Geçtiğimiz günlerde, geçirdiği kalp krizi sonucu Alanya'da yoğun bakıma alınan gazeteci ağabeyimiz Altemur Kılıç, henüz komadan çıkamadı. Doktorları, kendine gelir gelmez İstanbul'u taşıyacaklarını söylüyor. Peki. kimdir bu Altemur Kılıç ve kaçan uçağın öyküsü?
Altemur Kılıç, 1924 yılında Ankara'da doğdu ve ismini de Atatürk'ün hanımı Latife Hanım verdir. 1930'da halalarının yanında Nişantaşı'nda kalmaya başladı ve 1938'de girdiği Robert Kolej'den de 1944'te mezun oldu. Tasviri Efkar'da gazeteciliğe polis muhabirliği yaparak başladı. Aldığı bursla New York New School for Social Research okulu Siyasal Bilgiler Bölümü'nde okumak için ABD.ye gitti.
Annesinin adı Hümeyra, babasının adı Kılıç Ali diye bilinen Asaf Ali'dir. Ailenin kökleri Çerkez ve Buharalıdır.
İstiklal Mahkemeleri başkanlarından Kılıç Ali'nin oğlu. Eski Futbolcu ve antrenör Gündüz Kılıç'ın kardeşidir.
Altemur Kılıç 1970'li yılların başında İzmir'e geldi ve o yılların ünlü Devir Dergisini yayınlamaya başladı. Derginin finansörü Selçuk Yaşar ve Genel Yayın Müdürü de Güngör Mengi'yi.
Ve, günlerin birinde İstanbul'a gitmesi gerekliydi. Sekreteri Neş'ye talimat verdi.
- "Kızım yarın sabah 8.30 uçağında bana bir yer ayırt..." Cevap:
"Başüstüne efendim..."
Ve ertesi gün...
Altemur Kılıç ve eşi Güzide Ablamız Cumaovası Havaalanındaydı.
Altermur Kılıç, biletlerini okeyletmek için servis odasına gitti. Görevli memurdan aldığı yanıt şu oldu:
"Altemur Bey, biletiniz bir sonraki uçak için...." Bütün hesapları yıkılmıştı.
İstanbul planlarını dakika dakika ayarlıydı.
Sekreter hatasının veya aymazlığının faturası yüklü olacaktı.
Neş'eyi aradı ve sekreterine okkalı bir fırça çekti.
Bu kaçıncı gaftı bu dalgın kızın...
Kendini bir yer bulabilmek için, alanı dört döndü.
Müdürlerin, pilotların hepsinin kapısına, masasına dayandı, Netice yoktu...
Bu tablo içinde İstanbul'a gitmesi için bir sebep kalmamıştı.
Ve, uçak gözlerinin önünde havalandı. Meydan üzerindeki veda turu Aytemur Kılıç'a" nanik gibi geldi.
Uçak Cumaovası alanı üzerine bir tur daha attı ve gitti, gitti, alanın bir köşesinde toprağa çakıldı, Ardından müthiş bir patlama ve oraya buraya savrulan alev topları.
Bilanço: 83 ölü...
Yani, hostes Aylin hariç uçakta herkes ölmüştü.
Ama, Altemur Abi yaşıyordu...
Bu şansı, sekreter Neşe'nin dalgınlığına bağlar mısınız?
Hazır cevap
Bir karı koca aylardır kavga ediyordu. Nihayet komşulardan biri patladı:
"Yahu, vallahi bizim kedi ile köpek sizden daha iyi geçiniyorlar." "Olabilir..."dedi adam.
"Ama sen kediyle köpeği yan yana bağla da, gör bak nasıl kıyamet kopuyor."
Ağustos'ta kaybettiğimiz İzmirlileri anıyoruz
Bu ay içinde yitirdiklerimizin; en sonuncusu sevgili Önder Sümer'i yarın Çeşme'de toprağa vereceğiz.
Yine geçmişi Ağustosların birinde kaybettiğimiz Suzan ve Orhan Uslu'yu da anacağız. Bu ikili İzmir'in batılı anlamda ki modern restoran kafe tesislerden olan, Bonjour Cafe'yi 60 yıl önce kurmuş ve yaşatmışlardı.
Karşıyakalı'ların çok yakından tanıyıp, çok sevdikleri matematik öğretmeni Huriye Omaç Hocamızı, sanayici Mehmet Emin Telyar'ı, Altın Kiremit Fabrikasının kurucusu Dr. Ahmet İrfan Egeli'yi, Ege Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Sermet Akgün'ü, 22 yıl önce bir trafik kazasında kaybettiğimiz İzmir'li usta gazeteci Barış Selçuk'u, 2 yıl önce yitirdiğimiz K.S.K.'nin efsane Başkanlarından ve Karşıyaka Belediyesinin 30 yıl Şube ve Eshot Müdürlüğünü yapmış Bedii Tuaç Ağabeyimizi, 10'ncu hasret yıl dönümünde Şair Can Yücel'i, 16'ncı hasret yıl dönümünde efsane belediyeci ve siyasetçi Aydın Erten'i, 17'nci yılında Marmara Deprem Faciası Şehitlerimizi, 26'ncı ölüm yıldönümünde Milli Ses ve Müzik Sanatçımız Ayla Dikmen'i, 10'ncu hasret yıldönümünde Ünlü Eğitimcilerden ve cemiyetçilerden Nuriye Kayacan'ı, 4'ncü hasret yılında Efsane İzmir Valimiz Hüseyin Öğütçen'i, 2'nci ölüm yıldönümünde Milli Hakem Tayyar Eraslan'ı ve 7'nci ölüm yıldönümünde Karşıyaka'lı cemiyet önderimiz, Makine Yüksek Mühendisi ve turizmci Fehim Yenice'yi de hep birlikte dualarımızla yad ettik.