıyla birlikte kadın ve anne olduğundan söz etmezsem olmaz. Kariyerinde basamakları tırmanırken, aile ve çocuk sahibi olmaktan vazgeçmedi Ümran Hanım. Zor olanı seçti ve ne tesadüftür ki; her atama döneminde aynı zamanda çocuklarına hamile idi. Bu süreçte elbette eşinin desteği çok önemli ve bu desteği sonuna kadar bulduğunu keyifle ve gururla anlatıyor. Kariyerindeki bu yükseliş sadece kendisini ve ailesini değil, Türkiye'yi de gururlandırıyor. Bir dünya şirketinin tepe yönetimindeki tek Türk ve kadın olma gururu bu. Coca Cola örneğinde Muhtar Kent gibi onun da; en tepe göreve gelmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Ümran Beba örneğini verirken, bugünden itibaren Seda Kaya Güler'in kaleminden başlayacağımız yazı dizisini de hatırlatmak istedim. Son yıllarda Türkiye'de, üst düzey görevlerde daha çok kadın görmek sadece biz kadınları değil, erkek profesyonellerin de dikkatini çeken ve memnuniyet veren bir gelişme. AB yolundaki Türkiye için çok ama çok önemli göstergelerden birisi. Yazı dizimizde; alanlarında en önemli dünya şirketlerinin tepe yönetimindeki kadınları, kariyer süreçlerini anlatmaya çalışacağız. PepsiCo'dan Ümran Beba (aynı zamanda Aydınlı, yani Egeli), İntel'den Ayşegül İldeniz (henüz 40 yaşındaki bu genç kadın bir Karşıyakalı aynı zamanda), Vodafone'dan Serpil Timuray, Şişecam'dan Gülsüm Azeri, HSBC Genel Müdürü Piraye Antika, Akbank'tan Suzan Sabancı Dinçer, Sabancı Holding'ten Güler Sabancı, Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahın ve TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner. Bizden de çok güzel örnekler olacak; Yaşar Grubunun başındaki İdil Yiğitbaşı, İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Meraal İnci Zaim, İTB'den Işınsu Kestelli ve İlknur Denizli gibi lider kadınları da konuk edeceğiz. Milyar dolarlara hükmeden lider kadınların liderlik yolunu ve sürecini anlatmaya çalışacağız. Kadın girişimcilere çok güzel örnek olabilecek pek çok ayrıntı bilgi bulacağına eminim.

Süper Lig için
İzmir, tam yedi sezondur Süper Lig'i televizyonlardan izliyor. Futbolseverler, söz futboldan açılınca bir İzmir ekibini İstanbul'un üç büyüklerine karşı değerlendirememenin üzüntüsünü yaşıyor. Maddi imkansızlıklar ve yanlış hamleler İzmir'in futbolda zirveye çıkmasını engelledi ve takımlarımız hep son dakika golü ve şokuyla bir türlü Süper Lig'e çıkamadı. Ama, bu sezon farklı. Bank Asya Birinci Lig'de zirveye İzmir damgası vuruluyor bu sezon. İlk 2 takımın direkt olarak Süper Lig'e çıkacağı, ilk 6 içinde olanların da Play-Off şansı yakalayacağı grupta ilk 6'da 3 takımımız var; Buca, Karşıyaka ve Altay. Bunların içinde öyle bir ekip var ki; bu sezon sadece İzmir'i coşturmakla kalmıyor, herkesi şaşırtıyor; Bucaspor.
Ben, başarı öykülerini dinlemeyi de anlatmayı da severim. Yukarıda, başarılı kadınlardan sözettim, şimdi de sürpriz yaparak herkesi şaşırtan bir başarıya imza atan Bucaspor bu öyküyü hakediyor. Türkiye'nin en zor liglerinden Bank Asya 1. Lig'e gelişi de kolay olmadı Buca'nın. Kurulduğu 1984'ten bu yana 3. ligden başladı, istikrarlı ve emin adımlarla ilerleri ve bugünlere geldi. Oyuncularıyla, yöneticileriyle ve elbette taraftarlarıyla birlikte sabretti, azmetti...
Bakmayın siz son maçta Boluspor'a yenilmesine. Başarmanın ilk kuralı; inanmaktır. Herkes önce inanacak ve çalışacak. Ama, bunun yanında herkesin üstüne düşen bir görev var. İzmir'in bütün kulüplerini olduğu gibi Bucaspor'a gönül ve destek vermek herkesin görevi. Şu anda Süper Lig'e en yakın görünen takım için; İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, elini taşın altına koydu, mali yardımı yapıyor. TEB Ege Bölgesi'nin başarılı Müdürü Gökhan Sertöz'ün dahiyane fikri ile ortaya çıkan TEB Taraftar Kartı ile her hafta rakibini yenen ve ilk 6'da olmak kaydıyla berabere kalan tüm kulüplere maç başına 10 bin 500'er liralık kaynak aktarılıyor. İZVAK da kulüplerin arkasında.
Herkes bugünü bir milat saymalı ve Bucaspor başta olmak üzere İzmir kulüplerini Süper Lig yolunda daha güçlü kılmak için elini taşın altına koymalı. Vali, Belediye Başkanı, işadamları, esnafı, siyasetçiler ve medyasıyla hepimizin görevi bu. Çünkü; futbol bir sektör. Sadece bir spor değil, ekonomik ve sosyal olarak kentin kalkınmasında öncü rol oynayan aktörlerin başında. Bunu unutmayın...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA