Geçtiğimiz günlerde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutladık. Kadınların önemi özel günlerde ön plana çıksa da aslında bu devirde halen kadın haklarının konuşulması beni rahatsız ediyor. Kadının toplumda daha çok yer alması bir lütuf gibi görülüyor ve artık bunu aşmamız gerekiyor! Kadının tüm platformlarda yer alması bir lütuf değil gerekliliktir!
Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke konumundan sıyrılıp gelişmiş ülke statüsüne ulaşması için kadının gücünden ve yetkinliklerinden daha çok istifade etmesi gerekiyor. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak isteyen ve güçlü ekonomiyi hedefleyen ülkemizin vizyonu ile ön yargılar yüzünden geri plana itilen kadınların durumu örtüşmüyor. Artık söylenenler ile uygulamalar birbirini tutmalı.
ÖNYARGILAR YIKILMALI
Maalesef istatistikler çalışma hayatında kadın sayısının yetersizliğini açıkça ortaya koyuyor. Bu yüzden ekonomik kalkınma için işgücüne daha çok kadın katılmalı, üst düzey daha çok kadın yönetici seçilmeli ve Meclis'te kadın erkek sayısı eşit olmalıdır.
Kadının cam tavanı kırılmalıdır. Her ne kadar kadın mücadeleci olsa da annelik dolayısıyla yetkinlikleri ve liyakatı kullanılmıyor, stratejik konuma getirilmiyor, tabular yıkılamıyor! Bence bir yasal düzenleme ile kadının iş ve siyasette konumlandırılması için düzenleme yapılmalıdır. Nasıl ki atomu parçalamak önyargıyı parçalamaktan daha kolay ise, eğitimden yararlanarak kadınla ilgili ön yargıları yıkmak da kolaylaşacaktır.
8 Mart'ta Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan %51 kadın çalışanı olan işyerlerine finansman paketi açıklarken, kadınların daha girişimci olmaları için çağrıda bulundu. Kendi yaşantısında da zor şartlara rağmen başarının mümkün olduğunu ispatlayan Pekcan, benim rol modelimdir. Kariyer hayatımda bir gün ben de "dünyaya model bir Türkiye yaratmak" için böyle bir görev yapmayı çok istiyor ve hayal ediyorum.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da "Kamuda istediğimiz düzeye çıkaramadık kadın istihdamını. Terfi ettireceğiz, bakıyoruz bulamıyoruz. Kadınlarımızın çekinmeden çok daha fazla bu pozisyonlara özellikle kamuda talip olmaları gerekiyor. Talep noktasında bizi zorlamalılar" diyor. Kadınlar için çok güzel bir çağrı... Liyakat sahibi kadınlar bu çağrıya uygun bir yol izlemeli.
MUTLU TOPLUM İÇİN
Maalesef ülkemizde İnsan Kaynakları Yönetim Uygulamaları'nın yetersizliği nedeniyle ehliyet sahibi insanların performansları ortaya çıkamıyor ve nitelikli insan kaynağı pek değerlendirilemiyor. Bu durum üretmeyen, fikir sunmayan ve gelişemeyen kuruluşlara dönüşüyor. Sonuçta uzun vadede ülke zarar görüyor.
Atatürk'ün dediği gibi bir toplum, cinslerinden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur.
Toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza işlenen kusurdur.
Ülkemiz için yapılacak çok iş var. Türkiye'nin güçlü ekonomiye ulaşması ve mutlu toplum olması için kadının gücünden daha çok yararlanmamız şarttır.