İzmir Ticaret Odası'nda devrim gibi bir karar "oy birliği" ile alındı. Çarşamba geç saatte geldiği için haber, sayfalarımızda hakettiği yeri bulamadı. O yüzden bugün tekrar veriyoruz.
Meclis Üyesi Asuman Nardalı Tokuş'un Meclis'e sunduğu öneri, "erkek egemen" odalarda, kadın üyelerin de artık hakettiği kadar temsil edilmelerinin yolunu açacak.
Her bir meslek komitesinde (ki; bu rakam İTO'da 87) en az 1 firma sahibi kadın üyeye seçilme kontenjanı sağlamayı içeren bu teklif ve temenni kararının, TOBB ve Gümrük-Ticaret Bakanlığı'na da iletilmesi ve ilgili kanunda değişiklik yapılmasının talep edilmesi kararlaştırıldı.
125 yıllık İTO'ya yakışan bu kararın, diğer tüm oda ve borsalara da örnek olmasını bekliyoruz. Asuman Hanım'ın çok yerinde bir tespiti var; "Ben; kadınların yolunu açın demiyorum. Yolumuz zaten açık. Biz biraz davet bekliyoruz."
Ve bence bu kararın erkek egemen bilinen İTO'da OY BİRLİĞİ ile alınması daha da önemli bir mesaj. Başkan Ekrem Demirtaş ve Meclis Başkanı Selami Özpoyraz'ın şahsında tüm İTO camiasının görevi, şimdi bu kararı TOBB'a taşımak. Anadolu Kaplanları olarak bilinen, Anadolu sermayesini yani gerçek sermayeyi temsil eden TOBB camiası da bu çağrıyı karşılıksız bırakmayacaktır.
81 ilde 160 ilçede, 365 oda ve borsası olan (Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret, Ticaret Borsası) TOBB'da, 10 bin 513 Meclis üyesinin 4'te birini bile kadın kontenjanına ayırsa ve hatta İTB Başkanı Işınsu Kestelli gibi Yönetim Kurulu Başkanlığı örneğini çoğaltsa; şu Anadolu Kaplanları'nın sesinin nasıl daha gür çıkacağını varın siz tahmin edin...
"Kara Liste Kabusu"
Dün, posta kutuma CHP Manisa milletvekili Hasan Ören'den çok önemsediğim bir bilgi geldi. Hasan Bey'in "Kara Liste Kabusu" adını verdiği durum, ticaret yapan büyük-küçük tüm iş insanlarının ve aslında herkesin korkulu rüyası.
Bankaların, borçlarını ödemeyen müşterilerinin isimlerini halk arasında "Kara Liste" olarak bilinen Merkez Bankası (MB) Risk Merkezi'ne bildirmesi, bir nevi ticaret erbabının veya normal insanların kredi sabıka kaydı oluyor.
Ancak; borç miktarına bakılmaksızın, bankaların 1 lira da olsa 1 milyon lira da olsa müşterilerinin kimlik bilgilerini MB'ye bildirmesi ve çoğunlukla 10-20 TL'lik borçlar yüzünden insanların isimlerinin bu kara listeye girmesi, ticari anlamda büyük sıkıntılara sebep oluyor.
İlginçtir; aynı durum Hasan Bey'in de başına gelmiş; haberi olmadığı 17 TL'lik borç yüzünden MB'nin Kara Listesi'ne girmiş ismi.
Oysa; sözkonusu banka kendisine böyle bir borcu olduğunu bildirmeden işleme koymuş bu durumu. Ne ekstre ne bir tebligat göndermeden kimlik bilgileri MB'ye bildirilince, ticari anlamda sıkıntıya girmiş. Bu durumda olan milyonlarca insan var. Kredi almak veya kredi kartı limitini arttırmak için bankaya başvurduğunda haberi oluyor insanların. Ama, sıkıntı bununla da bitmiyor. MB'ye bir dilekçe verecek ve hangi banka tarafından "kara listeye alınmasının" istendiğini soracaksınız.
10 gün sonra yanıtı alacak, borcu ödeyecek, banka işlemi düzeltecek ve Kara Liste'den çıkarılmayı bekleyeceksiniz!
Ören'in teklifine destek
Bir aydan fazla süren bu işlem, vatandaş için tam bir eziyet. Hele ki, ticaret yapan bir kişi iseniz; saatlerin öneminin olduğu ve ticari itibarınızın ne hale geleceğini bir düşünün.
Oysa; Anayasa'nın 20. maddesinin son fıkrasıyla, her vatandaş kendisiyle ilgili yapılan her işlemden haberdar olma hakkına sahiptir.
İşte bu sebeple, MB'nin TC kimlik numarası ve e-devlet şifresi ile internet sitesi üzerinden her vatandaş bu bilgilere ulaşabilmelidir. Böylelikle, bankaların da iş yükü azalacaktır.
Tamamen bankaları koruma amaçlı yürüyen bu uygulama, vatandaşların da bilgi alabileceği bir sisteme dönüştürülmelidir. Şeffaf devlet anlayışı da bunu gerektirir.
Bu durumun değişmesi için MB kanunun ilgili maddesiyle ilgili Hasan Ören'in verdiği yasa teklifini, iktidar-muhalefet ayrımı olmaksızın bütün milletvekillerinin desteklemesi bir görevdir.
Yeni Asır olarak biz bunun takipçisi olacağız...