Geçtiğimiz hafta Alaçatı'da bazı mekanlar adisyona müzik ücreti ekleyip kişi başı 30 ila 50 lira para alıyorlar diye haber yaptım. Tabi bu özel haberim sonrasında ortalık ayaklandı, konu bir anda Türkiye gündemine oturdu. Herkes konuştu bir de haberi yapan kişi olarak ben kısaca özetleyeyim.
Alaçatı'daydım tanıdığım ancak birbirini tanımayan bir kaç kişi bana bu durumu aktardı. Daha sonra bu mekanların yetkililerini tanıdıklarıma arattırdım müzik ücreti alındığının teyidini aldım. Olay kısaca bu. Sonra ne oldu, haber gündeme oturdu. Hiçbir firma ismi vermememize rağmen, işletme yetkilileri aradı, böyle bir ücret talep ettiklerini gerekçeleri ile açıklayıp kabul ettiler. Hatta Alaçatı Turizm Derneği Başkanı da bu konuda tespitleri olduğunu ve bir daha bu uygulamanın olmayacağını açıkladı.
Yani haberimin doğruluğu bir kez daha teyit edildi.
DOĞRULAMADAN BİR GÜN SONRA
İlk olarak sivil toplum kuruluşlarından bir yetkili, "Çok dikkat çekiyorsun" diye kulağımı çekmeye çalıştı ama olmadı tabii. Hep olumsuz haber yapıyormuşum, gerekçe bu. 29 Temmuz Pazar günü müzik ücreti aldıklarını, maliyetleri yüksek olduğu için böyle bir yöntem uyguladıklarını kabul eden ve yatırımcı olarak elbette haklılıkları bulunan işletmecinin ve dernek başkanının haberimizi doğrulaması gazetemizde yayımlandıktan sonraki gün yani 30 Temmuz'da bir haber ajansına bir haber düştü.
İNFAZ YAPIYORMUŞUM
Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü demiş ki aynen kendi ağzından açıklamasını veriyorum: "Çeşme'de her yıl, sezon ortasında veya sonuna doğru bu tür spekülasyonlarla karşılaşıyoruz. Adisyonda müzik ücreti geçtiğini ispatlamaları gerekir. Masa başında, duyumla haber yapmak olmaz. Sistematik bir şekilde her yaz Çeşme'ye vurmaya çalışıyorlar. Var mı bunun ispatı?
Şimdi de müzik parasını gündeme getirdiler. Getirin adisyonu. Haberi yazan arkadaşımız kiminle görüştü?
Bizlerle mi görüştü? Esnafla mı görüştü? Şikayetçi arkadaşla mı görüştü? Zabıtayla mı görüştü?
Kimseye sormadan bu yapılan infazdır.
Her seneki gibi bir infaz gerçekleştiriliyor.
Ama yiyip içtikten sonra, 'müzik bedeli' adı altında ayrıca para alındığına ben inanmıyorum. Varsa da bana göstersinler. Önümüze bir ispat koysunlar. İspat olmadan Çeşme'yi, Alaçatı'yı karalamak çok kolay. Her nedense sezon ortasında bu tür spekülatif haberler yapıyorlar. İnsanlar huzur ararken, etrafına bir ayna koysun, kendilerine baksınlar." Köfüncü, "Varsa gereğini yaparız" diyerek 20 yıldır sahada çalışan bir gazeteciyi yani beni infaz etmeye çalışıyor.
Hatta meslektaşım Hürriyet Ege Bölge Temsilcisi Deniz Sipahi de Alaçatı'da evi bulunduğunu, konuyu araştırdığını ve adisyon haberinin doğru olduğunu köşesinde yazdı.
GÜNDEMİ TAKİP EDİN
Eğer bir sivil toplum kuruluşu ya da bir meslek örgütünün başındaysanız, basına ve kamuoyuna açıklama birikim ve yetkisini kendinizde görüyorsanız sayın Köfüncü, size birkaç tavsiyem var. Biiir, her gün birkaç gazete okuyun, okuyun ki habere konu olan işletmecilerin bile var dediği bir olaya, yok deyip komik duruma düşmeyin.
İkiii, interneti takip edin, infaz ettiğiniz kişiyle (Benimle) bir görüşün, sorun. Üüüüç, temsil ettiğiniz meslek grubundan haberdar olun.
SİZ OLUMLU NE YAPTINIZ?
Masa başından haber yapmışım, haber doğru değilmiş, Çeşme'yi infaz ediyormuşum vesaire vesaire.
Bunlar sayın Köfüncü'nün şahsıma yönelik ithamları. Bir de "Haberi yazan arkadaşımız" diyor.
Ben sizin arkadaşınız değilim onu da hatırlatayım.
Bugüne kadar 20 yıllık gazetecilik geçmişimle bir fiil sahada çalışarak Çeşme'nin en az 10 bin olumlu haberini yapmışımdır. Çeşme'yi bu günlere taşıyan Yeni Asır'dır ve diğer basın emekçileridir.
Beni ve gazetemi infaz ediyorsunuz tamam.
- O zaman şöyle söyleyeyim Çeşme esnafı için meslek odası olarak sadece sizin çabanızla olumlu neler yaptınız?
- Somut örneklerini sayınız?
- Sayınız ki biz de buradan yazalım.
Ne belediyeden, ne kaymakamlıktan, ne de üst kuruluşunuzdan tek bir destek almadan ne katkı sağladınız Çeşme'ye hangi yeni uygulama ve fikre imza attınız?
Yeni bir uygulama, örnek bir çalışma, esnafta ses getiren 10 icraat sayın sayın Köfüncü.
SÖZÜN ÖZÜ
-Haberi masa başından yapmamışım değil mi?
- Yalan haber yapmamışım değil mi?
- Konunun muhatapları 'evet müzik ücreti alıyorum' demiş değil mi?
- Sizin esnafınızdan haberiniz yokmuş değil mi?
- Böyle durumlarda önce özür dilenir sonra da gereği yapılır sayın Köfüncü değil mi?