Virüs de olsa yazın o baştan çıkaran havası hepimizi bir yerlerden bir yerlere götürecek. Peki bu virüs ortamında nereye gitmek gerek? Türkiye bu açıdan zengin bir ülke. Canınız nereyi çekerse oraya gidebilirsiniz ama bir yer var ki benzeri yok. Ayvalık.
Herkes o deyimi biliyor. Hani balık- Ayvalık deyimini. Ama Ayvalık sadece bu değil. Ötesi, hatta onun da ötesi var.
Azı değil daha çoğu var. Bunun dışında şu anda büyük bir değişimin de içinde.
Hani büyüklerimizin bir sözü vardır. Bugün paha biçilemeyen yerler için söyler, derler ki "Buralarda eskiden ot bitmezdi" ama günümüzde bu sözü söylemelerinin altındaki en büyük neden, hayatlarının en büyük pişmanlığındandır. O ot bitmeyen yerdeki araziyi ya satmıştır ya da büyük bir fırsat değerini anlayamadan elinden kayıp gitmiştir.
11 KİLOMETRELİK PLAJ
İşte bugün Ayvalık böyle bir yer. Tek farkla. Eskiden de değerliydi şimdi de değerli. Sadece farkında değiliz.
UNESCO Geçici Miras Listesi'ndeki Ayvalık, salgın döneminde belki de en güvenli turizm destinasyonu. Plaj sayısı ve genişliği olarak sosyal mesafenin en rahat uygulandığı yer. Oteller de öyle restoranlar da öyle. Ayvalıklı da bu konuda en üst bilince sahip. Bu bir.
YOK, YOK, ÖTESi ÇOK
Lezzeti ikincisi, gerçekten benzeri yok.
Su altından, su üstüne, ormanlarından tarihine, müzelerden 2 binin üzerindeki tescilli binasına, eğlencesinden huzuruna, kültüründen dostluğuna, zindelik sunan yaşam biçiminden spor imkanlarına kadar ne ararsanız var. Yok, yok. Dediğim gibi ötesi çok. Hele gastronomisi, işte onu çoktan aşmış bir yer. Lezzet olayı biliyorsunuz, artık günümüzün en büyük turizm argümanı. Bugün bir çok yerde Ayvalık lezzetinin taklitleri var. Hakikisinin adresi Ayvalık.
TURIZM, TURiZMCiYLE OLUR
Küresel turizm anlayışında da büyük bir değişim yaşanıyor. Türk turizminde her yer salgın dönemini aşmanın formülünü ararken Ayvalık ne yaptı, biliyor musunuz? Böylesine zorlu bir dönemde geleceğin turizmini inşa etmeye başladı.
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, alışılagelen siyasetçilerden farklı biri.
Yaşadığı kentin nimetlerinden faydalanan değil, o nimetleri artırmaya çalışan siyasetçi çok sık karşımıza çıkmaz.
Kendisi de turizmci. Hedefi Ayvalık'ı Türk turizminin değil dünya turizminin gözbebeği haline dönüştürmek.
BARANER İŞ BASINDA
Üç gün kendisiyle beraberdim. Net bir şekilde söyleyebilirim ki bu dönüşüm olacak. Çünkü projeleri uçuk kaçık değil, gerçek-yalın ve uygulanabilir. İlk iş olarak Uluslararası Gurme Destinasyonlar Birliği'ni kurdu. Başkan Yardımcısı ise Türk turizmini dünyaya pazarlayan Hüseyin Baraner. 45 yılı aşkın süredir Türkiye'ye turist getiren Baraner seyahat endüstrinin en ünlü iş insanı. Bir çok titri var. Dünya Kardeş Şehirler Birliği Genel Sekreteri. 2006 yılında kurduğu Tourexpi, dünya turizminin nabzını tutuyor. İkisi birlikte konusunda uzman profesyonellerle kafa kafaya verip, Ayvalık için inanılmaz bir rota çizdi. Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan da aynı frekansta olunca bir işi halletmek için elzem olan fikir ve güçbirliği inşaası da tamamlanmış oldu.
HEDEF DÜNYALIĞI
İşte bu ekip Model Ayvalık adıyla tanımladıkları yeni turizm anlayışını uygulamaya koydu. Bunu bir kaç kelimeyle özetlersek, dünyada betonların arasında turizm devri bitti. Sağlık, tat, kültür, doğanın saf halini yaşama devri başladı. Ayvalık bu iş için biçilmiş kaftan.
Baraner, dünya turizm rotasına Ayvalık'ı sokmak için çalışmaya başladı. Bugüne kadar dediği her işi yapan bir adamın bu çalışması kamu ve yerel yönetimin güç birliğiyle kesin olacaktır.
ELİNİZİ ÇABUK TUTUN
Ayvalık'ta turizmcilerle de bir araya geldim. Konaklamadan, yeme içme sektörüne kadar hepsiyle de görüştüm.
İnanılmaz bir sinerji var. İki ay önce başlayan bu çalışma aslında meyvelerini vermeye bile başladı. Sadece son bir ayda Ayvalık'ta 890 konut satıldı.
Söylemek istediğim şu, tatil yapacaksanız bir gidin. Yatırım yapacaksanız elinizi çabuk tutun. Çünkü yakında ama çok yakında Ayvalık uçacak.