• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

CHP Kürt sorununda çözümün neresinde?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.08.2009, 00:00
CHP'nin Doğu ve Güneydoğu illerinde tulum çıkardığı günler geride kaldı. Sosyal demokratlar şu sıralar sadece sahildeki Kürtlerin oylarını almakla yetiniyor. Partinin "Kürt açılımına" yaklaşımı bu tablonun yakın dönemde de değişmeyeceğini ortaya koyuyor. Oysa kimine göre "Kürt", kimine göre "Doğu" sorunu konusunda yakın tarihimizde en çok mesai harcayan iki parti SHP ve CHP olmuş.
1990 ve 1993 yıllarında SHP, 1993, 1998, 2000 ve 2002 yıllarında da CHP toplam 7 kez rapor hazırlayarak kamuoyunun dikkatini bu soruna çekmeye çalışmış. Deniz Baykal'ın Genel Sekreterliğini yaptığı SHP'nin 15 Temmuz 1990'da açıkladığı "Güneydoğu Raporu" ise, terörün başladığı 15 Ağustos 1984 tarihinden sonra bir siyasi parti tarafından hazırlanan ve sorunu tartışan ilk rapor olma özelliğini taşıyor.
O dönemde fırtınalar koparan raporu eleştiren Cumhurbaşkanı Özal'a, Baykal'ın 'Önce oku sonra konuş. Herkesin etnik kökenini ortaya koyması ve onunla iftihar etmesi doğaldır. Devlet bir sosyolojik gerçeklik olarak etnik gerçeği doğal karşılamalı. Devletin resmi dil dışında diğer dillerin konuşulmasından rahatsızlık duymasını komplekslik sayarım' sözleriyle verdiği yanıt arşivlerde duruyor. Türkiye'de Kürt sorunu ile ilgili hazırlanmış 21 raporun 7'sine imza atmış bir siyasi hareketin, aynı mesele ile ilgili bugün aldığı pozisyon dikkat çekici. CHP'nin neden bir Türkiye partisi haline gelemediği sorusunun yanıtı Kürt meselesinde takındığı tavır ile doğru orantılı.
CHP bir karar vermeli. Ya sosyal demokrasinin evrensel ilkelerine göre politikalar üretmeli, ya da kendisini tanımlayacak başka bir siyasi etiket kullanmalı.

Memurun yüzde 11 hayali
Kamuda çalışan 2 milyon 200 bin memurun gözü 15 Ağustos'ta başlayacak toplu görüşmelerde. Hükümet her ne kadar "Kürt açılımına" yoğunlaşsa da aileleri ile birlikte yaklaşık 10 milyon kişilik bir sosyal sınıfı temsil eden memurların taleplerini dinlemek zorunda. Toplu görüşmelerde memurların uzun yıllardır hayalini kurduğu "grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı" hakkı yine gündeme gelecek ve muhtemelen yine bir ilerleme olmayacak.
Hükümet ile memurlar arasındaki asıl pazarlık 2010 yılında yapılacak zam oranı üzerinde yapılacak. Hükümetin yüzde 5.5 olarak açıkladığı zammı "kabul edilemez" ilan eden memur sendikaları, bu rakamın iki katı olan yüzde 11'de ısrarcı. Ekonomik kriz nedeniyle hükümete bu taleplerini kabul ettirmeleri zor görünüyor.
Memurlar hiç olmazsa bu yıl pazarlık masasında zam için değil, "grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı" için bastırmalı. Bu hakkı almadıkları sürece hep hükümetin verdiği ile yetinecekler. Bazen yarını kurtarmak için bugünü feda etmek gerekebilir.

MHP'li vekilin "fare" operasyonu!
Efendim, Balıkesir'in İvrindi ilçesindeki çiftçiler bugünlerde çok dertli. Fare salgını, tarlalarda büyük zarara neden olunca, "imdat" sesleri yükseldi. İlinin dertleriyle yakından ilgilenen MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut da, hemen İvrindi'ye giderek sorunun peşine düştü.
İvrindi Kaymakamı Erkan Kalender ve yetkililerle birlikte tek tek tarlaları gezen Bulut, "fare hasarı"nı bizzat gördü.
Tarım Bakanlığı'nı göreve çağıran Bulut, "Zararlar karşılanmalı, tohum ve ilaç desteği yapılmalı, çiftçilerin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları ertelenmeli" dedi.
Konuyu Meclis'e de taşıyacak. Bakalım vekilin çabası, İvrindili çiftçilerin fare sorununa ilaç olacak mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA