• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Gözyaşlarımızı geri ver Aslı ERKİN USMAN

Gözyaşlarımızı geri ver Aslı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.08.2015, 00:00
TV'lerin başında 2012 Londra Olimpiyatlarını izliyoruz. Pek çok branşta döküldüğümüz ve madalya hasreti çektiğimiz için alacağımız bir madalya bizi sevinçten havalara uçuracak. Atletizm müsabakalarını izliyoruz. 1500 metre bayanlarda iki kızımız koşuyor. Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut. Yarışmayı hayretler içerisinde ve büyük heyecanla ve ümitle izliyoruz. Çünkü bizimkiler rakiplerinden kopuyor ve yarışı birinci, ikinci bitiriyorlar. Yani körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz. Aslı altın madalya, Gamze gümüş madalya alıyor. Türkiye ayağa kalkıyor. Başbakanımız, Spor Bakanımız stadı arayarak atletlerimizi kutluyor. Bayrağımız göndere çekilirken ve İstiklal Marşımız okunurken gözyaşlarına boğuluyoruz. Yurda dönünce Altın (!) kızımız Aslı paraya boğuluyor, yöneticilerimiz onun başarısını ölümsüzleştirebilmek için yarışa giriyor. 2000 Cumhuriyet altın karşılığı 2.5 trilyon para ödülü veriyor, adını Ataköy'deki Atletizm Stadına koyuyoruz. Ayrıca uluslararası yarışmalarda 15 bin dolar para ödülü kazanıyor.

Utandıran şampiyonluk

Meğer Aslı Çakır Alptekin'in aldığı madalyalar, birincilikler doping illeti sayesinde kazanılmış. Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi, atletimizin bu başarılara doping yaparak ulaştığının alınan örneklerde kesinleştiğini bildirdi. Olimpiyat altın madalyası geri alınacak, 2010 yılından sonra kazandığı bütün paralar 30 gün içerisinde geri ödenecek. Ya bizim verdiğimiz 2000 altın, yani 2.5 trilyon lira ne olacak?
Devlete düşen bu parayı hemen geri istemek. Akrabalarına aktardıysa ona da mani olmak. Utandıran Aslı'nın adını Ataköy'deki stattan da derhal silelim. Aslı dopingi kendi başına yapmamıştır, antrenörü ve ilgililer hakkında da Bakanlık soruşturma açsın. Alkışlarımıza ve gözyaşlarımıza yazık ettin Aslı.

hayattan

Tarih yazmaz böylesini!

Dr. Şaban Acarbay İzmir'in en renkli simalarından. Uzun yıllar Sporcu Sağlık Merkezi'nin başkanlığını yaptı, ayrıca Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği İzmir Şubesi Başkanlığını da... TÜFAD'ın, Genel Başkan İsmail Dilber'in de katıldığı Halkapınar Eğitim Salonunda yapılan son genel kurulunda Acarbay tulum çıkardı, 30 yıldır başkanlığını kutladı, 14. genel kuruldan galip çıktı.
Böylesi bir rekor, ne Türkiye'de ne de dünyada var. Tam Guinness Rekorlar Kitabı'na girecek bir olay. Acarbay'ın sürekli seçilmesindeki sır, Dünya ve Türk futbolunda son yenilikleri hemen İzmir'e, üyelerine taşıması ayrıca bir aile ortamında görev yapması.
Ayrıca en önemli özelliği de vefa duygusu. Düzenlediği seminerlere İzmir'in eski futbol yıldızlarının isimlerini veriyor, anılmasını sağlıyor. Şimdiye dek 1000'e yakın seminer düzenlemesi de çağdaş bakışın bir neticesi. TÜFAD İzmir Şubesi'nin yeni yönetiminde şu isimler var: Dr. Şaban Acarbay, Kazım Admış, Dr. Çetin İşlegen, Kadri Yatkın, Sedat Ozan, Cemal Karafırtınalar, Hazan Aral, Ersoy Kubilay, Osman Hamit Buğdaycılar, Akın Kücükoğullarından, Erhan Özalp, Hüseyin Öçal, Hasan Yüksel, Aykut Eren Canüzmez, M.Emin Yılmaz.

kentten
Ünlü iki bilim adamı İzmir'de

Stanford Üniversitesi'nden iki ünlü bilim adamı Medicalpark Hastanesi'nde konferans verecek.
Dr. Baback Gharizadeh ve Dr. Farzad Naimi, genetik ve sağlıktaki güncel bilimsel çalışmalar ile bu konulardaki Silikon Vadisi yatırımlarını bugün 17.00'deki konferansta ele alacaklar.

küpe
Aşk dehanın besinidir.
G. Flaubert

fıkra
Kadın ne yapmış?

İskoçya'lının biri bir süre yabancı ülkelerde kaldıktan sonra vatanına dönmüştü. Gidip komşularını dolaştı, hal hatır sordu. Bu arada evlerinin önünden geçerken Bayan Mac Kenzie'ye uğradı.
"Merhaba. Nasılsınız bakalım?"
" Teşekkürler, iyiyim."
"Ya bizim Mac ne alemde?"
"Kocam mı, o öldü."
"Ne... Nasıl olur?"
"Oldu işte... Bir sabah bezelye toplamak için bahçeye çıkmıştı. Toplamaya başlayacağı sırada bir kalp krizi... Oraya ansızın yıkılıverdi Mac." "Vah vah, çok üzüldüm. Peki bu durum karşısında siz ne yaptınız?" "Hiiiç. Gidip bir kutu konserve bezelye aldım."

laflama
* Sen benim nasıl şiddete meyilli olduğumu söylersin ha? Kırarım bacaklarını!..
* Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Hayır ben bilmiyorum da.
Hafızamı kaybettim. Sevabına kim olduğumu söyle!...
* Bana kıro diyen dilber. Sülalen kıro değil mi?
* Telefon DNA'yı bozuyormuş. Bilmem. Ama gelen kallavi telefon faturası benim kimyamı bozuyor!.
* Kuş uçmaz kervan geçmez ama cep telefonu çeker abüüüü!.
* Kul Hakkı imaj yaptı. Oldu Cool Hakkı!
* Askerlik anılarından bıktığınız bir insanın bedelli askerlik yaptığınızı öğrenseniz ne hissedersiniz acaba?
İbrahim Ormancı'dan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA