Arkadaşım Leyla'nın babasıdır Vural amca. Vural kaptan ya da. Deniz kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde görev yapmış emekli albay. Ben tanıdığımda uzak yol kaptanlığı yapıyordu, alıştığı yaşam standardını sürdürmek için.
Türkiye'nin gururu olmuş, uluslararası silahlı kuvvetler pentatlon yarışmalarında birincilik kazandırmış sporcularımızdandı. Çeviklik parkurunda dünya rekoru da bulunuyor.
Atatürk ilkelerine bağlı, yurdunu seven biri. Tek arzusu ülkesinin Atatürk'ün de vurguladığı gibi çağdaş medeni bir ülke konumuna gelmesi. Şiddetle, bombayla, darbeyle hiç işi olmaz. En önemli özelliği sorgulayan biri olması. Boyun eğmeyen yapısıyla kimden gelirse gelsin, haksızlıklara hep meydan okudu.
CESUR VE MÜCADELECİ
Lizbon açıklarında geçirdiği kaza sırasında kalçasını kırdı ve uzun süre tedavi gördü. Nijerya önlerinde de 4 kez korsanların saldırısına uğradı, burnu kırıldı, saçma yedi ama gemiye korsanları sokmadı. O olaydan sonra, kaptanlıktan da emekli oldu. O olayın da gösterdiği gibi cesaret, her babayiğidin harcı değildir.
İkinci kez emekli olduktan sonra, önce daktilosu sonra bilgisayarıyla arkadaşlık yapmaya başladı ve hepimizi kıskandıracak bir şekilde internet kurdu oldu. Dediğim gibi, onu Vural Albay yapan özelliği mücadeleci kişiliği. O da her gördüğü adaletsizlik, hukuksuzluk, keyfi uygulamalara sessiz kalmadı ve bireysel muhalefet yapmaya başladı. Yanlış bulduğu konuları eleştiren yazılar yazdı, neden yanlış olduklarını açıklamaya çalıştı. Bunları tanıdıklarına, gazetecilere, ilgili kişilere, ilgileneceğini umduğu kişilere gönderdi. Hemen her gün olmasa da sık sık mail gelirdi Vural Amca'dan. Gözümüzden kaçan konulara dikkatimizi çekerdi. Hemen yanıt beklerdi üstelik. Cevap vermezsek bizi de eleştirirdi.
EV HAPSİ
Ergenekon dalgasına da sessiz kalmadı. Bu yüzden kızardık kendisine. Ve bir gün sabahın 5'inde evine onlarca polis geldi ve evini talan etti. Bilgisayarlara, çocukların torunların görüntülerinin olduğu videolara, albümlere, kitaplara, günlüklere el konuldu. Ve ardından malum gözaltı süresi başladı.
Uzun süren sorgulama sonunda tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ama artık o da Ergenekon'la ilişkilendirilmişti ve Silivri yolundaydı. Sık sık davalarda hazır bulundu, genelde savunmasını kendisi yaptı.
Pazartesi günü açıklanan kararla 10 yıla mahkum edildi. O gün zaten Silivri'deydi. Kararı duyunca gidip teslim oldu. Yeni bir uygulamayla ev hepsi uygulamasına tabii oldu. 80 yaşındaki Vural Albay bundan sonraki günlerini Gölcük'teki evinde geçirecek.
Deniz subayı olarak bireysel bir muhalefet yapmanın bedelini yıllarca evden çıkmayarak ödeyecek.