• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Evlilik hakkında ARMAĞAN PINAR ADANAR

Evlilik hakkında

armagan.adanar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.08.2016, 00:00

Bu hafta evlilik ile ilgili bazı sorulara kafa yoralım istedim. Çoğu insanın aklına gelen soruları cevaplamaya çalıştım. Aklından bu sorular geçmeyen var mıdır ki?

1. İNSANLAR NEDEN EVLENİR?

Her insanın evlenme nedeni farklıdır; evlenme nedenlerini tek bir nedene bağlayamayız.
Kimi insan çoluk çocuk sahibi olmak, yuva kurmak, aile ortamında yaşayabilmek için evlenir. Kimi insan geleceğini güvence altına almak için evlenir, kimisi cinsel ihtiyaçları karşılansın diye evlenirken kimisi maddi ihtiyaçlar için evlenir.
Kimisi de adet yerini bulsun diye çevre bakısıyla evlenir. Öyle veya böyle aslında herkes mutlu olmak için evlenir.

2. ACABA DOĞRU KİŞİYLE Mİ EVLENDİM?

Bu soru sizin de eşinizin de aklına zaman zaman gelebilir. Hatta evlenmeden önce daha sözlü olduğunuz nişanlı olduğunu dönemlerde bile "acaba seçtiğim insan doğru mu insan mı?" sorusu arasıra da olsa kişiyi dürter. Kişi kendisi için en iyi olanı seçmek ister, mutsuz olmak da mutsuz etmek de istemez bu yüzden nişanlılığın ilk zamanlarında bu soru sık akla gelir. Evlendikten sonra da acaba şununla mı bununla mı evlensem daha iyi olurdu? gibi sorular aklımızı kurcalar durur. Özellikle de eşimize kırıldığımız, kızdığımız, eşimizin bizi hayal kırıklığına uğrattığı zamanlarda eşimizle ilgili aklımızdan olumsuz düşünceler geçmeye başlar; sanki yanlış kişiyle evlendiğimiz duygusuna bir an kapılabiliriz. "Keşke şu kızla evlenseydim ya da keşke şu adamın evlenme teklifini kabul etseydim; o zaman acaba hayatım farklı olur muydu" gibi düşünceler aklınızdan geçebilir. Aklınızdan geçen bu düşünceler sağlıksız ya da anormal değildir.

Ya da bu düşünceler eşinizi sevmediğiniz anlamına da gelmez. Bellidir ki eşinizle yaşadığınız iletişim problemi yüzünden aklınızdan bu türden düşünceler geçebilir ancak eğer eşinizle evlendiğiniz için pişmansanız, evliliğiniz ile eşiniz ile ilgili hayal kırıklıkları yaşıyorsanız ya da olumsuz duygularınız epey artmışsa evliliğinizde yaşadığınız mutlu anların sayısı azalmışsa o zaman ortada bir sorun var demektir.

3. EVLENMEK İÇİN GALİBA BİRAZ GEÇ KALDIM DİYE DÜŞÜNENLER VAR MI?

Evliliğin en ideal yaşı herkese göre değişir.
Bu nedenle hiçbir zaman ideal yaş şudur şunda evlenmek gerekir diyemeyiz.
Bu, kişiden kişiye, kişinin yaşamdan beklentilerine göre değişir. Kişinin kendisini evlenmeye hazır hissettiği yaş kişinin evlenmesi için en uygun yaştır. Günümüzde ekonomik koşullar ve kariyer planları insanların 30'lu yaşlardan önce evlenmesini pek de mümkün kılmıyor.
Açıkçası geç evlendiği için insanların mutsuz olduğuna da pek rastlamıyoruz.
Sağlıklı olan kişinin kendisini madden ve manen hazır hissettiği yaşta evlenmesidir.

4. GALİBA BU EVLİLİK İŞİNİ ÇOK ACELEYE GETİRDİM. BİRAZ DAHA SONRA EVLENSEYDİM DAHA MI İYİ OLURDU?

Evliliği biraz aceleye getirdiğini düşünenlerin sayısı hiç de az değildir. Birçok insan evliliğin beraberinde getirdiği sorumlulukları kaldıramaz ve kendilerini iyi hissetmezler; bu yüzden de acaba erken mi evlendim, biraz daha beklese miydim diye sorarlar kendilerine. Özellikle detaycı, geçmişle çok ilgilenen, geçmişi çok deşen insanlar ellerinde olan ile mutlu olamayıp geçmişe dair özlem duyarlar. Elbettedir ki sorumluluklar insanları sıkıyor, bunaltıyor ancak hayatın her aşamasında insanın sorumlulukları vardır. Sorunu gerçekçi hale getirmek gerekiyor; ne zaman evlenirseniz evlenin tıpkı bekarlığında olduğunuz gibi sorumluluklarınız olacaktır.

Sağlıklı olan sorumluluklarınızın bilincinde olup eşinizle birbirinize elinizden geldiği kadar destek olmak ve sorumlulukları paylaşarak hayatı biraz olsun kolaylaştırmaktır.

5. ARTIK EVLENDİK KOCAMI İSTEDİĞİM GİBİ DEĞİŞTİREBİLİRİM

Kadınların bir kısmı evlenmeden önce kocalarının kendilerine uygun olmayan yönlerini evlendikten sonra değiştirebileceklerini düşünürler. Sanki evlendikten sonra sihirli bir değnek dokunacak ve eşinin tasvip etmediği huyları değişecekmiş gibi gelir. Zaten kadının çevresi de bu yönde kadına telkinde bulununca kadın da kendinde eşini değiştirebilme gücü olduğuna inanır. Adam alkol alıyor ise nasılsa evlendikten sonra almaz, adam at yarışı oynuyor, evlendikten sonra oynamaz ya da annesinin sözünden çıkmıyor ise nasılsa evlendikten sonra değişir demek gerçek olmaz..
Siz karşınızdaki erkek veya kadınla evleniyorsunuz; kimse bir başkası istiyor diye değişemez. Bunu kabul etmemek ve sürekli karşınızdaki insanı değiştirmeye çalışmak mutsuz olmanıza sebep olur. Evleninceye kadar gerçek duygularını gerçek arzularını, beklentilerini karşı tarafa göstermeyen ve rol yapan adeta oyun oynayan kişilerin sayısı az değildir. Dolayısıyla hele bir evlenelim ben onu adam etmesini bilirim ya da ailesinden koparırım diyen insanlar elbette vardır. Ancak bu maalesef gerçekte çok da sağlıklı bir düşünce değildir. Kimse kimseyi bir takım isteklerle yola getiremez. Sadece zorlayabilirsiniz belki baskı da uygularsınız, karşı tarafı tehdit edersiniz. Sizin baskıcı tutumunuz karşısında karşı taraf boyun eğmiş gibi görünür ancak yine de yapacağını yapar. Maske takar... Siz değiştiğini zannedersiniz ancak o içten içe aynı kişidir ve hatta onu zorlamanızdan dolayı size öfke duyabilir ve sizden uzaklaşabilir.

6. ÇİFTLER HİÇBİR ŞEYLERİ EKSİK OLMASIN iSTİYORLAR VE BİR SÜRÜ BORCUN ALTINA GİRİYORLAR. BORÇLAR EVLİLİKTE CİDDİ SORUNLARA SEBEP OLUYOR.

İnsanlar evlenirken yeni bir yaşam kuracaklarını düşünerek evlenirler ve her şeyin de güzel olmasını isterler. Yeni ve güzel eşyalar çevreden de bu yönde epey gizli baskı görürler. Aldıkları eşyaları akrabalarına, konu komşuya gösterirler ve adeta yarış içine girerler.
Diğer insanların ne düşüneceklerine o kadar fazla önem verirler ki evlerini onlar beğensinler diye dekore ederler. Etraf eksik olan eşyaların dedikodusunu yapacağından her şeyi tamamlamak isterler bu uğurda borca girerler. 3 liralık bütçeleri var ise nasıl olsa öderiz diyerek 5 liralık borcun altına girerler. Bazen de ailelerine güvenerek eşyalarını alırlar ama evdeki hesap çarşıya uymaz. Fedakarlık yaparak alınan o eşyaların sıkıntısını çekerler. Oturduğunuz koltuğun borcunu ödemeye çalışmak o koltukta keyif kahvesi içememek sizi de eşinizi de mutsuz edecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI