• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Söz konusu Can Dündar olunca YUNUS KARAKAYA

Söz konusu Can Dündar olunca

yunus.karakaya@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.08.2015, 00:00
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen'in "Basın Özgürlüğü Ödülü" verilen Can Dündar'ın "Emek Hırsızlığı" ile suçlanmasıyla ilgili nasıl bir açıklama yapacağını merak ettiğimi dile getirdiğim bir yazı kaleme almıştım.
Kendine ait sitelerin editörüne sigorta yapmayan, e-mail ile işten atan, kendi çevresinden bile tepki toplayan Can Dündar'ın bu durumu hakkında Başkan Dikmen ne açıklama yapacak acaba? diye sormuştum.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen'den gelen cevap aslında beni şaşırtmadı ve çok güldürdü. Misket Dikmen cevabında basında sosyal güvenceye önem verdiklerini belirterek akıllara ziyan bir şey söylemiş: "Bu olayda net bir görüş oluşturulabilmesi için yargı kararı beklenmelidir."
Bu açıklama üzerine Misket Dikmen'in yaptığı basın açıklamalarını şöyle bir araştırayım dedim. Adliyeye intikal etmiş bir sürü açıklama yapmış ama hiçbirinde nedense yargı kararını beklememiş.
Mesela;
Aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın da bulunduğu Şok, Millet, Posta, Yurt, Bugün, Özgür Gündem, Aydınlık ve Birgün gazetelerinin sorumlu müdür ve yetkilisi 18 gazeteci hakkında "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 7,5 yıla kadar hapis istenmesinin ardından sazı eline alan Misket Dikmen hemen açıklama yapmış.
Söz konusu Can Dündar ve havarisi olunca daha Savcı'nın iddianame hazırladığı bir aşamada, mahkeme kararını bile beklemeden Misket Dikmen, "Basın ve ifade özgürlüğü adına utanç verici bu tür olumsuz gelişmelerin artık yaşanmamasını temenni ediyor, meslektaşlarımızın yanında yer aldığımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz." demiş.
Peki Misket Hanım, aynı hassasiyeti Can Dündar'ın bir mail ile işten çıkarttığı Saim Tokacoğlu için niçin göstermediniz?

Tuncer'in soruları neden cevapsız?

Egeekspress'in Genel Yayın Yönetmeni Mutlu Tuncer de İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen'e birtakım sorular soranlardan. Ama Mutlu Tuncer de sorularına bir türlü cevap alamıyor.
Peki, Mutlu Tuncer hangi sorularına cevap arıyor:
- Misket Hanım, Şeref Divanı Üyesi Tuncer'in sorularını cevaplamamanızın bir özel nedeni var mı?
- Mutlu Tuncer ve bazı gazetecilerin yazdıkları yazılarda eleştiri yaptıkları için cemiyetten atılmasına imza verdiniz mi? Yoksa "Basın özgür olmalı" deyip karşı mı çıktınız?
- Gazetecilerin yazdıkları yazılardan dolayı cemiyetten atılmasına imza verdiyseniz, sizin basın özgürlüğü konusunda vereceğiniz demeçleri samimi bulmazsak, haksızlık mı etmiş oluruz?
- Basın özgürlüğü konusunda fikriniz yeni mi değişti?

İki örnek Kaymakam

Bugünkü yazımın bu bölümünde iki Kaymakam'dan bahsedeceğim.
Birincisi Karabağlar Kaymakamı Mehmet Sadık Tunç. Sayın Tunç'un başlattığı ''Yorgun Çınarlara Vefa Borcu'' projesi büyük beğeni topluyor. Mart ayından beri devam eden proje ile tespit edilen 140 yaşlıya 7 yaşlı bakım uzmanı ve bir kişisel bakım uzmanı ile destek sağlandığı öğrenildi.
İkinci Kaymakamımız ise Manisa'nın Demirci İlçesi'nden...
Demirci'de yaşayan cüce Azime Şen'in polis sevgisini öğrenen Kaymakam Atila Kantay talimat vererek, polis ekiplerinin her gün Azime'nin evinin önünde tur atmasını istemiş. Amaç Azime'nin yüzünün bir nebze olsun daha fazla gülmesine sağlamak.
Üç odalı evlerinin yola bakan penceresinden gün boyu gelip geçenleri izleyen Azime, bir anda polis arabasını görünce mutluluğu bir kat daha artıyormuş. Demirci Kaymakamı Atilla Kantay, hem Azime'nin mutluluğuna ortak olmak hem de ailesinin ihtiyaçlarını öğrenmek için Şen ailesini ziyaret etmiş.
Ne dersiniz iki kaymakamımız da alkışı hak etmiyor mu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA