• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

İki kadın, iki hata

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.02.2010, 00:00
Okurum Erkan Çelebi, "4 Şubat 2010 tarihli 'Erkek olmak zordur' başlıklı yazınızı içim burkularak okudum. Bedelini ödeyerek 'adam gibi adam' olan bir erkek olarak, kadınların hala anlayamadığı biz erkeklerin (kadınları bir meta gibi görüp, duygularının olmadığını sanarak insan dışı davranan bazı hemcinslerimi dışarıda tutuyorum) duygularını dile getirdiğiniz için teşekkür ederim" diyor.
Keşke bütün erkekler 'adam gibi erkek" olsa.
Ne var ki parantez içindeki erkeklerin sayısı bir hayli fazla bu ülkede ve bu erkeklerin hayatını kararttığı kadınların dramlarını okuyoruz her gün.
İki kadının hikayesi öne çıktı son günlerde. Biri, bir fotoğrafı bile olmadan bu hayattan geçip giden Medine.

DİRİ DİRİ GÖMÜLEN MEDİNE
Babası ve dedesi tarafından canlı canlı toprağa gömülen Medine. Nedeni de, dayağa karşı çıkması, haksızlığa isyan etmesi, dedesinin uyguladığı şiddeti polise haber vermesi.
Sonuç; diri diri mezara gömülmek. Ama esas üzerinde durmak istediğim vatandaşını korumakla yükümlü olan devletin aldığı tavır. Bir genç kız ailesini şikayete gidiyor. En altından en üstüne kadar orada görev yapan polisler bilmezler ki bu kız eve gittiğinde, bu nedenden dolayı dayak yiyecek ve öldürülecek? Farkında olmamaları mümkün mü, içinde yaşadıkları toplumun olaylar karşısında alacağı tavrı? Kendi elleriyle teslim ediyorlarsa kendilerine güvenip sığınan bir kadını ailesine, demek ki onlar da umursamıyor kadınları! Bu kızı döverler, yaşatmazlar diye bir kaygıya kapılmıyorlar. Bence bu tutum, dedenin ve babanın evdeki tüm kadınlara şiddet uygulamasından daha vahim!

TECAVÜZ KURBANI EBRU
Ya üniversite sınavlarını kazanmak için gittiği dershane çıkışında kaçırılıp tecavüze uğrayan ve sonra da tecavüzcüsüyle "evlenmek zorunda kalan" Ebru'nun başına gelenlere ne demeli?
Evleniyor, iki çocuk doğuruyor, tecavüzcü koca tarafından sık sık dövülüyor, birkaç kez baba evine dönüyor. Kesin olarak boşanmaya karar verip babasının yanına geri geldiğinde ise kocası tarafından öldürülüyor. Aynı koca yakalanacağını anlayınca kendisini de öldürüyor.
Burada da niye tecavüzcüsüyle evlenmek zorunda kaldığı üzerinde durmak gerek. Neden ve kim tarafından buna zorlanır bir kadın? Tecavüze uğramak yeteri kadar büyük bir darbe bir kadın için. Üstüne üstlük o kişiyle evlendirilmesi, tecavüzün her gün her dakika yüzüne vurulması ve hatırlatılması anlamına geliyor ki, böyle bir şey bir insana yapılacak en büyük kötülük. Bu, esas suçluyu mahkum etmek yerine kurbanın cezalandırılması demek. İnsanlık suçu işlemek yani.

EVLENMESEYDİ!
Ne var ki, bizim toplumumuzda böyle oluyor. Tecavüze uğrayana bir kez de toplum tecavüz ediyor. Bu kadın evliyse, kocası başta olmak üzere herkes onu terk ediyor. Bir bakıma o kadının ölmesi isteniyor. Bekarsa tek bir kurtuluş var, o da bekareti bozan bu tecavüzcüyle evlenmek! Hem böylece tecavüzcü de hapis yatmaktan kurtulmuş oluyor. Yaptığı şiddet yanına kar kalıyor böylece.
Öncelikle böyle bir yasanın varlığı bile utanç verici. Bir kadının tecavüzcüsüyle evlendirilmesi için daha feci bir durum. O nedenle insan soruyor elbette, "Ne demek evlenmek zorunda kaldı?" diye. Kim zorladı evlenmeye? Kurşun yağmuruna tutulurken kızının yanında olan ve ölümden kurtulan baba mı, tecavüzcü kocanın ailesi mi?
Eğer Ebru evlenmeyip, hayatına devam etseydi belki de bugün hayatta olacaktı. Bakire olmayacaktı ama mutlu bir yaşam sürecekti. İki küçük çocuk dahil olmayacaktı bu drama.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA