• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Romanlar açılımın ta kendisi!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.03.2010, 00:00
Kimilerine abartılı gelebilir ama, Başbakan Erdoğan'ın hafta sonundaki "Roman Buluşması" bu ülkenin yakın döneminde gördüğümüz en güzel ve anlamlı olaylardan biriydi. İstanbul Abdi İpekçi'den Türkiye'ye yayılan coşku, o müthiş atmosfer izleyen herkese büyük keyif verdi. Romanlar adına açılım denen bu sürecin, illaki sıkıntılı ve sancılı geçmesi gerekmediğini kendilerine özgü tarzlarıyla tüm Türkiye'ye gösterdiler. Kimse kusura bakmasın ama Romanlar bu ülkenin en çok dışlanan etnik grubu. Buna rağmen sesleri az çıkan da onlar. Zaten demokratik açılım gündeme geldiğinde kimse adlarını bile anmıyordu. Kürt açılımını, Alevi açılımını hatta Ermeni açılımını geniş geniş tartışan Türkiye, "esmer vatandaşlarını" bir kez daha görmezden gelecekti ki, Selendi olayı patladı. Selendi'nin Romanlara faydası açılım sürecine biraz da mecburiyetten dahil edilmeleri oldu. Şimdi yüzyıllardır süren dışlanmışlıklarının sona ermesini ve kendilerinden başka kimseden esirgenmeyen en temel insani haklara kavuşmayı bekliyorlar. Aslında fazla söze gerek yok. Abdi İpekçi'de kürsüye çıkan Roman kadınının söyledikleri her şeyi anlatıyor: "İnsan olduğumuzu kanıtlamak için Roman olduğumuzu sakladık. Ellerimiz pis olabilir ama kalbimiz temiz."

Çalışma Bakanı'ndan Dursunbey sözü
Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde 13 maden işçisinin hayatını kaybettiği grizu faciasının sorumlusu ya da sorumluları adalet önünde hesap verecek mi? Malum Türkiye'de maden ocaklarında ölen, öldüğü ile kalıyor. Aynı madende 2006 yılında meydana gelen kazada da 17 işçi hayatını yitirmişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Dursunbey'in adının grizu faciaları bir daha gündeme gelmemesi için titiz bir çalışma yürütüyor. Kazaya ilişkin ön raporların bu hafta içinde çıkacağını, savcılık ve bakanlık uzmanlarının hazırlayacağı asıl raporlarla sorumlu ya da sorumluların bulunacağını açıklayan Dinçer, "Dursunbey'de bir ihmal varsa onun hesabını kendi nefsimden başlayarak herkese soracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın" diyecek kadar kararlı. O raporlardan çıkacak sonuç, umarız kamu vicdanını rahatlatır.

Hangi bakan kalifiye elaman arıyor?
İşsizlik sadece Türkiye'nin değil dünyanın bir numaralı sorunu. Bırakın sorunu baş belası. Kendisi de eski bir sanayici olan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın bu konuda çarpıcı teşhisleri var. Türkiye'de işsizliğin yüzde 14'lere çıktığını kabul eden Çağlayan, yüksek işsizlik oranlarına rağmen, reel sektörün kalifiye eleman bulmakta zorlandığı görüşünde. Ziyaret ettiği organize sanayi bölgeleri ve sanayi sitelerinin "Eleman aranıyor" ilanları ile dolu olduğunu anlatan Çağlayan, "27 yıllık sanayicilik hayatımda hiçbir zaman nitelikli eleman bulamadım" diyor. Çağlayan siyasete girme kararı alınca işini kardeşine devretmiş. Aynı sorunu şimdi kardeşinin yaşadığını söylüyor. Bakan haklı ama bu konu bugünden yarına çözülebilecek kadar basit değil. Türkiye'nin mesleki eğitim alanında ciddi bir reforma süratle ihtiyacı var. Bu arada bakanın kardeşine devrettiği firması alüminyum sektöründe faaliyet gösteriyor. Bu alanda iş arayan kalifiye elemanlara duyurulur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA