Türkiye korona virüsle mücadeleye kilitlenmişken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 3 günlük sokağa çıkma yasağının son gününde yaptığı bomba çıkışla ortalığı karıştırdı. Soyer, İzmir'in 35 olan plaka numarasından hareketle 3 Mayıs'ı (03.05) tarihine denk geldiği için 'Dünya İzmirliler Günü' ilan etti ve önümüzdeki yıldan itibaren her 3 Mayıs'ı böyle kutlayacaklarını açıkladı.
Yani, 1.5 ayı aşkın süredir korona virüs kapmamak için mücadele eden İzmirliler olarak 'Başkan Soyer'in şapkasından çıkan' bir günümüz oluverdi!
YANLIŞ VE GEREKSİZ KARAR
Soyer'in bu açıklaması doğal olarak tepki çekti. AK Parti, MHP ve Vatan Partisi kanadından ağır eleştiriler geldi.
İzmir'in kurtuluş günü olan 9 Eylül dururken böyle bir gün icad etmenin yanlışlığı vurgulandı. Bu arada Soyer'e çeşitli kesimlerden 3 Mayıs Dünya Türkçülük Günü'nü perdelemeye çabaladığı yönünde eleştiriler de geldi.
Açıkçası, Soyer'in burada art niyetli hareket ettiğini düşünmüyorum ama aldığı bu kararı ben de yanlış buluyorum.
İZMİR'İN FARKI BÜYÜK
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Soyer'i savunmak için benzer günlerin 10 Ekim'de Balıkesir'de, 4 Nisan'da Malatya'da, yılın 61. gününde Trabzon'da kutlandığını ve o kentlerde kimsenin kentlerinin kurtuluş tarihiyle bu günü kıyaslamadığını söyledi. Doğrudur ancak İzmir ve kurtuluşu diğer kentlerden çok farklı bir özelliğe sahip.
İzmir, Kurtuluş Savaşı'nda ilk kurşunun atıldığı yer olmasının yanı sıra düşmana son kurşunun da atıldığı yerdir. Zaferin taçlandığı ve yeni Türkiye'nin doğduğu gündür 9 Eylül... İzmirlilerin ortak gurur günüdür ayrıca... O yüzden 9 Eylül dururken tarihsel ve kültürel hiçbir özelliği olmayan 3 Mayıs'ı sadece plaka kodundan hareketle 'İzmirliler Günü' icat etmeye çalışmak abesle iştigal etmek ve zorlamadan başka bir şey değildir.
SEÇİLİRKEN SÖZ VERDİ
Ayrıca Soyer'in bu kararı alış şekli de hiç şık ve demokratik değil. Çünkü Soyer, "İzmir'i herkesin fikrine hürmet ederek, tüm farklı kesimlerle birlikte, kol kola yöneteceğiz" diyerek 'ortak akıl' vurgusuyla göreve geldi.
Tamam göreve geldikten sonra selefi Aziz Kocaoğlu'ndan daha çok halka inen bir portre çizdi, eleştirilere daha tahammüllü bir tutum sergiledi ama maalesef verdiği söze rağmen kentle ilgili birçok önemli konuda ortak aklı aramadı. Hatta 'ortak aklın' söylediğinin tersini yaptığı bile oldu.
KÜLTÜRPARK'TA DİNLEMEDİ
İşte Kültürpark örneği ortada. 'İzmir Buluşmaları' adı altında kentteki sivil toplum kuruluşları ile Kültürpark toplantısı yaptı ancak sanki böyle bir toplantı hiç yapılmamış gibi kararlar aldı. Kültürpark gibi doğal SİT alanı olan bir yere üretici pazarı açtı. Bu arada Kültürpark'taki tarihi gazino ve mekanları kimseye sormadan yerle bir etti. Yine kimseye danışmadan İzmir tarihinde simgesel değere sahip Kadifale'de 'Pagos' ismiyle pazar kurdu.
YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMELİ
İzmir Turizm Tanıtma Vakfı'na 9 milyon lira aktarması da tek başına alınmış bir karardı. Kardeşi Onur Soyer'in o dönem bu vakfın Genel Sekreteri olması büyük bir tartışma çıkardı ancak O itirazları dinlemedi. Soyer, şimdi de 'tek başına' şapkasından bir gün çıkarıverdi.
Başkan Soyer'in bu kararını İzmirlilerin tavrına göre gözden geçirmesi şart.