Cumhuriyet tarihinde yaşanmış askeri muhtıraları anlatan "Balans Ayarları" ve "Darbe İçinde Darbe" adlı kitapları ile Türk demokrasi tarihine ışık tutan eserler kazandıran kıymetli ağabeyimiz, duayen gazeteci Erol Maraşlı'nın "Türkiye'de Askeri Darbe Teşebbüsleri" adlı kitabını okuyanlar vardır mutlaka.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından Erol Maraşlı ağabeyden fikir almak istedim.
"Türkiye'de Askeri Darbe Teşebbüsleri" kitabını, "Gezi olaylarını"da bir "darbe teşebbüsünün testi" olarak gördüğünü dile getirdiğini söyleyen Maraşlı ağabeyimin benimle paylaştıklarını sizlerin de okumanızı rica ediyorum.
Herhalde gerekçeleri geçmiş darbe ve muhtıralarda gördüğümüz gerekçeler olmayacak.
Atatürk ilkelerinden sapmak, şeriatın gelmesi, kardeş kavgası vb... Zaten böyle bir gerekçe ile savunma yaparlarsa buna ancak kargalar güler..
15 Temmuz darbe teşebbüsü ise diğerlerine benzemeyen, şu vakte kadar gerekçesi de açıklanmayan ve TSK'nın "emir ve komuta zinciri" içinde yapılmayışı dikkate değer.
Şurasının altı çizilmeli ki Türkiye'nin borç sarmalından kurtulması, prangalarını koparması silah sanayinde batıya ve ABD ye olan bağımlılığını azaltması, özellikle Ortadoğu, Orta Asya, Uzak Doğu ve Arap ülkelerinde işbirliği ve etkinliğini üst seviyeye çıkarıp ekonomik gücünü neredeyse sanayileşmiş bazı ülkelerin seviyesine yaklaştırmış olması, bazılarının uykularını kaçırıyordu...
O halde diğer darbe ve muhtıralarda gördüğümüz gibi TSK içindeki bulabilecekleri yandaşlara darbe yaptırarak Türkiye'nin yine eski Türkiye seviyesine çekilmesi temin edilmeliydi.
2002'den sonra halkın oyları ile iktidar olan Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider Türkiye üzerinde planlar yapan bazılarının bu heveslerini ve planlarını sekteye uğratıyordu.
Batıya muhtaç yoksul bir ülke, halkı yoksulluk içinde kıvranan bir üçüncü dünya ülkesi, istedikleri zaman dizayn edebilecekleri ve emirlerini uygulatacakları idareciler ve elbisesini bile ABD'nin himmet ile giyebilen, vurucu gücü zayıf bir Türk ordusu göremeyecekleri için düğmeye basıldı ve Türkiye'ye ihanet edebilecek bir kesim üzerinden bazı askerler devreye sokularak, darbe girişimi yapıldı.
Gerek ABD gerekse AB'nin darbe girişimi başladığında karşı çıkmak yerine teşebbüsün neticesine göre tavır sergilemeleri de gözlerden kaçmadı.
Şurası bir gerçek ki "Paralel Devlet Yapılanması'nın üst akılı" buradaki piyonlarını devreye sokarken halkın karşı koyma ve iktidara getirdiğine sahip çıkma duygusunu, azmini ve eylemini hesaba katmamış olacaklar ki kurguladıkları teşebbüs akamete uğramış oldu.
Ancak faturası ağır oldu. Şehitler, yaralılar, kandırılmış Mehmetcikler... Sönen ocaklar...
Türk askerini Türk askerine vurduranlar...
Elbette hesabını yargı önünde verecekler; bu tablo onların eseri, haince ve kanlı...
DEVAMI BİR SONRAKİ YAZIMDA