Seferihisar'ın Gödence Köyü, kooperatifleşme konusunda Türkiye'nin önde gelen köşelerinden biri.
Gödence'nin temel ürünü de zeytinyağı...
Bu yönde otoriteleşmiş isim Çağatay Özcan Kokulu...
Otuzbeş-kırk yıl öncelerinin hızlı bir üniversite öğrencisiydi Çağatay Özcan Kokulu, Ege Ekspres'te Şadan Gökovalı ustamız ile birlikte yönettiğimiz "Gençlerle Başbaşa" sayfalarının değişmez konuğuydu bu delikanlı.
O şimdi, zeytinyağı dünyasının önemli isimlerinden biri.
Çağatay Özcan Kokulu, şimdiki yaşamının önemli bir bölümünü çiftçiye, üreticiye adanmış olarak geçiriyor ve ekliyor:
"Bazen zaman yetmiyor.
Bazen sıkıntılarımız oluyor. Çok çalışmamız gerekiyor.
Ülkemizi seviyoruz, halkımızı seviyoruz. Üretim yapmayı seviyoruz..
Ve, Çağatay Özcan Kokulu'nun Türkiye gerçekleri de kendi ağzından şöyle: "Türkiye'nin zeytinyağı ihracatında dünya ile rekabet gücü çok zayıf.
Bu Gümrük Birliği Antlaşması Türkiye için yüz karasıdır ve mutlaka gözden geçirilmesi gerekir. Bakınız, Akdeniz çanağındaki ülkeler içinde iki tane büyük zeytinyağı patronu var.
İspanya ve İtalya... İspanya üretim açısından dünyanın en büyük potansiyelini elinde tutan ülke. Ticareti de İtalyanların elinde. Üretimde dünya ikincisiyiz.
Bu yetmez.
İkinci olabilmek için, sektörün bütün bileşenlerinin asgari müşterekte birleşmesi lazım. Bir devlet, iki üretici, üç sanayici, dört ihracatçı.
Bu dört bileşen asgari müşterekte birleşirse üreticinin gücü yükselir. Bunu yapabiliyor muyuz?
Hayır... O zaman sözle dünya ikincisi olunmuyor. İtalya'da prim ve kamu desteği fazla. Üretici memmun." Çağatay Özcan Kokulu'ya sorduk: "Zeytinyağı dışında çalışmalarınız var mı?" Yanıt hemen şöyle: "Domates kurusu, bal, pekmez, kuru üzüm, badem gibi bölgede yetişen bütün ürünleri markalaştırdık.
Tonajları yüksek değil ama, hepsi organik. Şimdi bu ürünlere katma değer kazandırmak istiyoruz.
Badem ezmesi yapacağız.
Bardacık, kuru üzüm beyin gelişimi için çok önemli yiyecekler.
Bilhassa, üzümdeki glikoz çok çabuk kana karışır. Gödence'de üretilen yağları Edirne'den Samsun'a kadar belli kesimlere kargo ile gönderiyoruz."
Kış geliyor, ısı yalıtımına dikkat!
Makine Mühendisi Güngör Kaya, diyor ki: "Binalarda yapılacak basit yalıtım ile hem gereksiz enerji tüketimi ortadan kalkar, hem de gerçekleştirilecek enerji tasarrufu sayesinde kabarık faturaların önüne geçilerek, önemli bir bütçe tasarrufu sağlanır." Ülke genelinde 25 milyon civarında konut olduğuna dikkat çeken Güngör Kaya, diyor ki:
"Yıllardır ısrarla söylüyoruz, ülkemizde ısı yalıtımı bilincinin oluşması şart diye. Çünkü ülkemizdeki binaları analiz ettiğimizde, bu binaların yüzde 80'i yalıtımsız durumdadır. Yalıtımsız dış duvarlara, pencerelere, kapılara, çatılara ve zemine sahip olan bu binalar enerjide bu kadar büyük kayıplar yaşamamıza sebep oluyor. Oysa bu binaların yalıtımı, zamanında standartlara göre yapılmış olsaydı enerjide yüzde 50 ila yüzde 60 oranlarında tasarruf sağlamış olacaktık.
Bu rakamlar önemli rakamlardır.
Isı yalıtımını göz ardı etmezsek ve gerekli tedbirleri alırsak hem cebimiz, hem ülke ekonomisi, hem de çevremiz bu durumdan büyük kazanç sağlar."