Huzurumuz kaçtı
-Yunanistan'da çok fazla polisiye olay olmuyor. Nüfusun az olması mı etken, yoksa Yunan Polisi'nin başarısı mı?
Her iki faktör de önemli. Yunanistan halkı genelde sessiz, sakindir; çok büyük problemler yaşamıyoruz. 2000 yılına kadar neredeyse yılda 2-3 önemli vaka olurdu. Ama 2000'li yıllardan sonra özellikle başka ülkelerden gelenlerin sayısındaki artışla bu durum değişti. Göçmenlerin kendi aralarındaki kavgaları neticesinde bazı cinayetler yaşandı Yunanistan'da. Bugün bir yılda 50-70 cinayet yaşanıyor. Cinayetlerin %85'i çözülüyor ve suçlular mahkemeye çıkarılıyor.
-Sizce Yunanistan'ın en büyük güvenlik sorunu nedir?
Göçmenler ve sığınmacılar Yunanistan için büyük sorun. Bir dönem AB'den önemli destek alıyorduk ama yetmiyor artık. Deniz sınırlarımız çok yakın. Mesela Sisam(Samos) ile Türkiye arası 1300 metre. Yüzerek gelenler bile var. Türk Polisi'nin geçişi engellemek için çaba sarf ettiğini biliyorum ama denetimin çok sık olmadığı yerleri tercih ediyorlar. Bu bence iki tarafın da sorumluluğu. Sığınmacıların bindikleri botları Yunanlılar bir şekilde alıp Türklere geri satıyor. Türkler de aynı botları yine sığınmacılara satıyor. Böyle ilginç bir pazar oluşmuş orada."
-Hırsızlık vakaları çok mu arttı Yunanistan'da?
Evet, hırsızlık vakalarının artmasından endişe duymamıza sebep olan bazı gelişmeler var. Bunda dini sebeplerin de etkin olduğunu görüyoruz. Kişi Müslüman olur Hristiyan olur bu onun özel hayatıdır. Ama burada örneğin Suriye'den Pakistan'dan gelenler fanatik. Yunan halkı tedirgin olmaya başladı.
Türk Polisi başarılı
-Türk Polisi ile Yunan Polisi arasındaki ilişkileri nasıl buluyorsunuz?
Askerlerden daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Türk Polisi ve Yunan Polisi çok yakın ilişki içindedir. Özellikle Ankara'daki Interpol bürosu dünya çapında en önemli bürolardan biridir. Çok iyi eğitim almış mükemmel bir personel görev yapıyor Ankara'da. Görev yaptığım dönem Interpol'ün Ankara sorumlusu bir üniversite hocasıydı, mükemmel işbirliğimiz oldu.
-Türkiye'de terör olayları büyük sorun. Sizce Türk Polisi bu olayları önlenmede başarılı mı?
Türk Polisi deneyimli ve başarılı. Sorun terör olaylarının çok sık yaşanması. Nüfusun çok olması. Çok farklı etnik kökenin birlikte yaşıyor olması. Biz açıkçası Yunanistan'ın da benzer bir sorunla karşılaşmasından korkuyoruz.
Öcalan siyasetçiler için büyük hataydı
-Sizin Interpol müdürü olduğunuz dönemde terörist başının Yunanistan'da saklanması iki ülke arasında soğuk rüzgarlar esmesine neden olmuştu.
Abdullah Öcalan'ın Yunanistan'a getirilmesi Yunanlı siyasetçilerin hatasıydı. Bazı siyasetçiler Öcalan'a "Seni koruyacağız" diye sözler bile verdiler. Biz bunu hiç istemedik, Türkiye ile aramızı açacağını biliyorduk. 30 binden fazla kişinin katiliydi. Bizim yapmamız gereken onu tutuklamaktı. Ama bu yola gidilmedi. Bazı politikacılar devreye girdi. Aldılar Kenya'ya götürdüler, hatta onu götüren Yunanlı memurlar Kenya'da tutuklandı. Sonra ne oldu? Amerikalılar yakaladılar ve Türkiye'ye verildi. Türk otoriteler ne olduğunu anladılar. Biz tüm olan biteni açıkladık.
-Bir ara Lavrion Kampı'nda teröristlerin barındırıldığı iddiası da iki ülke arasında sorun yaratmıştı.
Bu da bir başka yanlış anlaşılan konu. Ben Türk emniyetiyle görüştüğümde Lavrion'da teröristler için bir kamp olduğunu iddia ettiler. Lavrion'da mültecilere tahsis ettiğimiz bir kamp vardı. Belki teröristler de sızmıştır ama teröristlerin eğitildiği bir kamp değildi burası. Bir Türk meslektaşım bana burayı sordu. Ben de dilerse kendisini götüreceğimi söyledim, ama gelmek istemedi.
Yunanlı eğlence hayatından vazgeçemez
Krize rağmen Yunanistan'da eğlence yerlerinin dolu olmasını eğlence sektörünün tanınmış ismi Nikos felsefi bir yaklaşımla açıkladı: "M.Ö. 500 yılında ünlü yazar Aristofanes 'hayattan geriye kalan yaşam biçimidir' demiş. Bu bir yaşam biçimidir Yunan toplumu için."
Nikos ile Yunanistan'ın eğlence hayatını konuştuk. Vergilerin artmasından rahatsız olduklarını söyledi Nikos. Bazı önerileri var bu durumun düzelmesi için, anlattı: "Yunanistan çok küçük bir ülke. 10 milyon nüfusu var. Bizim ülkemizin krizi de işsizliği de farklı. 10 milyonluk bir ülkeyi yönlendirmek kolaydır ama mantalitenin değişmesi lazım. Örneğin vergiyi yüzde 10 yap, herkes ödesin; böylece devlet de daha çok vergi toplasın. Gerçekçi politikalara ihtiyaç var. Vergiyi makul bir noktaya çekerseniz yatırımcılar da gelir Yunanistan'a."
Ailelerde para var
Yunanistan'a bakıldığında ilginç bir çelişki göze çarpıyor. Bir yanda büyük bir ekonomik kriz var ama diğer yanda kafeler, barlar, restoranlar sürekli dolu. Nikos'a bunun nasıl bir açıklaması olabileceğini sordum. Anlattı: "Tüm ailelerin çocuklarına verecek paraları var. Özellikle çocukları üniversitede okuyan aileler bu durumdan gurur duyuyorlar ve çocuklarının hiçbir şeyden mahrum olmasını istemiyorlar. Türkiye'de de durum aynıdır. Aileler çok bağlı. Bu yüzden gençler eğlence hayatlarını sürdürüyor. Bunu felsefeyle açıklayabilmem mümkün. M.Ö. 500 yılında yaşamış ünlü yazar Aristofanes 'hayattan geriye kalan yaşam biçimidir' der. Eğlence, bir yaşam biçimidir Yunan toplumu için."
Yunanistan sadece sirtaki değil
Yunanistan denince Türkiye'de akla ilk gelen milli dans sirtaki ve milli içki "uzo" olur. Ama günümüz Yunanistan'ında bu figürler eskisi kadar göze çarpmıyor. Nedenini sordum Nikos'a. Yorumu şöyle oldu: "Sirtaki Mikis Theodorakis ve Zorba filmiyle çok meşhur oldu. Herkes Yunanistan'da sadece sirtaki ve souvlaki vardır diye biliyor. Yeni nesil belki buzuki müziğine sırtını dönmüş olabilir ama bu demek değildir ki Yunan müziğini sevmiyorlar. Bence yeni akım alternatif Yunan müziklerini tercih ediyor. Bizimkisi gibi bir yere gittiğinizde uzo elbette bulursunuz. Ama örneğin çok lüks bir restorana gittiğinizde farklı bir şey içersiniz. Uzo genelde sahilde popülerdir."
Türkler ve Yunanlıların eğlence kültürlerini karşılaştırmasını istedim Nikos'tan. "Çok benzerler' dedi. "Belki Türkler dini sebeplerden ötürü biraz daha kapalı. 1982'de Kuşadası'nda bulundum. Çok kibar bir halk. Bizim eğlence anlayışımıza çok benziyor. Ama Ankara'dan sonrasını bilmiyorum açıkçası. Oraları biraz daha muhafazakar ve bu durumun eğlence hayatını da değiştirdiği kanaatindeyim."
Ege'de savaş değil turist gemileri yüzmeli
ÜVe Türk Yunan ilişkileri. "Artık bu saçma düşmanlığa son vermemiz lazım" dedi Nikos. "Egede savaş gemileri değil turist gemileri yüzmeli. Sınırı Yunan uçakları, Türk uçakları geçti tartışmalarına artık dur dememiz lazım."
Nikos'un bir projesi var Türkiye'deki meslektaşlarına. Booze Cooperativa'yı Türkiye'ye de taşımak istiyor. Nikos: "Aynı buradaki gibi bünyesinde tiyatro, sergi salonu, eğlence yerleri, bar, cafe bulunan, canlı müziklerin yer aldığı bir kompleksle Türkiye'de de faaliyet göstermek istiyorum. İstanbul'da da, İzmir'de de olabilir. Dileyen yatırımcıya her türlü yardımı sağlayabilirim. İnternet üzerinden iki mekanda da aynı anda aynı müzik çalınır. Karşılıklı sergiler, müzik grupları göndeririz böylece kültürel bir işbirliği de doğmuş olur."
UĞUR ORAL