Türkiye, CHP'li Muharrem İnce'nin parti yönetimine isyan bayrağı açtığını ve genel başkanlık için harekete geçtiğini ilk kez Yeni Asır'dan okudu.
CHP'de Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından fitili ateşlenen büyük kavganın hiçbir yerde okuyamayacağınız detaylarını bugüne kadar olduğu gibi yine Yeni Asır'da bulacaksınız.
Geçelim Ankara'nın en son ve özel kulis bilgilerine...
Salı günü Genel Yayın Yönetmenimiz Şebnem Bursalı ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün veda resepsiyonuna katılmak için Ankara yollarına düştük.
Ne yalan söyleyeyim ben başkentteki asıl kavganın Recep Tayyip Erdoğan'ı Çankaya'ya uğurlayacak AK Parti'de olacağını düşünüyordum.
TBMM'ne adım attığımız an yanıldığımı anladım.
Her zamanki gibi kıyamet CHP'de kopmuştu...
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun köşk adayı olarak açıklanmasından itibaren biriken öfke ve gerilim seçimin üzerinden 48 saat geçmeden büyük bir gürültüyle patladı. Önce 6 milletvekilinin Kılıçdaroğlu'nu istifaya daveti ve sonrasında kulisleri dalgalandıran Muharrem İnce olayı...
Her iki gelişme de CHP'yi bilenler için sürpriz olmadı.
İnce'nin CHP yönetimine baş kaldırması kesinlikle bireysel bir karar değil...
Seçim öncesinde üzerinde çalışılmış, hazırlıkları yapılmış, iyi kurgulanmış bir savaş oyunun ilk hamlesi...
Uzunca bir zamandır sessizce gelişmeleri takip eden ve deyim yerindeyse bugünler için yığınak yapan Deniz Baykal- Önder Sav ekipleri bu savaşın kurmay heyetini oluşturuyor.
Muhalif 6 milletvekili de onlarla birlikte hareket ediyor.
Karşı cephede ise Kılıçdaroğlu ve kurmayları var...
Bakmayın siz MYK'dan sonra Haluk Koç'un yaptığı 'Bu hareketi umursamıyoruz' anlamına gelen açıklamalara...
CHP yönetiminde ateş çoktan bacayı sarmış...
Pazar günü MYK'yı yeniden toplantıya çağırmaları ve il başkanlarına ardı ardına Kılıçdaroğlu'na destek açıklamaları yaptırmaları her şeyi anlatıyor.
EN KRİTİK GÜN
Muharrem İnce'nin bugün yapacağı açıklamaların kamuoyu ve parti tabanındaki yansımaları hareketin yol haritasını da belirleyecek.
Baykal-Sav ekipleri şu sıralar harıl harıl olağanüstü kurultay için gerekli olan 585 imza üzerinde çalışıyor.
Önümüzdeki Pazartesi gününe kadar delegeler tek tek aranıp nabız yoklanacak.
Çok sayıda eski milletvekili ve belediye başkanı ise hafta sonuna kadar ortak bir deklarasyon yayınlayıp kurultay çağrısı yapacak...
İzmir'de yerel seçimde koltuklarını kaybeden eski belediye başkanları ve örgütteki küskünler de bu savaşta parti yönetiminin karşısında saf tutuyor.
Muhalifler 'Ok yaydan çıktı, sonuç alıncaya kadar mücadeleye devam' diyor.
CHP'nin milletvekili grubunda ise kafalar karışık...
İnce'nin seveni kadar sevmeyeni de çok...
Ancak onlar da son tahlilde bu hareketin etki gücüne ve estireceği rüzgara bakacak.
Açık açık söylemeseler de CHP'de hiçbir vekil Köşk seçiminde alınan sonucu başarılı bulmuyor.
Ama büyük bir bölümü Kılıçdaroğlu'nun şu an için rakipsiz olduğunu düşünüyor...
HODRİ MEYDAN DİYECEK Mİ?
CHP lideri Kılıçdaroğlu ise şimdilik sadece kendisine yakın ve güvendiği gazeteciler aracılığıyla konuşuyor..
Muhaliflerin 10-15 gün içinde gerekli imzayı toplayamaması durumunda bir sürpriz yapıp ' hodri meydan' demesi benim için sürpriz olmaz.
Dün görüştüğüm bir MYK üyesinin düşüncesi de bu yönde...
Kılıçdaroğlu, bu yolu izlemeyi tercih ederse PM'deki muhalifleri tamamen devre dışı bırakabilir...
Tabii böyle bir karar alır ve başarılı olursa...
TÜZÜK KURULTAYI TOPLANIYOR
Olağanüstü kurultay olmasa bile CHP bu yıl içinde bir kurultay toplayacak.
Muhtemelen Eylül sonunda tüzük kurultayı yapılacak...
Kılıçdaroğlu'nun hedefi eskisi gibi 'güçlü genel sekreter modeline' geçmek...
Disiplin sopası ve örgütlere tırpan mekanizması o zaman işlemeye başlayacak.
Şu anda yapılacak bu tip operasyonların Köşk seçimindeki başarısızlığı kabul etmek anlamına geleceğini düşünüyor Kılıçdaroğlu...
Sonrasında ise partinin çok eleştirilen yörüngesini hafiften sola kaydırması planlanıyor.
Buna Selahattin Demirtaş etkisi demek yanlış olmaz.
CHP'de son durum dün itibariyle böyle...