Özel Gazi Hastanesi kurucularından, Yönetim Kurulu Üyesi Op. Dr. Selim Amato, sağlık sektöründe son 10 yılda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Ülke siyaseti hakkında görüşlerini de belirten Op. Dr. Selim Amato, kendisine Demokrat Parti'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığının teklif edildiğini ancak bunu kabul etmediğini açıkladı. Demokrat Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı olduğunu ifade eden Amato, siyasette başkanlık ya da milletvekilliği gibi bir amacının olmadığını, tek amacının çocuklarıyla birlikte Türkiye'de daha mutlu yaşamak olduğunu kaydetti. Amato yaklaşan yerel seçimler için de, "Bence seçim başa baş geçecek. Birçok ilçede DSP ve AK Parti başarılı olacaktır" dedi.
* Biraz kendinizi tanıtır mısınız?
Musevi asıllı bir Türk'üm. Babamın babası İzmirli bir avukattı. Babam İzmirli bir doktordu. Bende Milas doğumlu bir İzmirliyim. 3 yaşında İzmir'e gelmişim. Sonuç olarak 3 nesildir İzmirli bir ailenin çocuğuyum. Atalarım 500 yıl önce İspanya'dan Osmanlı topraklarına göç etmiş. Ben kendimi her zaman Türk hissettim. Bu hissi de babamdan aldım. İki kez evlendim ve iki çocuğum var. İki eşimde Müslüman, çocuklarım da Müslüman bende Müslümanım. Ağlama duvarını gördüm, Vatikanı gördüm ve en son olarak da umreye gitmek nasip oldu. Bir milyar insanın gönül verdiği ve sevdiği bir peygamber yok sayılabilir mi? Rahmetli babam gibi kendimi Türk hissediyorum. Türkiye'de hiçbir şekilde ayrımcılık görmedim. Türk milletinin şöyle bir özelliği vardır. Sen ayırmazsan o da ayırmaz. Ama sen ayırırsan nefsi müdafaa güdüsü devreye girer. Türk milleti güçlü bir millettir. Bu yüzden diyorum ki Türküm, doğruyum, Çalışkanım, Demokrat Partiliyim" dedi.
10 yılda önemli mesafe
* Hükümetin sağlık politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Sağlık sektöründe son 10 yılda hükümetin uyguladığı sağlıktaki dönüşüm politikaları ile birlikte çok önemli bir mesafe kaydedildi. Benim şahsi kanaatim bir AK Parti'li olmadığım halde sağlık politikalarını AK Parti'nin önemli bir atılımı olarak görmekteyim. Sağlıkta dönüşüm politikaları son derece zor bir görevdir. Çok değişik menfaatlerin ve çok değişik hakların çatıştığı, büyük bir ekonomik, etik ve politik bir meseledir. Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar bu işi başaramamıştı ve şu anda bu alanda çok büyük değişiklikler ve gelişmeler olduğu kanaatindeyim. Bu gelişmelere rağmen yine de çok eksikliklerin olduğunu düşünüyorum. Bizim eski sağlık durumumuz çok kötüydü. Ama şimdi bu alanda kamu hastaneleri özelle yarışıyor, özel hastaneler ise beş yıldızlı oteller gibi. Özellikle de tekonolojide gelişmiş ülkelerde varolan her şey bizlerde de var, kamu hastanelerinde de önemli iyileştirmeler yapıldı.
* Torba yasası hakkındaki düşüncelerini öğrenebilir miyiz?
Torba yasa yoktur, olmamalıdır. Torba yasa içinde değişik şeyler geçirilmektedir. Olumlu veya olumsuz bütün yasalar torbadan geçmektedir. Torba yasa denilen şeyin ortadan kalkması kanaatindeyim.
"Benim hakkım değildi"
* Siyasete atılmaktaki amacınız nedir?
- Amaç olarak ne kastedildiğine bağlı. Bir belediye başkanlığı ya da milletvekilliğini kastetmiyorsanız böyle bir amacım yok. Tek amacım daha güzel daha zengin ve bölünmemiş bir Türkiye'de çocuklarım daha mutlu yaşasın. Bunun için mücadele ediyorum.
* Peki neden Demokrat Parti?
Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hüsamettin Cindoruk zamanında dostlarımın davetiyle Demokrat Parti (DP)'ye girdim. O sıralarda Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi'nin birleşmesiyle Demokrat Parti adını aldı. Herkesin beklediği gibi benim de beklentim merkez bir partinin iki partinin birleşimiyle güçleneceğiydi fakat olmadı. Bütün ayrılıklara rağmen ben ayrılmadım. 3 genel başkan ve birkaç il başkanı ile birlikte yaşadık. Demokrat Parti merkez partidir. Demokrat Parti'de "izm" yoktur. Ben Atatürkçüyüm fakat Kemalist değilim. Demokrat Parti bölücü değil birleştirici, akılcı, pratik bir partidir.
* İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını neden reddettiniz?
Bu benim hakkım değildi. Bu konuda tecrübemin yeterli olmadığı kanaatindeyim. Bizim için sembolik bile olsa ve ben başkan adaylığına katılsam bile işlerimin yoğunluğu nedeniyle bu işleri yeteri kadar hakkaniyetli bir şekilde yapamazdım. Dolayısıyla benden daha tecrübeli arkadaşım Osman Varol bu görevi üstlendi. Hiçbir şekilde milletvekilliği gibi bir düşüncem de yok. Gençlerin ve kadınların meclise ve belediye başkanlıklarına girmesini isterim.
"CHP'de düşüş var"
* Yerel seçimlerle ilgili öngörünüz nedir?
CHP'nin İzmir'deki kurmayları kimi koyarsak seçtiririz mantığıyla sadece kendi yandaşlarını belediye başkan adaylıklarına koydular. Böylece CHP içinde çok sevilen güçlü adaylar Hakan Tartan, Hüseyin Aslan gibi isimler dışarıda kalınca CHP İzmir'de önemli bir bölünmüşlüğe neden oldu. Bundan dolayı AK Parti'ye şans doğdu. Bence başa baş geçecek bir seçimdir. Birçok ilçede DSP ve AK Parti'de başarılı olacaktır. Binali Yıldırım İzmir'de çok sevilen bir isimdir. Fakat kongreler ve seçimler şeytan oyunudur. Tahminler yanıltabilir fakat manzara şu CHP'de düşüş MHP'de artış var. DSP yokken var oldu ve dirildi. AK Parti'de oylarda çok fazla bir düşüş beklemiyorum.
"Su yolunu bulur"
* Son olarak DP'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz ?
Türkiye'nin, kavgacı olmayan bölücü olmayan yatırımları önemseyen bir merkez partiye ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. Su yolunu bulur. Suya barajlar bile dayanmaz. Elinde sonunda hangi isim altında olursa olsun Demokrat Parti'nin bu memleketin başına geçeceğine inanıyorum. Yurtdışında ve içeride birçok olaylar Demokrat Parti'nin güçlenmesine izin vermedi. Yurtdışından kastım şu: Biz Irak konusunda tezkereye hayır dedik, asker hapse girdi, İran ambargosunu deldik, AK Parti'nin başına 17 Aralık olayları geldi. Yurtiçi ve yurtdışı olaylar birbirine çok bağlıdır.