• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

Mazereti olmayan kent

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.03.2010, 00:00
Bu hafta sonu İzmir, Manisa ve Aydın, kelimenin tam anlamıyla Ankara çıkarmasına sahne oldu. Bakanların yanı sıra, cumartesi ve pazar günlerini dolu dolu İzmir ve Manisa'da geçiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çok önemli mesajlar verdi.
Yoğun programı arasında, gazetelerin yöneticileriyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Gül, devletin en üst makamlarınca İzmir'in bundan sonra daha yakından ilgi göreceğini anlattı.
Şu sözleri çok önemliydi: "İzmir, dünya metropolleriyle yarışacak bir kent ancak, bu özelliği ve özellikleri yeterince değerlendirilemiyor. Tarih, ekonomi, tarım, kültür ve sosyal yaşamın her alanında hepsinin bir arada bulunduğu, özetle mazereti olmayan bir kent."
Ben, bu tanımlamayı çok sevdim. Gerçekten de, İzmir taşra kenti değil. Madem, Türkiye'nin batıya açılan kapısı, ticarette öncü, tarihsel zenginliği, kültürel bilinci ile bir dünya kenti haline gelen İstanbul'dan eksik kalır yanı olmadığı gibi, avantajlarının olduğunu söylemek bile abartı değil.
Ancak, üzerinde bir ölü toprağı hali, kabuğunu kıramayan hali, tüm bu zenginliklerini yeterince değerlendirmeye, ortaya çıkarmaya da yetmiyor, günden güne geriye giden bir durum ortaya çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Gül, "İzmir büyüklüğünü yeniden keşfetmeli" derken de çok önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Bu noktada, 115 yaşındaki Yeni Asır'a atıfta bulunarak, Türkiye'nin en eski gazetesi olarak, basındaki ağırlığını da hatırlattı. EXPO, kabuğunu kırma noktasında en önemli fırsattı ama son fırsat değildi elbette. Nitekim, EXPO sürecinde yapılan tüm tanıtım çalışmalarının meyvalarının önümüzdeki birkaç yıl içinde alınması, işten bile değil.
Yabancı yatırımcıları İzmir'e ve bölgeye çekmek için girişimlerin önemini hatırlatırken, son yaptığı Hindistan ziyaretinde, Hindistan'dan Mısır'a, Endonezya'dan Suudi Arabistan'a kadar pek çok ülkede 28 oteli bulunan Hintli otelcilik devi Oberoi Group'un İzmir'de 5 yıldızlı otel yapmak üzere hazırlık yaptığını öğreniyoruz.
Yıllık 230 milyon dolarlık cirosu bulunan firma, İstanbul boğazında da lüks otel yeri arayışında.

Yaz Davos'u Çeşme'de

Ve, çok önemli iki konu daha paylaşalım sizinle. Cumhurbaşkanı Gül, bizim de Yeni Asır olarak ısrarla önerdiğimiz ve takip ettiğimiz İktisat Kongresi için ilk kez bir tarih verdi. 2011 içinde yapılması planlanan Kongre sadece Türkiye değil, bölge için çok önemli olacak. Hükümet ve bürokrasinin hazırlıklarını yürüttüğü kongrenin uluslararası boyutta olması asıl önemli olan.
Cumhurbaşkanıyla görüşmemizde, daha önce İTO Başkanı Ekrem Demirtaş'ın ortaya attığı bir teklifi hatırlattık: Bu kongrenin her yıl veya belli bir rutinde tekrarlanmasının karara bağlanması. Hatta, Dünya Ekonomik Forumu'nun (Davos toplantıları) yaz toplantılarının burada yapılması önerisini hatırlattık.
Cumhurbaşkanı Gül, bu teklifle yakından ilgilendi. Hatta, akşam EBSO'nun Hilton'da verdiği yemekte bu konuyu Demirtaş ile tekrar konuştu. Demirtaş, "Davos'un patronu Klaus Svhwab'ın Türkiye'nin gönlünü kalıcı olarak almasının en önemli adımının, bu teklifi kabul etmesi olacağını" ileri sürdü.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Gül, Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu'na, Davos'un Patronu Schwab'ı Ankara'ya davet etmesiyle ilgili not yazdırdı.
Küçük bir hatırlatma yapalım: İki yıl önceki Davos toplantılarında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Gazze'deki Filistinli çocuklara yapılan şiddeti anlattığı oturumda moderatörün taraflı tutumu sebebiyle tartışma çıkmış ve Başbakan Erdoğan, unutulmaz "one munite" çıkışıyla oturumu terk etmişti. Bu olay sonrasında Schwab, hem moderatör adına özür dilemiş hem de Türkiye'ye gelmişti.
Hemen her fırsatta Türkiye'yi ve Türkleri çok sevdiğini dile getiren Davos'un patronunun, Cumhurbaşkanı Gül'ün davetini kabul etmesi ve Yaz Davos'u Toplantıları adı verilecek toplantıların Çeşme'de yapılmasını kabul etmesi durumunda, sadece Başbakan Erdoğan'dan değil, tüm Türk halkından da en anlamlı özürü dileyeceği açık.

Çinli Dev İzmir'e
Ve, hafta sonuna dair son notumuz, son dakikaya kadar gizlenen bir "yatırım zirvesi" haberiyle ilgili. İTO Başkanı Ekrem Demirtaş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Vali yardımcısının, Yeni Asır olarak defalarca manşetten duyurduğumuz Çin'in üçüncü büyük otomotiv üreticisi DFM'nin Türkiye'ye yapacağı 250 milyon dolarlık yatırımı İzmir'e çekmek üzere yetkililere sunum yapmak için İstanbul'a gittiğini öğrendik.
Ancak, İzmir'in rakipleri de çok güçlü, Konya ve Gaziantep de yarışta yerini alıyor. Yaklaşık bin kişiye istihdam sağlayacak yatırımla ilgili, gerçekçi önceliklerimiz ve avantajlarımız dışında, lobi faaliyetlerimizin devam etmesi gerekiyor.
Vali Kıraç ve İTO Başkanı Demirtaş, bir süre önce DFM'nin genel müdürüne ve DFM'nin faaliyet gösterdiği Wuhan Eyaleti'nin belediye başkanına birer mektup göndermiş ve özelliklerini anlatmıştı.
Yıllık cirosu 15 milyar doları bulan firmanın istihdam sayısı da 12 binin üstünde. Honda, Nissan, Citroen, Peuget ve KIA'nın resmi üreticisi olan DFM'nin 400 milyon TL'yi bulan yatırımı için İzmir'i seçmesi durumunda sadece İzmir değil, tüm bölgeye hareket getireceği açık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA