Sağlık konusunda köşe yazısı yazmaya başlayalı altı aya yakın oldu. Eksiğimi görmek ve gelişmek adına yakın dostlarımla konuştum. Kısa zamanda iyi bir dost ve çalışma arkadaşım olan Menderes Yanılmaz, abim Osman Hakan A., dostum Barış Top, gazeteci arkadaşlarım Ahmet Aydın Akansu ve Uğur Oral görüşlerini benimle paylaştılar. Öğrenciliğimden sonra benim için yeni bir heyecan oldu. Sağlık alanında insanlara farklı bakış açısı yakalamasını istedim.
Yazılarımın ana fikirleri ticari kaygıdan uzak tutarak, sağlıkta ahlaki yapının korunması üzerine olsun istedim.
HASTALIK YARATMAK
Hastalıklara internet üzerinden ulaşılabildiği için genel bilgiler zaten var. Öyle çok ve doğru-yanlış bilgiler var ki, okuyan için ayrıca hastalık yaratıyor. Tepeden bakıldığında içinde öyle sorunlar barındırıyor ki; konuşulması, tartışılması ve hasta ve sağlık çalışanı için kendine bakarak, düşünmesi gerekiyor.
Teknoloji ve iletişim çağının hızı içinde kaybolmamak için gerekli, hepsinden öte ruhunun ona yetişmesi gerekiyor. Yaşamın ticarileştiği günümüz dünyasında ahlaki bakış açısı sağlıklı ilişkiler için gerekiyor. Bugün gösterişli hastalıklar oluştu. Tedavi giderleri hastanın karşılayabileceği miktarları aştı.
Eski kadim bilgi ve öğretinin hasta temelli düşüncesi internetin yarattığı ortamda kirlendi ve birçok hekim yaratmaya başladı. Hekimin kutsallığı yara almaya başladı.
KORKUYA ÇARE
Bilgi önemli ama bilen için, unutmayalım.
İnternetin sağladığı olanaklar nedeniyle hastalar gerekli gereksiz tüm bilgiye ulaşıyorsa, mutlaka zararları da konuşulması gerekiyor.
Sağlık alanında eğitim alınmayınca doğru ve yanlış bilgi karışıyor. Hele birde okuyanın korkuları ile birleşince çare aramaya başlıyor.
Korkusunu yatıştıracak doğru kişiyle karşılaşmazsa, başlıyor oradan oraya savrulmaya ve hasta için psikolojik sıkıntıları eklenmeye başlıyor. Çaresiz, erimiş, bitmiş halde, hastalığı tedavi edilse bile gelişen psikolojik yarayı toparlamak uzun zaman alıyor. Hekimliğimde bilen ve korkan hastaları gördüm. Bilmeyende var olan huzuru gördüm. İnsan kötü kullanımdan korkuyor. Bunu önlemenin yolu okumak ama doğru değerlendirmek doğru karar vermek. Hekim ve hastanemizi seçmek bizim elimizde unutmayalım.
HASTALIK KORKUSU
Günümüzde hastalık anlatan uzmanlar çıkıp televizyonlarda ve radyoda bilginin yanında hastalık korkusunu öyle güzel yayıyor ki, bana bunların konuşulması aklıma ticari kaygıları düşündürüyor. Pazarlanmak istenen bir konu var ve farkındalık oluşturmak fikri altında hastaları sağlık sektöründe pazara çekiliyor. Bu nedenle yazana ve anlatana ek sorumluluk düşüyor. Kör olabilirsin, sakat kalabilirsin, ölebilirsin derken hastanın korkusu artıyor. Hasta hastalığın kendi doğasından uzaklaşıyor. Yaşamın bir doğallığı olduğunu unutuyoruz. Tabip odamıza, devletimizin kurumlarına, yayıncı kuruluşlara, uzmanlara ve bunları dinleyen tüm bireylere sorumluluk eklendiğini unutmayalım. Üstümüze aldığımız yüklerin bir gün karşımıza dev bir canavar olarak gelmemesi için bunlar gereklidir.
Sağlıkla kalın dostlarım.