Turizm merkezi Alaçatı, yok gürültü sorunu, yok bakanlığın yeni projesi gibi birçok soru işaretleriyle sezona hazırlanırken kapıyı Kovid 19 çaldı. Her şey değişti.
Örneğin Alaçatı'nin ziyaretçi rekoru kıran ot festivali bu yıl sanal dünyada olacak. Mutfağa giren Alaçatı şefleri otlarla yaptıkları yemeklerin videolarını çekerek sosyal medyada paylaşacak.
Peki ya seneye? Salgın tehdidi kalktığında yine yüzbinler Alaçatı'ya gidecek mi? İşte bu sorunun yanıtını bekleyerek göreceğiz. Değişimden kastım da bu.
Kovid 19'dan Önce (KÖ) hayatımız hepinizin bildiği gibiydi. Kovid 19'dan Sonra (KS) ise nasıl olacak henüz bilmiyoruz. Ama öngörüler var. Kesin olan, köklü değişimler olacak. Hijyen bu değişim sıralamasında ilk sırada yer alacak. Sosyal mesafe uzun bir süre geçerliliğini koruyacak. İş yapma şekilleri değişecek. Dolayısıyla işin özü para kazanma modeli de değişecek.
Meslekler, eğitim sistemi, aklınıza ne gelirse hepsinde bir değişim olacak, olmalı.
İZMİR'İN RİSKİ GÜCÜ OLACAK
Bu değişime ayak uyduran KS'de daha güvenli bir hayat sürebilecek.
Uyduramayanın işi zor. Kovid 19 bittikten sonra yeni bir virüsün farklı bir mutasyona uğrayıp tekrar küresel tehdit olmayacağını kimse garanti edemez. En azından şimdilik. İzmir bu değişime hazır olmalı. Rakamlar açıklandı. Türkiye genelinde vaka sayısı olarak ikinci sıradayız. Durumun ciddiyeti ortada. Yani değişim için bu verileri, itici güç olarak görmeliyiz.
Kovid-19 salgını nedeniyle uygulanan sosyal izolasyon, evden çalışma ve karantina tedbirleri aslında çok da kullanmadığımız yenilikleri de mecburen hayatımıza dahil etti. Kaçımız video konferans uygulamalarını kullanıyorduk. İş hayatının profesyonelleri dışında bu kadar yaygın kullanımı yoktu. App Annie araştırma şirketinin raporuna göre sadece mart ayında üç dijital markanın video konferans uygumalarını indirme sayısı 62 milyona ulaştı. Yerli yazılımcılar harıl harıl evden çalışarak rekabete hazırlanıyor.
DEĞİŞİME DİRENEMEYİZ
Kovid 19 bizi teknolojiye daha çok bağımlı kılacak. İşte ana değişim de bu olacak. Diyeceksiniz ki zaten teknoloji bağımlısıyız. Hayır bu öyle cep telefonundan sadece sosyal medya hesaplarını takip etmek gibi değil. Gerçekten teknoloji bağımlısı olacağız. Günlük hayatımızı teknolojiyle yöneteceğiz, yatırımlar teknoloji kullanılarak yapılacak. Ticaret teknolojiyle daha da yüksek ilişki içinde olacak. Bu kaçınılmaz. KS'den sonra hayat kısmen normale döndüğünde bile teknolojinin getirdiği kolaylıklar nedeniyle yaşam buna göre şekillenecek. Tarımda, hayvancılıkta, inşaatta, gıdada, siyasette her şeyde teknoloji, ileri teknoloji, yazılımlar, uygulamalar, nesneler arası internet aklınıza ne gelirse hepsinde daha geniş bir kullanım alanı oluşacak. Bunları kullanma eğitimleri bile yine teknoloji sayesinde olacak. Geçen yazımda değişime hazır mısınız diye sormamın nedeni bu. Değişim kapıda. Değişimin karşısında durmak da zaten akıl işi değil.