Ayvalık'ta düzenlenen Zeytin Pazarı'nı gezerken Ege Orman Vakfı'nın standı ilgimizi çekti. Poster ve broşürleri incelerken, vakfın basın ve halkla ilişkiler sorumlusu Sırma Buğdaycı'dan da bilgi aldık.
Vakıf, 1995 yılında, Bakioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Bakioğlu tarafından kurulmuş. Adnan Menderes Hava Limanını güzelleştirmek için 700 dekarlık yerleşim alanını ağaçlandıran Bakioğlu, ağaçlandırmanın ve ormanların korunmasını sürekli kılmak amacıyla da Ege Orman Vakfı'nı kurar.
Vakfın esas amacı, öncelikle yanan orman alanlarında ve bozuk orman alanlarında ağaçlandırma yapmak. Toplumun çevre bilincini arttırmak, ağaç ve orman sevgisini pekiştirecek eğitim faaliyetlerinde bulunmaksa diğer faaliyetler arasında yer alıyor.
AĞAÇLANDIRMA
Peki ağaçlandırma nasıl yapılıyor? Önce Çevre ve Orman Bakanlığı ile ağaçlandırma protokolü imzalanıyor. Ağaçlandırılacak alan iş makineleriyle teraslanıp fidan dikilecek hale getiriliyor. Etrafına tel örgü çekiliyor. Ağaçlandırma projesine uygun olarak Orman Mühendisleri nezaretinde fidan dikimlerini yapıyor.
Beş yıl süreyle de her fidanın Nisan-Mayıs aylarında çapası yapılıyor. Kuruyan fidan olursa değiştiriliyor. Daha sonra fidanlar ağaç olup ormana karışıyor. Vakıf tüm bu hizmetleri TC Çevre ve Orman Bakanlığına karşılıksız veriyor.
Buğdaycı'nın verdiği bilgilere göre, geçen yıl 905 bin fidan dikimi yapılmış. Bu yılın için öngörülen rakam 1 milyon. Bunun yüzde 80'i gerçekleşmiş. Vakıf kurulduğu günden bu yana da 7 milyon fidanın ağaç olup ormana karışmasını sağlamış.
ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI
Zeytin ağaçlandırması da vakfın faaliyetleri arasında. Bunun için 2002 yılında Türkiye'nin en büyük Zeytin plantasyonu, İzmir-Menderes Oğlananası Beldesi hudutları içinde 900 dekarlık alana 30 bin adet Gemlik ve Ayvalık çeşidi zeytin fidanı dikilerek gerçekleştirilmiş.
2007 yılında da 20 ton zeytin hasadı yapılarak, 21 bin kavanoz siyah sofralık zeytin hazırlanmış. Pazarda bu zeytinlerin tadına da baktık ve birer kavanoz satın aldık. O zaman öğrendik ki, satılan her kavanoz zeytin için bir orman ağacı fidanı dikiliyor. Bu yıl piyasaya çıkacak sızma zeytinyağından elde edilen gelirle de orman fidanı dikilmeye devam edilecek.
Vakfın yöre köylüsün kalkındırma ve eğitim çalışmaları da var. Kısacası çok önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza atmış vakıf kurucuları ve çalışanları. Biz vatandaşların da bu çabalara destek olması gerekiyor. bunun için, fidan bağışında bulunulabilinir. Bir fidan bağışı 4 TL. Öğrenciler için ise 3 TL. İster kendi adınıza birkaç fidan dikin, ister binlerce fidan bağışlayarak anı korusu veya ormanı oluşturun. Gönüllü olarak da çalışabilir, eğitim, tanıtım, projelendirme ve kaynak geliştirme faaliyetlerinde görev alabilirsiniz.
Tadılması gerek...
Geçtiğimiz akşam İstanbul'un en güzel manzarasına sahip restoranlarından Wogue'da İstanbul'a kadeh kaldırdık. Türk şarapçılığı deyince akla gelen ilk isimlerden Doluca, 2006 yılından beri, "İstanbul Kadeh Kaldırıyor" etkinliği düzenliyor ve İstanbul'un seçkin restoranlarında her biri özenle seçilmiş Türk ve dünya şaraplarını kadehte tatma fırsatı sunuyor.
Bu yılki etkinlikte 62 farklı lezzet vardı. Tabii ki hepsini tatma imkanı bulamadık ama içlerinden birkaçını denedik. Özellikle de gecenin yıldızını. Bu yıldız, Doluca'nın her yıl sınırlı sayıda ürettiği özel şaraplarından Signium 2007. O gece öğrendik ki bu şarap, farklı ülkelerden 325 şirazın katıldığı "Dünyanın En İyi Şirazları" yarışmada gümüş madalya almış.
Syrah du Monde yarışmasına katılan şaraplar, sektörde 15 yılın üzerinde deneyimi olan şarap ve üzüm uzmanlarının şarapta uluslararası kalite standartları ve yönetmeliklerini temel alarak yaptıkları titiz bir değerlendirmeye tabi tutuluyor.
Doluca tarafından her yıl o hasadın en iyi üzümleriyle sınırlı sayıda üretilen Signium, Latincede iz, işaret anlamına geliyor ve Doluca şarap yapımcılarının imzasını taşıyor. Damakta güçlü bir tat bırakan, gövdeli bir şarap olan Signium 2007'nin bir diğer özelliği ise 12 ay boyunca Fransız ve Amerikan meşe fıçılarda eskimiş olması. Mutlaka tadılması gereken bir şarap.