Erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Yani iktidarın "egemen erkeklik" değerlerine sahip erkeklerin denetiminde olmasından ve onların temsil edip yönettiği bir toplumsal düzenden söz ediyoruz.
"Erkek egemen toplum kavramı" o toplumda yaşayan her tür erkeğin yaşam biçimi ve tercihi ne olursa olsun kadınlardan üstün olduğuna inanır. Ve erkeğin kadından üstün kılınmasının toplumun yararı olduğunu iddia eder.
Yani erkek egemen toplumlarda her tür erkek, konumu ve statüsü ne olursa olsun "egemen erkeklik" değerlerini sürdürme ya da en azından sessizce onaylamanın yararına olduğunu bilir ve bu nedenle bu değerlerin sürdürülmesi için işbirliği yapar ya da uzlaşır.
Ya güçlüdür ya da güçlünün işbirlikçisi. Ya iktidardır ya da iktidarın sözcüsü. Peki nedir bu erkek egemen değerler? Erkeğin her tür hakka sahip olması, ailenin reisinin erkek olması, erkeğin namus koruyuculuğuna soyunması, erkeğin çok eşli kadının tek eşli olması gerektiği, kadının para ile kadın satın alınacak bir mal gibi görülmesi, fuhuşun erkekler için meşru ve erkeklere tanınan ayrıcalıklar olarak görülmesi vs...
ERKEK İŞİNİN KUTSANMASI
Bunlar çoğu zaman yasalar tarafından da korunan ya da hoş görülen davranışlardır.
Bu davranışlar eril iktidar yapıları ile bütünleşmiştir. Aile hukukunda erkeğin sözü geçer, heteroseksüellik zorunlu olarak kabul edilir, analık değil babalık hakları geçerli olur, ordular ve piyasayı yöneten şirketlerin patronları erkeklerden oluşur.
Egemen erkeklik değerleri toplumsal konumlara atfedilen anlamlara kadar siner: örneğin, öğretmenlik ve çocuk bakıcılığı 'kadın işi', mühendislik 'erkek işi' olarak görülür. Öğretmenlerin tümünün kadın olduğu bir okulda müdürlük görevi erkeğe verilir. Açık oturumlarda hep erkekler ahkam keser. Tabii bunun sonucu olarak kadın işine düşük statü ve ücret ödenir ve bu olağan karşılanır.
Erkekler arası arkadaşlık ve dostluk ilişkileri kadınlara kapalı bar, pavyon, meyhane, spor salonu, halı futbol sahası gibi homososyal erkek mekanlarında yaşanır.
Buralarda erkek eğlence dünyasının erkeksi tarzını, spor salonlarında 'erkek beden inşaası, iş görüşmelerindeki erkek-erkeğe işbirliği ve pazarlık dili geçerlidir. Siyaset yapma biçiminin de erkekçe olduğunu söylemeye gerek yok.
KADINLIK AŞAĞILANIR
Erkek erkeğe ortamlarda kadınlar ve kadınsılık aşağılanır ve kadınlık 'cinsel nesneleştirme' yoluyla eğlenme ve rahatlama unsuru olur.
Sportmen görünüş, kadınlar tarafından arzulanır ölçüde yakışıklı olmak, şık ve zengin olmak, meşhur sanatçı, artist ya da siyaset lideri olmak gibi konumlar egemen erkeklik değerlerini yansıtır; temsil eder ve yeniden üretir.
Hemen belirtelim ki, her erkek bu egemen erkeklik değerlerine sahip değildir. Yani her erkek akıllı, güçlü, dayanıklı, riskleri göze alabilen, savaşçı değildir.
Bu değerler birçok erkek için gerçekleştirilmesi olanaksız değerlerdir. Ama buna sahip görünen erkekleri ayrıcalıklı ve öncelikli olarak kabul ederler. Onların iktidarını onaylarlar. Bu tür erkeklere işbirlikçi, dışlanmış, marjinal,
sessiz onaylayıcı erkekler denir. Ya bu değerleri kabul eder ya da sessizce karşılayıp karşı çıkmazlar.
Sadece erkekler değil bazı kadınlar da "genel anlamda kadınları aşağılayan, dışlayan değerler"i kabul eder ve onaylarlar. Hatta bundan çıkar elde ederler. Bu tür toplumsal iktidar ilişkilerine hegemonik erkeklik düzeni denir.