Doğru söz zehirden acıdır

Kimi insanlara kusurlarını, yanlışlarını, düzensizliklerini, ortaya çıkaran sözleri yüzüne karşı söylenmesi çok acı gelir. Çünkü çoklukla bu tür insanlar ya açıklarının ortaya çıkmasını istemezler, ya da doğru sandıkları hareketlerinin yanlış olduğunu kabul etmezler. Tıpkı bizim İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen gibi...

BAK ŞU KONUŞANA

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Yeni Asır Gazetesi ve muhabirlerine karşı Akreditasyon 'eşitlik' ilkesine aykırı davranışına sessiz kalan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, söz konusu hükümet aleyhine açıklamalar olunca maşallah bülbül kesiliyor. Misket Hanım, Danıştay'ın 147. kuruluş yıldönümü törenine TRT ve Anadolu Ajansı dışında medya kuruluşlarının alınmamasını oldukça endişe verici bulmuş. Misket Hanım İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği toplantıya Yeni Asır Muhabirini almadığında aynı endişeyi taşımasını, açıklamasını beklerdik ama o zaman 'dut yemiş bülbül gibi' sessizdi.

"MASKEMDEN KORKMA KANSER BULAŞICI DEĞİL"

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi işletme öğrencilerinin düzenlediği sosyal sorumluluk projesine sizlerin de destek olmanızı bekliyorum. Aralarında yeğenim Nazmiye Dinçer'in de bulunduğu bir grup öğrenci, Örgüt Kuramı dersi kapsamında "Maskemden korkma kanser bulaşıcı değil" sloganıyla sosyal sorumluluk projesi düzenlemiş. Proje kapsamında kanserli çocuklara oyuncak kitap yardımında bulunacaklarını da sizlerle paylaşmak istedim.

KEF FARKLI BİR KİTAP

Günümüzün genç yazarlarından olan kardeşim İsmail Emre'nin ilk eseri 'Kef' kitap vitrinlerdeki yerini aldı. Kef'i diğer kitaplardan farklı kılan özelliklerden birisi ise eserin yüzde 70'inin el yazısıyla basılmış olması. İsmail Emre'nin kitabıyla ilgili şu görüşünü sizlerle paylaşmak istedim.

"Ben onu çok sevdim. Bir erkeğin bir kadını sevdiği gibi değil sadece, bir ümmetin peygamberine düşkünlüğü gibi sevdim. Ben onun her halini sevdim. Güldüğünde cennet bahçesini yaşatan, hüznünde semanın bulutlarına yaklaşan çehresini sevdim. Uyku mahmuru gözlerini, avuç içlerini, kaşlarını, kirpiklerini, dudağının kenarında fark edilmeyen küçücük benini sevdim. Cennet anaların ayakları altındaydı. Anamın ayağının altını öpmüşlüğüm vardı. Havva'mın ayağını öpmekse o teneşirde yatarken nasip oldu. Ben onu öyle sevdim. Dilimde tek duamdı. Ben semaya kaldırınca ellerimi Rabbimden yalnız onu diledim. Rabbim bilirdi gönlümden dökülenleri. Semanın melekleri duama "amin" derdi. Çünkü ben onu öyle çok sevdim. Dualarım yarım kalmadı. Gündüzümde, gecemde, işimde, düşümde hala o var. Biliyorum ki bu dünya bir sürgün yeri ve benim dünya sürgünüm elbet bitecek. Ben onu ölümü özler gibi sevdim. Ben onu çok sevdim.

Pilav günü

Benimde mezunları arasında yer aldığım Salihli Keli Mahallesi Zafer İlkokulu mezunları 17 Mayıs Pazar günü okula destek olmak için pilav günü düzenledi. Tüm mezunlarımızı bir araya getirmek dayanışma ruhunu yeni nesillere taşımak ve örnek olmak adına düzenlenen etkinliğe bugüne kadar Zafer İlköğretim Okulu'ndan mezun olanları bekliyoruz