Otekme var ya, şort giydiği için, otobüste herkesin içinde bir kadına atılan tekme...
O tekme şort giyen kadına değil, bütün kadınlara atıldı.
Şort bir bahane. Bugün şort olur tekmenin sebebi, yarın mini etek, öbürsü gün pantolon... Sadece giysisi değil hareketi, davranışı da tekme sebebi olabilir bu ülkede. Güldüğü için de dövülebilir.
"Sen bir kadınsın gülme!" diye.
Aynı erkekler "Karı gibi gülme!" diye kadını ve gülmeyi bir aşağılama sebebi olarak da görebilirler.
Kadını küçümseme ve aşağılama vardır "erkek"liğin yüceltildiği bizim gibi toplumlarda.
Ama işte, işin aslı, kadını küçümserken kendilerini, yani erkekliği küçümsediklerinin farkında olmamaları.
Kadını tekmeleyen herkes zavallıdır, o tekmeye sahip çıkan herkes de...
Kadın veya erkek fark etmez. Ama erkek olarak kendini kadından üstün görüp ona karışma hakkı olduğunu düşünen erkekler daha zavallıdır.
TEPKİLERİN NEDENİ
Bayramda yaşanan bu olay büyük tepki çekti. Tüm toplumun diyemeyeceğim ne yazık ki. Çünkü yukarıda söylediğim gibi kadını ikincilleştiren bir toplumsal anlayışımız var. Ve bu yüzden pek çok kişi de sessiz kaldı.
Bu sessizlik ve saldırganın olayın üzerinden günler geçmesine rağmen yakalanmaması, yakalandıktan sonra serbest bırakılması tepkilerin daha da büyümesine neden oldu.
Ne olduğunu hatırlayalım. Saldırgan yakalandı ve savunmasını pervasızca yaptı. Yukarıda sıraladığım gerekçelere sığındı. Kadınlar açık gezerse döveceğini söyledi. Devlet onları cezalandırmadığı için kendisi ceza verirmiş falan...
Böyle bir durumda ne olması gerekir?
Elbette bu kişinin tutuklanması. Ama maalesef ki nöbetçi savcı "basit bir yaralama" diyerek serbest bıraktı, bu yürüyen bombayı.
Tepkiler büyüyünce yeniden yakalandı ve bu kez tutuklandı. Tutuklanmasından da öte yargılandığında ceza görmesi için yasa değişikliği yapılacağı açıklandı. Adalet Bakanlığı yaralanmanın hafif olup olmadığına bakılmaksızın kasıtlı yaralamalara da tutuklama geleceğini söyledi.
GÜZEL GELİŞMELER
Olması gereken de buydu. Bu açıdan sevindik. Umutlandık. Bir önemli husus da kabinenin tek kadın bakanı olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın sessizliği bozması oldu.
Olayı duyduğunda hem insan olarak hem kadın olarak hem de bir bakan olarak çok üzüldüğünü söyledi. Murat Yetkin'e yaptığı açıklamada, "Bu feci saldırının kızımızın kıyafet tercihinden dolayı yapılmış olması beni daha da üzdü" dedi. Çünkü geçmişte kıyafetinden dolayı kendisi de üzüntü yaşamış biriydi.
Üniversite sınavını dereceyle kazanmış olmasına rağmen, üstelik İstanbul'da yaşadığı ve yaşadığı şehirde üniversiteye gitmek istemesine rağmen "başörtü" yüzünden Boğaziçi Üniversitesi'ne gidememiş ve kendisini başörtüsüyle kabul eden Bilkent Üniversitesi'ni tercih etmek zorunda kalmıştı.
İşte bu yüzden sadece üzülmekle kalmamalı sayın Bakan. Yine de sonra olanlar güzel gelişmeler. Umudum, bundan sonra başörtülü, şortlu giyiminden veya davranışından dolayı şiddete uğrayan her kadının yanında olabilmemiz.
Ama mama demeden...