• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Hıncal ve Haşmet farkı!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.12.2009, 00:00
İster istemez bugün de sevgili Hıncal Uluç'tan söz edeceğim. Konu kadınlar ve erkekler çünkü. Kadınların beğenileri, erkeklerin hataları da diyebiliriz. Son zamanlarda sık sık "Kadınların neden kendisini sevmediğini" sorgulayan eski patronuma haddim değil yol göstermek ama bir saptamada bulunabilirim.
Malumunuz her yerde olduğu bizde de 'Alacakaranlık efsanesi' sürüp gidiyor. Özellikle genç kızlar arasında. Önce kitabı okundu: 4 kitaptan oluşan Alacakaranlık serisi hala yok satıyor. Şimdi filmine gediliyor; birincisi gibi ikincisi de gişeleri altüst ediyor.
Geçen gün de bahsettiğim gibi kitap ölümsüz aşkı anlatıyor, aşk için yapılan fedakarlığı. Sonsuza dek sevmeyi.
Hıncal Uluç da pazar günkü köşesinde filmle ilgili bir yazı yazdı. "Sonsuza dek sevmek nedir? İnsanlar gerçekten sonsuza dek sevebilirler mi? Böyle bir şey var mı?" diyerek konuya girdi ve, "Şimdi, özellikle genç kadınlar arasında bir 'Sonsuz Aşk' kıyameti kopuyor. Ben de meraktan gittim" dedi ve başladı filmi kötülemeye. Daha doğrusu dalga geçmeye.

KÜÇÜMSEME!
Ne vampir vampirmiş, ne kurt adam kurt adam. "İlle de ısır beni, ben de vampir olayım, sonsuza dek sürer aşkımız" diyen Bella'yı da gerzek yerine koyuyor, ısrarla onu reddeden Edward'ı da.
Kendince nedenleri şöyle sıralıyor:
"Birincisi.. Kız sonsuz aşkı mı istiyor, yoksa bilinç altında, hep genç hep güzel kalarak ölümsüzlüğe kavuşmak mı var?
İkincisi.. Sonsuza dek yaşayacağını bilen delikanlı, bütün bu "Ebedi" yılları aynı kadınla geçirmeye razı mı bakalım?"
Ne kadar "maço" bir bakış açısı değil mi? Erkek olmayı önemseyip, kadınları ve kadınlığı küçümseyen bir tavır.
Zaten dünyadaki pek çok kadının yeni aşkı Robert Pattinson'u beğenmemesi de kadınların zevkini küçümsemesinden kaynaklanıyor. Aynen genç kızların bayıldığı 'Ugg' botları giymelerinden hoşlanmaması gibi.

UGG BOTLAR
Ben de sevmiyorum o botları. Ben topuklu ayakkabı severim çünkü, dümdüz şeyler hayatta giyemem ama giyenleri de tercihlerinden ötürü kutluyorum. Özellikle de erkekler için değil kendileri için giyindikleri için. O botlarla rahat ediyor, onlarla kendilerini hem seksi hem güzel hem masum hissediyorlar. Erkeklere ne? Erkeklerin jartiyer ve topuklu ayakkabı fantezisi var diye, öyle giyinmek mi gerekiyor?
Farklı gerekçelerle benim gibi Hıncal Uluç da beğenmeyebilir bu botları. Ama küçümsemek niye?
Bu küçümsemek var ya bu küçümsemek, işte kadınların erkekleri niye yarı yolda terk ettiklerinin sırrı burada. Kadınlar ne kadar hayran olurlarsa olsun, bir erkek tarafından küçümsenmekten asla hoşlanmazlar. Bir sabreder, iki sabreder, baktılar ki sonu yok, tercihlerini yaparlar.
Kadınlar Haşmet Babaoğlu'nu niye seviyorlar? Cevabı Haşmet'in aynı günkü Sabah'ta yayınlanan şu satırlarında gizli:

AŞK VE ŞEFKAT
"Bella'yı seviyorum. Çünkü Bella biliyor... Şefkat ne kadar yakışıklı, ne kadar çekici, ne kadar sıcak ve yakın olursa olsun, aşkın yerini tutamaz!
Bella'yı seviyorum... Çünkü Bella biliyor... Ne kadar benzi solgun, gövdesi soğuk, ruhu kırılgan olursa olsun, bir kez aşkın tadına varılmışsa (kan tadı/can tadı) eğer, hiçbir sıcaklık, hiçbir yakınlık onun yerini tutamaz" diyerek, Bella'yı ve kadınları anladığını ve haklı bulduğunu söyledikten sonra görüşlerini aktarıyor "Ben haklıyım!" demeyerek üstelik:
"Bella çok genç ve henüz kafası karışmamış, henüz üst üste gelen hayal kırıklıklarıyla dolu ilişkiler sonucu zihni nasırlaşmamış! O yüzden de apaçık biçimde biliyor: Aşk ve şefkati aynı anda ve birlikte istersen elin boş kalır! Ama bu yüzden de hep eksik kalacaksın! Hep bir yanın üşüyecek!
Aşk ve şefkat! İkisi birlikte olmaz mı? İkisi aynı kişide buluşmaz mı? Olur. Buluşur. Ama çoğu zaman aynı zaman dilimi içinde mümkün değildir bu! Önce aşk gelir. İlişki ilerler, yerleşir. Ve aşk yavaş yavaş yerini aynı kişide cisimlenen şefkate bırakır."
Kadınlar aşkın, şefkatin yanı sıra önemsenmek isterler. Yanı başınızdaki kadınlar sizin onca fedakarlığınıza karşın sizi terk ediyorlarsa "küçümsendiklerini" hissettikleri içindir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA