• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Aselsan mühendisleri ve intihar tarikatları

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.01.2015, 00:00
İzmirli Erdem Uğur, son 8 yılda Aselsan'da şüpheli bir şekilde ölen 6'ncı mühendis oldu.
Dış basındaki yorumlar ve komplo teorilerine meraklı çevrelere göre, Aselsan mühendisleri Türkiye'deki askeri projeleri engellemek isteyen güçler tarafından öldürülüyor.
Polise göre genç mühendisler ya intihar etmiş, ya da cansız bedenleri intihar süsü verilmiş şekilde bulunuyor...
Hepsi birbirinden zeki, iyi okullardan mezun olmuş, iyi kazanan gençlerin hayatlarının baharında intihar etmiş olabileceğine insan inanmak istemiyor.
Ancak bu gençlerin stratejik askeri projelerde çalıştıkları için öldürüldüğü iddiası da sorgulanmaya muhtaç...
Bir dönem İran'da nükleer çalışmalarda görev yapan bilim adamları teker teker öldürülmüştü.
Eğer Türkiye'deki durum da buysa ortada savunma sanayimizi ve ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir durum var demektir.
Açıkçası buna pek ihtimal vermiyorum...
Adına devlet dediğimiz o büyük yapılanma kendisi için bu kadar önem taşıyan beyinleri herhalde yabancı istihbarat ajanlarından koruyacak tedbirleri alıyordur...
Gençlerin sır ölümlerinin perde arkasında başka bir şey olduğu çok açık...
İlginçtir, ölen mühendislerin hepsi birbirleriyle arkadaş...
Neredeyse tamamı aynı okuldan mezun...
Ölümlerinden sonra yapılan soruşturmalarda maddi, manevi, psikolojik sorunları olduğuna dair hiçbir bilgiye ulaşılamadı.
Öyleyse neden öldürüldüler ya da intihar ettiler diyorsunuz değil mi?
Bu soruya cevap vermek için Türkiye'nin gündemine 13 yıl önce gelmiş bir olayı hatırlamakta fayda var.
2002 yılının gazetelerinde ABD ve İngiltere'de "suicide cults" adı verilen intihar
tarikatlarının Türkiye'de yaygınlaştığı haberleri sıkça yer alıyordu.
Bu tarikatların hedefinde seçkin okullar ve zeki gençler vardı!
Genellikle ABD kökenli intihar tarikatlarının ortak düşüncesi şuydu:
Öldükten sonra uzaydaki bir yıldızda yeniden hayata dönülecek.
Bu dünya aslında hiçbir şey...
Yıldızlarda yeniden doğmak için bu hayattan kurtulmak gerekiyor.
Ve kurtuluşun tek yolu intihar...
Kimsenin acısını deşmek gibi bir niyetim yok...
Ancak Aselsan'daki genç mühendislerin sır ölümleri sadece komplo teorileri ile açıklanamaz...
Umarım öyle değildir ama, bu ülkenin pırıl pırıl gençlerinin sapkın tarikatların kurbanı olma ihtimali mutlaka araştırılmalı...
Genç mühendislerin sır ölümleri belki o zaman durdurulabilir...

Baykal aslında ne dedi?

CHP'nin eski lideri Deniz Baykal'ın iki günlük İzmir ziyareti de gösterdi ki; partide çok ciddi bir genel başkanlık sorunu var...
CHP'nin yörüngesindeki savrulmalar, yönetim zafiyetleri, örgütün dışlanmışlığı ve partinin bir türlü iktidar alternatifi konumuna gelememesi tabandaki umutsuzluğu körüklüyor.
Baykal'a İzmir'de gittiği her yerde partililerin "Sayın Genel Başkanım" diye seslenmesi bu umutsuzluğun bir dışavurumu aslında...
Kılıçdaroğlu'nun 5 yıldır oturduğu o koltuğu dolduramadığını en iyi Baykal biliyor...
Kendisine yönelik ilgiyi "Kardeşim sağol da bu partinin bir genel başkanı var zaten..." sözleriyle savuşturması kimseyi yanıltmasın...
CHP eski liderinin İzmir'e geldiği ilk gün verdiği mesajlar iyi okunmalı...
"İzmir yeni siyaset dönemi açılırken kendi içinde dayanışmasını en ileri düzeye çıkarmış, birliğini gerçekleştirmiş, bütün ülkeye örnek bir kent olarak kendisini kanıtlayacaktır..."
Yeni bir siyaset döneminin başladığından bahsediyor Baykal...
Ve bu süreçte İzmir'in öneminden dem vuruyor...
Türk siyasetinde yeni bir dönemin başladığı, CHP'nin de bu süreçten öyle ya da böyle etkileneceği çok açık...
Baykal, yaşı itibariyle bu yeni dönemin asıl aktörü olur mu derseniz; o biraz zor görünüyor...
Ama tecrübesi ve ağırlığıyla kimin yanında saf tutacağı çok önemli...
Hafta sonunda İzmir'den Ankara'ya sadece Aziz Kocaoğlu mesaj yollamadı...
Baykal da Kocaoğlu üzerinden halefine bir mesaj yolladı...
Oturduğun koltuğa dikkat et, her an altından çekebilirler...

Ankara'da Göztepe zirvesi

AK Parti'nin genç milletvekili Hamza Dağ, 4 yıllık parlamenterlik hayatında en yoğun mesaiyi İzmir'in stat problemine harcadı desek yalan olmaz...
Dağ, bugün de Ankara'da Göztepe Başkanı Mehmet Sepil ile buluşacak...
Aslında Göztepe'nin stadının Uzundere'ye yapılması konusunda bir mesafe sağlanmıştı.
Ancak Ankara'dan gelen haberlere göre orada da sorun çıkmış...
Yeniden Gürsel Aksel projesine dönüş yapılacak gibi görünüyor...
Hamza Dağ-Mehmet Sepil zirvesinden çıkacak sonuç bakanlığa iletilecek ve yeni bir yol haritası çizilecek.
Karşıyaka Stadı için ise kamulaştırma kararı bekleniyor.
Bakanlar Kurulu'ndan karar çıkar çıkmaz, belediyenin hesabına gereken para yatırılacak ve ihalesi daha önce gerçekleştirilen stat için çalışmalar başlayacak.
İzmir'in ardı ardına açılan davalar ve istemezükçüler aşılamadığı için bir türlü çözülemeyen stat probleminde son durum böyle...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA