• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kadınlar nereye gidecek?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.09.2009, 00:00
Aile ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Selma Kavaf, geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Çankırı ziyaretinde, önemli açıklamalarda bulundu.
Anlaşılan o ki, "Devlet beni kocamın şiddetinden korumadı" diyerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuran ve Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum ettiren Nahide Opuz, hükümeti önlem almaya yöneltmiş.
"Eşinden dayak yiyen ve karakoldan evine gönderilen kadınlarla ilgili kötü örnekler yaşadık. Şiddet gören kadın, bizim kurumlarımız yerine, evine gönderiliyor. Daha ağır şiddete uğruyor. Geri dönülmez sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bunun önlenmesi için yönetmelik hazırladık." diyen Kavaf, İçişleri Bakanlığı ile protokol imzalandığını da sözlerine ekledi.
Yeni uygulamaya göre, hem karakola gelen kadın hem de görevli polis form dolduracak, kadını eve gönderen polis, bu formun altına imzasını atacak. Daha sonra bir problem yaşandığında karakoldaki polis de hukuki sorumluluk taşıyacak.

KADINLAR GÜVENDE Mİ?
Gazetelerde yer alan haberlerde, böylece "Eve gittiğimizde eşlerimiz, karakola sığınıp onları şikayet ettiğimiz için öfkelenip daha fazla dövüyordu" diyen kadınların artık geleceğe güvenle bakabileceği dile getiriliyor.
Bakan Kavaf'ın, yapılan uygulamanın ailenin bölünmesine yönelik bir çalışma olmadığını, aile bütünlüğünün çok önemli olduğunu dile getirmesinin de altı çiziliyor.
Ayrıca bu uygulama sayesinde, şiddete uğrayan kadının, evine dönmek mi istediği, yoksa sığınma evlerine gitmek mi istediği görülecek ve takibi yapılacağı da belirtiliyor.
Habere ilk tepki, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Selma Acuner'den geldi ve "Hükümet, şiddete uğrayan kadını eve göndermek yerine sokağa mı gönderecek?" diye sordu.

RESMİ RAKAMLAR

Acuner'in böyle düşünmesinin nedeni resmi makamlar tarafından belirlenen rakamlar.
. Türkiye'de kadın nüfusu yaklaşık 36 milyon civarında.
. Devlet Bakanlığı'na bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün yaptırdığı bir araştırmaya göre, ülkemizde her 10 kadından 4'ünün şiddete maruz kalıyor.
. Bu oran, kırsal kesimde ise 5'e yükselmektedir. Akademik araştırmalarda rakamlar daha ürkütücü boyutlara ulaşıyor.
. Şiddet gören kadınlar için mevcut kadın sığınma evi sayısı ise sadece 52.
. Bunlardan 27'si Devlet Bakanlığına bağlı SHÇEK'e ait ve yatak kapasitesi sadece 593.
. Belediyelere ait 20, valilik ve kaymakamlıklara ait 3, sivil toplum kuruluşlarına ait 2 sığınma evi bulunuyor.
. 75 milyona yaklaşan nüfusu ile Türkiye'de sadece 52 sığınma evi mevcut iken, bu sayının 9 milyon nüfuslu İsveç'te 160, 5,5 milyon nüfuslu Slovakya'da ise 109 olduğunu da vurgulayalım.

ÇÖZÜM NE?
"Türkiye'deki 52 sığınma evi, 1200 yatak kapasitesi ile ihtiyacı karşılamaktan tamamen uzaktır." diyen Selma Acuner'e göre, "Sayın Bakanın, 'Dayak yiyen kadını eve göndermek yok, formlar hazırlayarak şiddet mağduru kadınların nereye gitmek istediğini tespit edeceğiz' demesi gerçek koşullarla bağdaşmaktan çok uzaktır."
Peki, ne yapılması gerekir?
Acuner'in yanıtı şöyle:
. Önce kurumsallaşma sağlanmalıdır. Mağdur kadınların çoğunluğu sığınma evini tercih ederse, ne olacak? 1200 yatakla kimi, nereye yerleştireceksiniz? Sokağa mı göndereceksiniz? Öncelikle ve acil olarak sığınak ve yatak kapasitesinin yerelde de yaygınlaştırılarak sağlanması gerekir.
. Ayrıca form hazırlamaya hiç gerek yok çünkü polis merkezlerine başvuran şiddet mağduru kadınlar için 'aile içi şiddet vakaları kayıt formu' çok önceden zaten hazırlanmış ve resmgörevlilere bu konuda yıllar boyunca eğitimler de verilmiş durumda. Bu sistemin hızla uygulamaya geçirilmesi sağlanmalıdır.
. Var olanı yeni bir öneri gibi sunmak, ne yazık ki 'temenni politikalarından öteye geçemez'


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA