Süper Lig Çaykur Rize- Fenerbahçe maçıyla başladı, hayırlı olsun.
Pandemiden dolayı nasıl bitti nasıl başladı kimse anlayamadı.
Ama notlarım şöyle; "Paramız yok battık" diyen kulüpler, transfer üzerine transfer yaptı!
İsimlerden başımız döndü. TFF önce tribüne ekim ayında taraftar alınacak dedi sonra ikinci yarıya bıraktı! Geçen ay yabancı oyuncu sayısıyla oynadılar son durum ne hatırlayamıyoruz artık!
Transfer limitleri de çaktırmadan delik deşik edildi yani... "Bonservis parası vermedik" övünmesindeki kulüpler meğerse futbolcular yerine menajerlere milyon dolarlarla ödemeler yapmış!
Bilhassa Galatasaray'ın transferlerinin belgeleri havada uçuştu!
Taraftar keyifsiz, futbolcularda, teknik heyette korona virüs korkusu.
Bu arada virüse yakalanan Beşiktaş hocası Sergen Yalçın'a geçmiş olsun. Süper Lig'de ceplerine milyon dövizler girenlerde kazananlar belli... Kaybeden yine altyapılarımız oldu!
SERDAR TATLI'NIN İŞİ ZOR
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Serdar Tatlı için stresli günler başladı...
Son seminerdeki sözlerini izledim. Hakemlere "Kararlarınızda cesur olun" diyordu. Serdar hocanın şuna dikkat etmesi gerek; Geçen sezon Video Yardımcı Hakeme, görüntülere rağmen standart düdükler çalınmadı!
Tribündekiler de, ekran başındakiler de çıldırdı.
Ve hakemlere olan güven azaldı. Yani hocanın hakemlik yaptığı dönem gibi değil hiçbir şey. Video var, sosyal medya var görüntüler futbolseverlerin gözüne gözüne sokuluyor!
Saniyenin onda birinde insan gözünün göremediği her açı yakalanıyor.
Demek ki, hakemlere ne yapın edin VAR'a güvenin görüntüde görünen kararı verin demeli. Bir de Türk futbolunda ultra elit bir tek Cüneyt Çakır var, dünyanın tanıdığı, o da yaşlanıyor. Yeni yetenekli hakemlere kapıyı açmanın yolunu bulmalı. Tatlı işi sıkı tutmalı yoksa dönme dolaba o da biner ve gider!
GAZETECİNİN SUÇU NE?
Şahıslar değişiyor... Olaylar aynen tekrar ediyor! En son Galatasaray'ın yeni transferi Fatih Öztürk gece eğlencesinde muhabirlere yakalandı. Futbolcuların hakkıdır eğlenmek elbette ama... Boşanmak üzere olan eski takım arkadaşının eşiyle gece kulübünden çıkarken fotoğraflanmak da başlı başına sorun. Yakalanınca da "Fotoğrafları kullanmayın, silin, kibarca söylüyorum yoksa başkaları gibi döveyim mi?" tarzında konuşması meslektaşlarımızın adına bana da dokundu. Magazin muhabirlerinin işi bu. Fatih efendi asıl yaptıklarına hareketlerine dikkat etmeli, suçu muhabirlere atmamalı. Öyle bir gece kulübüne gidersen içeriden haber uçar gazetecilere, sanki bilmiyorsun? Galatasaray gibi kulübe gelmişsin..Milli olmuşsun.. Hareketlerinden ve söylediklerinden utunanacağına... Ayrıca gazeteci dövmek öyle kolay değildir... Sana hiç yakışmadı. Herkes bunu bilsin...