'Muhteşem Yüzyıl' dizisinin yapımcısı Tims Production'ın sahibi Timur Savcı kuşkusuz ülkenin en başarılı işadamlarından biri. Dünyanın birçok ülkesine 'dizi' satarak müthiş bir iş başardı. En yeni ve alkışlanacak haber de 'Muhteşem Yüzyıl'ın 18 yıl önce kurulan Netflix kanalına satılması. Sayısız ülkede gösterilen dizi, en son dünya genelinde sayısı otuz milyonu aşan izleyicisine yayın yapan Netflix'e satılmış!
Timur Savcı gerçekten de başarılı; çok para harcıyor, alkışlanacak işler yapıyor, karşılığında para kazanıyor, kazandığı parayı yeniden sisteme aktarıyor ve ülkesine 'prestij' kazandırıyor. Bakalım yeni dizi 'Kösem'le iş nereye varacak, dizi sevilecek mi, dünyaya hitap edebilecek mi? Soruyorum ama cevapların "evet" olduğunu adım gibi biliyorum. Çünkü geçtiğimiz salı akşamı Timur Bey, ülkenin en büyük starlarıyla çalışan ve sanırım pek çok dizinin/ filmin başarısında emeği olan ID İletişim'in sahibi Ayşe Barım ve ekibi ile birlikte, yeni projeleri 'Muhteşem Yüzyıl- Kösem'in özel bir bölümünü izledim. Soho House'da yapılan kısa ön gösterimle Sultan Ahmet, Safiye Sultan ve Kösem'le tanışmış olduk.
Hemen şunu söylemem lazım, müthiş bir görsel şölene hazır olun. Dünya standartlarında, hatta daha da üstünde bir iş çıkmış ortaya. 'Muhteşem Yüzyıl'ın baştan sona seyretmedim ama elbette her adımını bildiğim bir diziydi. Tereddütsüz söyleyebilirim ki, mekanlar, kostümler, oyuncular, efektler ve elbette hikayesiyle, yapılanları bir üst basamağa taşımışlar. Kendileriyle yarıştıkları çok belli, ekipteki herkesin emeğine/ aklına/yüreğine sağlık.
KÖSEM EFSANESİ BAŞLIYOR
Çok ama çok etkileyici sahneler var, dönem ve o dönemde yaşananlar da 'muhteşem' çünkü. Safiye Sultan'ın baskın karakteri, Sultan Ahmet'in Fatih Sultan Mehmet ile başlayan 'kardeş katli vaciptir' kanununu kaldırması, tahta geçişi, Anastasia'ya aşkı; gencecik ömrüne türlü başarıyı sığdırması...
Dört yıllık macera başlıyor, ekran başına. Ekran başına geçmek için en iyi sebep dönem dizileri. Günümüzde geçen, hiçbir fantastik öge taşımayan, 24 saat birbirini yiyen sevgililerin bir yere varmayacak aşk mevzularını irdeleyen, sıradan senaryolara sahip işlerle oyalanmaktansa; her bir sahnesi tablo gibi işlenmiş dizileri izlemek ruha da iyi geliyor.
NELER GÖRECEĞİZ DİZİDE?
Sultan Ahmet 14 yaşında tahta geçer, bir miktar büyük görünüyor Ekin Koç, padişahın ilk yıllarına göre. Fakat oyuncu, Johhny Depp'e benzetiliyor ve sıkı bir hayran kitlesi var. Çok başarılı olacak eminim. Timur Savcı'ya sordum, "Acaba tahta geçtikten sonra sünnet olan Sultan Ahmet rolünde Ekin Koç yerine, daha küçük bir oyuncu seçemez miydiniz" diye. Şöyle yanıtladı:
"Oyuncu değiştirmek istemedik, zaten Anastasia Kösem olacak, bir de Sultan Ahmet'te değişiklik yaşatmak istemedik seyircimize."
Hülya Avşar. Görüntü olarak, duruş ve fizik olarak tam bir Safiye Sultan. Ama gönül istiyor ki bu denli kusursuz bir işin içinde diksiyonuyla, ses tonuyla da etkili olacak bir tiyatro sanatçısı rol alsaydı. Gerçi yine de hakkını yememek lazım, birçok defa "en iyi kadın oyuncu" olarak ödül alan Nebahat Çehre, kendi sesiyle bile oynayamıyor!
Sultan Ahmet'in kardeşi Mustafa'nın katledildiği daha doğrusu boynuna ip geçirildiği sahneyi, kalbiniz varsa izlemeyin! Küçük oyuncu harika, kim çalıştırdıysa tebrik ederim, tabii yönetmene de kocaman bir alkış.
Erotizm dozu da bir miktar artmış gibi. Olsun, güzel olmuş. Zaten bu dizileri çocuklarınıza izlettirmeyin.