• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Biz kadınlar gerçekten güçlüyüz FİLİZ ÖZKOL

Biz kadınlar gerçekten güçlüyüz

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.06.2016, 00:00
Biz kadınlarla, erkeklerin güç savaşını tam anlamış değilim. Çok istediğim halde bir türlü bu denklemi çözemiyorum. İş dünyasının acımasızlığına baktığımız zaman, erkeklerin dünyasındaki yerimizi korumak adına yaptığımız çabaların takdire şayan bir tarafı var elbette. Daha çok çalışıyor, daha çok yoruluyoruz...
Üstelik annelik, ev kadınlığı derken hangi parçamızı nereye monte edeceğimizi şaşırmış durumdayız.
Bu mazeret değil tabii. Allah önce kadını anne yaratmış. Bu duygu uğruna ne ilişkiler zarar görüyor.
Çifte standartlı çapraz bileşke. Modern dünya kadınının işi zor. Yapması gereken çok işi varken; "ayağımın altında dolaşma" diyen bir erkek zümresi.. Bu kadar yoğun bir çaba içindeyken, yara almaktan korkan ve sürekli kendini kollamaya çalışan bizler. "... Kadınlar zayıftır" diyerek bariton ses notalarına güvenen ama bunun dışında her konuda en yakın kadınından destek bekleyen..
"GÜÇLÜ ERKEKLER".. Karşı cinsimize saygım sonsuz. Haşaaa onlara sataşmak gibi bir niyetim yok.. Tabiat bile doğurganlığı dişiye vererek onu üstün kılmışken, çocukken anneleri, ablaları, büyüdükçe flörtleri, sevgilileri, daha sonra eşleriyle bir yaşamı paylaşıp daha sonra bu nimetlerin üstünde çocukça tepinmenin ne anlamı var diye, gülümsemeden edemiyorum.. Hadi hadi siz güçlüsünüz diyerek konuyu kapatmadan önce; eskiden büyüklerimiz karşı taraf çok inatçı ve sizin haklı olduğunuzu kabul etmiyorsa söyledikleri bir söz varmış. "senin eşeğin kancık olsun" bakalım...

İhanetin anatomisi

Yüzyıllardır kitaplara konu olan..
Filmlerin vazgeçilmez senaryolarında baş köşeye oturtulan; aslında hayatımızın içerinde var olan bir duygu "ihanet".. Bu kelime bana oldum olası çok soğuk gelir. Sevmem. Benim gibi, çoğunuzun da sevdiğini zannetmiyorum. En küçük bir olayda, çok çabuk konduruyoruz bu duyguyu kendimize ve karşımızdaki kişiye. Bu duygunun derinliğinde ne yatıyor hep düşünmüşümdür. İhanetin de sınırları var mı? Kim kime ne kadar bu duyguyla yaklaşır, nerde başlar nereye kadar kabul görür... Hangi ihanet hoşgörü sınırı içinde kalır... "Ben onu affettim, onun yaptığı pek de ihanet sayılmaz" cümlesiyle o kadar çok karşılaşır oldum ki. Geçtiğimiz yıllarda Richard Gere'nin bir filmi vardı, "Sadakatsız" gişeleri salladı. Üstelik sinema koltuğunda izlediğim yetmiyormuş gibi dvdsini de en az 3 kez izledim... Adam çok acı çekmesine rağmen karısının sadakatsizliğini affediyor. Hiç sevmediğimiz bu kelime niye bizi bu kadar cezbediyor.. Gazetelerin 3. sayfalarında okuduğumuz, tv.lerde izlediğimiz hep bu duyguya dayanan cinayetler zinciri. Birçoğumuzun geçen sezon zevkle takip ettiği "Muhteşem Yüzyıl" üstelik bu sezonda "Kösem Sultan" dizisinin senaryosunun neredeyse tamamı ihanet üzerine kurulu.. Herkes şapkasını önüne alsın ve düşünsün bakalım.
Bizim sınırlarımız nedir bu konuda. Görünen olayda hiçbir şey olmayabilir. Kafamızda uçuşan duygular; ihanetin en üst sınırlarında uçuyor da haberimiz mi yok.
Belki bu yüzden bu duygu sinsice içimize girdi yayıldı ve biz farkında olmadan hoşgörülü olduk.. Aldırmaz bir görünüş sergiliyoruz.
Ben bu işin içinden çıkamadım.
Sizler bakalım ne düşüneceksiniz?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA