Belirsizliklerin artması sonucu piyasalardaki oynaklık da beraberinde yükseliyor. Tabii oynaklığın artması yatırımcılar açısından yol kazalarının da fazlalaşmasına neden oluyor. Bir de zamanlama hataları da eklenince tasarruflar kısa sürede eriyebiliyor.
Sadece bir haftada borsa yüzde 8 civarında değer kaybetti, Dolar yüzde 5'in üzerinde değer kazandı. Dolar'ı 2,80'lerden TL'ye çevirip, 85 binlerden hisse senedi almış bir yatırımcıyı düşünebiliyor musunuz?
O zaman "en iyisi mevduat gibi sağlam finansal araçlarda kalmak" demeyin...
Çünkü mevduattaki birikimler ne yazık ki enflasyon karşısında yatırımcısını koruyamıyor. Diğer bir deyişle, bugün tüketim yapmak yerine parasını bankaya mevduat hesabına yatıran bir yatırımcı, yıl sonunda anapara ve kazandığı faiz ile dönem başında almak istediği emtia grubunu alamıyor. Çünkü yıllık enflasyon daha yüksek oluyor getirisinden...
Türkiye İstatistik Kurumu "Finansal Araçların Reel Getirileri" çalışması yapıyor periyodik olarak...
Bu hafta içinde geçen ayın getirilerini hesaplayıp kamuoyuna duyurdu. Çalışma Nisan ayı getirilerinin yanı sıra üç aylık, altı aylık ve yıllık süreleri de kapsıyor.
BORSA İLK SIRADA!
Aylık gerçek getirilerden başlayalım...
Hem nominal hem de reel getiriler açısından altın sonrasında Dolar en fazla kaybettiren enstrümanlar olmuşlar.
Altındaki aylık kayıp yüzde 1,9 seviyesindeyken Dolar'ın kaybı yüzde 1,81'de kalmış.
Kayıplardan biri de, enflasyon arındırıldığında zarar, altında yüzde 2,66'ya, Dolar'da yüzde 2,57'ye ulaşıyor. Mevduat hesabı da enflasyonsuz getirilerde negatifler bölümünde yer alıyor altın ve Dolar'la beraber.
Reel getirisi yüzde -0,38... Buna karşın borsa yüzde 4,92 ile en fazla getiri sağlayan finansal araç olmuş. Borsayı devlet tahvilleri takip ediyor yüzde 2,26 getiri ile...
Zaman dilimini biraz genişletelim...
3 aylık süreçte borsa arayı daha da açıyor. Enflasyon sonrası borsanın getirisi yüzde 17,95'e kadar çıkıyor. Devlet tahvili yüzde 5,86 ve altın yüzde 7,08 ile yatırımcısına en fazla gerçek getiri sağlayan enstrümanlar olmuşlar. Dolar ve Euro bu dönemde de negatif reel getiri de kalmışlar.
6 aylık süreçte de resim pek değişmiyor. Döviz ve mevduat kaybettiren, altın, tahvil ve borsa kazandıranlar listesinde yer alıyorlar.
PORTFÖY GEREKİYOR
Gelelim tam bir yılda ne olduğuna...
Hisse senetleri yıllık enflasyon karşısında 1 yılda yüzde 4,68 düzeyinde erimiş. Aynı şekilde mevduatta yüzde 1,56 kayba uğramış. Dolar neredeyse enflasyonla başa baş gelmiş, Euro, altın ve tahvilde enflasyon üzerinde bir getiriye ulaşmış.
Peki, yatırımcıların, özetlediğimiz bu seyir karşısında nasıl yatırım politikası izlemeleri gerekiyor?
Rahatlıkla görüldüğü gibi, dalgalanmaların yoğun olduğu dönemde kitle psikolojisi devreye giriyor ve bir finansal araçta yoğunlaşıyor.
Böylece hızlı bir tırmanış ve sonrasında aynı hızla düşüş gerçekleşiyor.
Bu yüzden sadece bir araç yerine Dolar, borsa ve altından oluşan bir portföyün oluşturulması enflasyondan korunmak amaçlı daha etkili olacaktır. Risk profilinize göre hisse senedi oranını ayarlayabilirsiniz. Eğer "ben bu karmaşık yatırım stratejisini istemem ve risksiz mevduatta kalayım" derseniz tasarrufunuzun alım gücünün yıl içinde düşeceği gerçeğini de göz önünde bulundurmanız gerekmektedir.
Tabii tercih sizin...