Beşiktaş'ın nasıl puan kaybedeceği üzerine yorumlar yapılıyordu da, Fener'in fire vereceği hesap edilmiyordu. Başakşehir son 20 maçta tek yenilgi alan bir takımdı ve sert rakipti. F.Bahçe'nin başında üstelik Pereira gibi ilginç bir adam vardı. Sezon başından beri defans oynatan ve gol silahlarını düşünemeyen bir adam. Konya, Osmanlı ve G.Saray maçlarında sadece tek gol atabilen bu takım, Alper-Volkan Şen ikilisine şans tanınınca son üç maçta 11 gol atmıştı. Pereira, Caner'le de problem yaşadı, sonra barışmış gibi oldular da, böyle bir ofansif yönü süper beki harcamanın ve takımı Hasan Ali'yle sol kanatsız bir takım haline getirmek de onun işiydi.
Abdullah Avcı, Ferhat'ı Alper'e, Mahmut'u da Volkan Şen'e bağlayarak frenledi. İş Nani ve Robin Van Persie'ye, onların adam eksiltmeleriyle doğacak pozisyonlara kaldı. Balsız arı De Souza'dan ne beklenebilirdi ki ? Koca 45 dakikada F.Bahçe'nin tek gollük atağının olmaması ilginçti. Ev sahibi ekip F.Bahçe'nin patlamak üzere olan ataklarını faulle durdurdu, Göçek de faulü verdi ama kart çıkarmadığı için cesaretlendirdi.
F.Bahçe ikinci yarıda defans hatalarıyla dağıldı. Boşnak Visca, Alves ve Hasan Ali'yi teslim aldı, golleri sıraladı. F.Bahçe kaybederek şampiyonluk yolunda havlu attı. Artık yeni sezonun planları yapılmalı, bu takımı başarıya götürecek tanınmış bir hoca ile devam edilmeli. Bu Lucescu mu olur, ya da bir başka birisi mi bilmem. Ama en kötüsü bu Perreira'dan iyidir. Büyük başkan Aziz Yıldırım da şapkayı öne koymalı. Büyük transferlere, onca milyon Avrolara rağmen nasıl şampiyon olunamadı, özeleştiri yapmalı, suçu artık kendinde de aramalı. F.Bahçe için çok şeyler yaptı ama, "Sadece ben bilirim" felsefesiyle yürümüyor, iş ortada. Başakşehir'i F.Bahçe'nin kovdukları Avrupa'ya götürüyor. Kaleci Volkan Babacan (harikaydı), defansta Bekir, orta sahada Emre Belözoğlu. Ne garip değil mi ?