• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Erdoğan, yeni Ertem Eğilmez mi? BİRKAN YÜKSEL

Erdoğan, yeni Ertem Eğilmez mi?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.10.2016, 00:00

Yılmaz Erdoğan'ın son filmi 'Ekşi Elmalar' an itibariyle vizyonda. Yoğun bir tanıtım faaliyeti, geniş, şenlikli bir kadro ve oldukça dikkat çekici bir fragmanın bildirdikleri eşliğinde bekleniyordu. Sinemacı kimliğiyle iyiden iyiye kabul gördüğü bu dönemde artık Erdoğan filmografisi konulu bir yazı yazmanın vakti gelmiş görünüyor.
Bana göre Erdoğan'ın en önemli başarısı, kendini ilmek ilmek örerek, ciddi bir hikaye anlatıcısına, dikkate değer bir yönetmen ve oyuncuya dönüşmeyi başarabilmiş olmasıdır.
Bu konumu eleştiriye kapalı değil elbet ama bugün ana akım sinemamızın en nitelikli yönetmenlerinden biri olduğu gerçeğini de yok sayma şansımız yok.

OLGUNLUK ÇAĞI

'Vizontele'nin (2001) bir Erdoğan filmi olup olmadığı yıllardır tartışılagelir. Ömer Faruk Sorak'ın, Erdoğan hikayesine, eşsiz bir katkı yaptığı açıktır. Senaryodaki sıcak, yalın ve etkili mizah, aksiyoner, tıkır tıkır işleyen bir kadrajla bir arada bu modern zaman klasiğine hayat vermişti. 'Tuuba' (2004) ise inandırıcılıktan uzaklığı, ilkinin seviyesine hiçbir şekilde erişemeyen kof mizahı, tekleyen senaryosuyla tam bir çuvallama örneğiydi. 12 Eylül'ün kalbinde bir tarihi dönem ve coğrafyanın bu denli naif ve dolambaçlı yollardan anlatılması ise filmin siyasal açıdan da haklı mahkumiyetini getirdi. Tek başına ilk deneme bir felaket olmuştu.
'Organize İşler'de (2005) senaryo yazarı ve yönetmen olarak yürüdüğü yolculukta ısrar ettiği görüldü. Doğrusu daha derli toplu bir görüntü vermiş ama iyi oyununu maçın tamamına yansıtamamamıştı. Sinemasını başka bir lige taşıyan olumlu kırılma anı ise 2009 yılındaki 'Neşeli Hayat' oldu. Aradan geçen dört senede, olgunlaşan sinema dili, daha sakin ama etkili bir kadrajla yoksulların hayatına bakışı, nitelikli diyalogları, 'absürt'ten uzak dozunda mizahı ile film önemli bir başarı ve saygınlık yakaladı. Atilla Dorsay, Erdoğan'ı bu filmin ardından Türkiye'nin yeni 'Ertem Eğilmez'i olarak selamladı. Bir sinemacının Türkiye'de duyabileceği en önemli övgü cümlelerinden biriyle yani. 2013 yılındaki 'Kelebeğin Rüyası', en koyu Erdoğan eliştiricilerinin dahi temkinli övgülerine konu oldu.

ERKEN AMA EVET

Yılmaz Erdoğan için yapılan Eğilmez benzetmesi, anlaşılır bir coşkuya, haklı bir beğeniye dayanıyor olsa da bir parça erken kaçıyor belki. Sinemasında aksayan, yerini bulmayan bir çok unsur saptamak, filmlerinin dünyaya bakışındaki naifliği, siyasal görmezden gelme hallerini sertçe eleştirmek hem mümkün hem gerekli. Ancak 'Mükremin Çıtır'dan beri hayatımızın bir parçası olmuş, hikayeleri önemseyen ve gerçekten güzel hikaye anlatan bir adama hak ettiği övgüyü de esirgememeli.
Sağlam adımlarına ve gitgide daha saygın bir bölgeye ilerleyen sinema diline bakarak, Erdoğan'dan çok daha iyilerini bekleyebiliriz.

SON 15 YILIN EN İYİ KOMEDİ FİLMLERİ

Vizontele (2001) Yılmaz Erdoğan ve Ömer Faruk Sorak
Vavien (2009) Yağmur-Durul Taylan
Neşeli Hayat (2009) Yılmaz Erdoğan
Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü (2006) Ezel Akay
Hokkabaz (2006) Cem Yılmaz ve Ali Taner Baltacı
GORA (2005) Ömer Faruk Sorak
Bana Masal Anlatma (2015) Burak Aksak
Manik Tik Dildo (2010) Kemal Uzun
Pardon (2005) Mert Baykal

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA