AK Parti, anayasa değişiklik paketine bu hafta son şeklini verecek. Referandumu göze alan iktidar partisinde bir yandan da maliyet hesapları yapılıyor. Muhtemel referandum, Maliye'nin önüne yüklü bir fatura çıkaracak. Referandumdan çıkacak netice ne olursa olsun erken seçime gidilmeyeceği açıklansa da, en geç 22 Temmuz 2011'e kadar yapılması gereken genel seçimler ile 2012'de halkın oyuyla yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri, hem Maliye'yi hem de Yüksek Seçim Kurulu'nu parasal açıdan epey zorlayacak. 21 Ekim 2007'de gerçekleştirilen referandumun maliyeti YSK tarafından 103 milyon TL olarak açıklanmıştı. Yükselen maliyetler nedeniyle bu yılki muhtemel referandumun YSK'ya faturasının 130-150 milyon TL aralığında olması öngörülüyor. 2011 yılındaki seçim için bütçeden YSK'ya ayrılan pay ise 161.7 milyon TL. Bunun dışında Hazine'nin de siyasi partilere seçim yardımı yapması gerekecek. 2012'de ise Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. İlk kez Cumhurbaşkanı halk oyuyla seçilecek. Ağustos 2012'de yapılması gereken seçim için adaylar Meclis tarafından kesinleştirilecek. Adayların fotoğraflı seçim pusulasının yapılması, propaganda için ödenecek ücretler, YSK'nın diğer hazırlıkları yüklü bir faturayı Türkiye'nin önüne koyacak. Bu sürecin içinde gündeme gelebilecek erken seçimler veya yeni referandumlar faturayı daha da kabartacak. Bu kabarık faturayı da tabii ki millet ödeyecek. Ağızlarından seçim ve referandum lafı eksik olmayan siyasetçilerin olaya bir de bu açıdan bakmasında fayda var.
Baratalı-Ersin dostluğuna gölge mi düştü?
Onlar CHP'nin sıkı dostları. Deyim yerindeyse aralarından su sızmaz. Birbirlerine takılmadan da edemezler. Ancak geçtiğimiz hafta Ahmet Ersin bu takılmanın dozunu biraz kaçırdı. Gazetecilerin de bulunduğu bir ortamda Baratalı'dan üç konuda önde olduğunu iddia eden Ersin, "Ondan daha iyi giyinirim, daha uzun boyluyum ve daha yakışıklıyım. Baratalı kıyafetlerini işportadan alır. Cebinde ünlü markaların çıkartmalarını taşır. Çıkarır birini seçer ve ceketin iç kısmına yapıştırır" deyiverdi. Tabii bu sözlerin Baratalı'nın kulağına gitmemesi gibi bir ihtimal yoktu. Baratalı şimdi sabırla Ersin'in İzmir'den Ankara'ya gelmesini bekliyor. Bu sataşmaya vereceği esaslı bir yanıt olacak. Şimdilik, "Ahmet Bey, o sözlerinden sonra Ankara'ya gelemedi. Galiba korktu" demekle yetiniyor. Bakalım bu tatlı atışmanın galibi kim olacak?
Havada Şam rekabeti
Hafta sonunda AnadoluJet'in davetlisi olarak Şam'daydık. Son Osmanlı Padişahı Vahdettin'in mezarının da aralarında bulunduğu 187 Osmanlı eserine ev sahipliği yapan bir şehir Şam. İnsanları da bize çok benziyor. Türkiye ile Suriye'nin karşılıklı olarak vizeyi kaldırmasından sonra Ankara'dan Şam'a doğrudan uçuşları başlatan AnadoluJet sayesinde artık 1.5 saatte bu kente ulaşmak mümkün. AnadoluJet Bölgesel Uçuşlar Başkanı Sami Alan, Şam seferlerinden çok umutlu. Haftada iki seferle başlayan uçuşların bir ay sonra 3'e çıkarılacağını, talep geldikçe bu sayının artırılacağını söylüyor. Bu arada AnadoluJet'in ardından Pegasus da 15 Mart'tan itibaren Şam'a uçmaya başlıyor. Havacılıktaki rekabet yurtiçinden sonra yurtdışına da taşınıyor anlayacağınız. Çok değil, daha 12 yıl önce savaşın eşiğinden dönmüştük Suriye ile. Bir de bugüne bakın. Sizce de şaşırtıcı bir değişim değil mi bu?