İzmir'de 21 yıldır gazetecilik yapıyorum.
Mesleğe başladığım günlerde Basmane'deki Dünya Ticaret Merkezi inşaatının temeli atıldı. O gün bugündür kentte gökdelen tartışması hiç bitmedi.
Basmane'deki inşaat çukuru bir utanç abidesi olarak kalırken gündeme gelen her yüksek katlı bina inşaatı tartışma konusu oldu. Şimdi de Zorlu Holding'in Pasaport'ta yapmayı planladığı ve 250 metre uzunlukta olacağı belirtilen 60 katlı "Zorlu Konak Residance" projesi tartışılıyor.
Geçtiğimiz aylarda inşaat ruhsatı alan grubun bugünlerde proje alanındaki eski depoları yıkmaya başlamasıyla yine bir gökdelen tartışması aldı başını yürüdü.
YARGIDAN VİZE ALDI
Dört dönem görev yaptığı Narlıdere'den Konak'a gelince projeyi adeta kucağında bulan CHP'li Belediye Başkanı Abdül Batur şimdi çırpınıyor. "Bu bina Konak'ın kalbine hançer gibi saplanacak. İçimize hiçbir şekilde sinmiyor" diyor. Ayrıca bu konuda hukuk birimlerini harekete geçirdiklerini ve neler yapılabileceğini araştırdıklarını belirtiyor. Bu yapıya izin veren imar planlarına meslek odalarınca 3 kez dava açılmış ve planlar sonunda yargıdan vize almış. Bu saatten sonra hukuki anlamda bir şey yapılabileceğini sanmıyorum.
BATUR FERYAT EDİYOR AMA...
Bu arada Başkan Batur, feryat ediyor ama burada eğer bir suçlu aranacaksa o adres de belli. Bu gökdelene izin veren, hükümeti imar konusunda sürekli eleştiren CHP'nin bizzat kendisidir. Bu binanın yapılmasının önünü açan imar planları, CHP'li Büyükşehir ve Konak Belediyeleri tarafından yapıldı. Bu süreçte Büyükşehir'de görev başında Aziz Kocaoğlu vardı. Konak'ta da Muzaffer Tunçağ, Hakan Tartan ve Sema Pekdaş iş başındaydı. Eğer bu bina kentin kalbine saplanacak bir hançerse buna neden izin verdiler veya önüne geçmek için neden uğraşmadılar? Şimdi iş işten geçtikten sonra yapılabilecek bir şey yok. İşin arka planındaki bu gerçeği kimse gözardı etmesin. CHP de bu konuda önce kendi öz eleştirisini yapsın
BRAVO SOYER...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, her konuşmasında Türkiye'yi germeye çalışıyor. Dün yine Meclis Grup Toplantısı'nda aslı astarı olmayan birçok iddiayı gündeme getirdi.
Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'yi germe çabasına inat İzmir'de siyasetteki bu gerilimi düşürme yönünde güzel bir gelişme yaşandı. Daha önce Narlıdere Belediyesi'nin CHP'li Başkanı Ali Engin, 3 günlüğüne şehir dışına çıkınca yerini belediye meclisinin tek AK Partili üyesi Reşat Konukçu'ya bırakmıştı. Dün de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer'den hem Dünya Engelliler Günü hem de siyasetteki centilmenlik açısından kayda değer bir adım geldi.
SEFERBERLİK BAŞLAMALI
Soyer, şehir dışına çıkarken bedensel engelli olan AK Partili Meclis üyesi Ahmet Uğur Baran'a vekalet verdi. Bugüne kadar engellilerin Büyükşehir Belediye Meclisi'ndeki sesi olan Baran'ın da vurguladığı gibi bu Türkiye'de bir ilk oldu. Umarız, bu adım kentte 'engellilere yönelik engellerin' kaldırılması için başlatılacak bir seferberliğin de ilk adımı olur. Bu köşedeki yazılarımda Soyer'i sık sık eleştirdiğimi bilirsiniz.
Ancak, dünkü şık hareketi için kendisini bu defa tebrik ediyorum