Uçan arabalar, sanal modeller derken yine ufkumuzu açacak ilginç bir konuyla karşınızdayız. Bazen bir film izledikten sonra, bazen de günlük hayatta bir zorlukla karşılaşınca aklımıza gelir bir süper gücümüzün olması. Kim bilir 20-30 yıl sonra teknoloji ne gibi boyutlara gelecek.
Daha 15-20 yıl öncesine kadar cep telefonu, dokunmatik ekran, tablet, akıllı cihazlar, drone ve robotlar gibi çok sayıda şey hayatımızda yoktu.
Bunu düşününce, bundan 20 yıl sonra da nasıl bir teknolojinin içinde yaşayacağımızı kestirmek zorlaşıyor. Buna paralel olarak, teknolojiyle birlikte çok sayıda alanda da ilerleme kaydedildi. Bunlardan biri de genetik kodlama. Bilim-kurgu filmlerinde sıkça gördüğümüz basit bir olaydır süper kahraman güçleri.
DAHA GERÇEKÇİ
Bazen bir deneye maruz kalırlar, bazen bir uzaylı geni içlerine girer, bazen de kendilerini bir teste feda ederler ve sonuç mükemmel olur.
Uçabilirler, kurşun geçirmez olurlar, alevler çıkarırlar, çok hızlı koşarlar. Bilim adamları ise gerçekte genler üzerinden daha gerçekçi çalışmalar yapıyor.
Harvard Üniversitesi'nden bir genetik uzmanı, gen düzenleme teknolojisi sayesinde insanların elde edebileceği süper kahraman benzeri özellikleri çıkardı.
Genetikçi George Church, insanlara uzun bir yaşam ve süper kahramanlardaki gibi özellikler verebilen genetik mutasyonları ve değişiklikleri listeledi.
Bir bilim-kurgu filminden alınmış gibi duran listede her genin olumlu ve olumsuz özellikleri bulunuyor. Örneğin LRP5 geninde gerçekleşen özel bir mutasyon size güçlü kemikler veriyor ancak suda daha çabuk batıyorsunuz. Bahsedilen diğer özellikler arasında radyasyona karşı dayanıklılık ve su altında uzun süre nefesinizi tutmak bulunuyor.
Kısaca özetlersek liste, gen düzenleme teknolojileri daha yaygın ve daha güvenli olduğu zaman ne gibi özelliklerle karşılaşabileceğimiz hakkında bir bilgi veriyor. Listedeki genotiplerin çok azında olumsuz taraf var.
YOLUN BAŞI
Bilim adamları, bazı gen değişikliklerinin ve mutasyonların ciddi salık problemlerine yol açabileceğini de belirtti.
Mesela bir kişinin PCSK9 genini durdurmak onun koroner hastalıkla karşılaşma riskini düşürse de diyabet ve kognitif bozukluklar geliştirme ihtimalini artırıyor. CCR5 geni çıkartıldığı zaman HIV virüsüne karşı dayanıklılık artarken West Nile isimli bir virüse olan dayanıklılık düşüyor. Şu an için insanların bu özelliklere nasıl yaklaşacağı bilinmiyor. Ancak muhtemelen göreceğimiz kadar yakın bir tarihte "Hangi geni alsam da, hangi konuda güçlü olsam?" diye kendimizi araştırma yaparken bulabiliriz...
İNSAN HÜCRESİNE BİLGİSAYAR YERLEŞTİRDİLER
Çin'de genetiği değiştirilmiş bebeklerin doğumuyla gündeme gelen CRISPR teknolojisi, insan hücrelerinin içine çift çekirdekli bilgisayar yerleştirmede kullanıldı. CRISPR adlı yöntem, bilim insanlarının gen değiştirme işlemlerinde kullandıkları ve genellikle genetik hastalıkları tedavisinde kullanılan bir yöntem olarak öne çıkıyor. Yine de bu yöntemin sentetik biyolojide pek çok kullanım alanı var.
Zurich'ten araştırmacılar, insan hücrelerinin içine biyobilgisayarlar yerleştirirken bu teknolojiden yardım aldı. Araştırmanın başındaki isim olan Martin Fussenegger, "İnsan bedeninin kendisi büyük bir bilgisayardır. Biz de bundan ilham alıp daha çok şey öğrenmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Çin'de genetiği değiştirilmiş bebeklerin doğumuyla gündeme gelen CRISPR teknolojisi, insan hücrelerinin içine çift çekirdekli bilgisayar yerleştirmede kullanıldı. CRISPR adlı yöntem, bilim insanlarının gen değiştirme işlemlerinde kullandıkları ve genellikle genetik hastalıkları tedavisinde kullanılan bir yöntem olarak öne çıkıyor. Yine de bu yöntemin sentetik biyolojide pek çok kullanım alanı var.
Zurich'ten araştırmacılar, insan hücrelerinin içine biyobilgisayarlar yerleştirirken bu teknolojiden yardım aldı. Araştırmanın başındaki isim olan Martin Fussenegger, "İnsan bedeninin kendisi büyük bir bilgisayardır. Biz de bundan ilham alıp daha çok şey öğrenmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
JÜPİTER'DE ÇÖZÜLEMEYEN İLGİNÇ BİR DELİK GÖRÜLDÜ
Amerikan Uzay ve Havacılık Ajansı (NASA), sık sık muhteşem görüntüler paylaşıyor.
NASA, bu defa paylaştığı fotoğrafta gördüğümüz şeyin ne olduğundan emin değil.
Güneş Sistemi içindeki en büyük gezegen olan Jüpiter'de gerçekleşen bir fırtınaya ait görüntüleri paylaşan NASA yetkilileri, "Jüpiter üzerindeki siyah nokta nedir?
Kimse emin değil.
Jüpiter etrafındaki son temaslarımızda robotik uzay mekiği siyah bir bulut keşfetti.
Etraftaki bulutlar bir girdabın oluştuğunu gösteriyor. Ama bu konuda net bir açıklama yapmak mümkün değil" açıklamasını yaptı.