7 Haziran seçimlerinin kaybedenlerinden biri aslında CHP lideri Kılıçdaroğlu'ydu.
Genel Başkan olarak girdiği bir seçimi daha kaybetmiş, hatta partisinin oyunu da düşürmüştü.
Ama 7 Haziran'dan sonra yaptığı doğru hamlelerle bu seçim yenilgisini hem kendi partisine hem de kamuoyuna unutturdu.
Medyanın da desteği ile adeta seçim kazanmış bir lider gibi hareket etti.
Koalisyon görüşmelerinde uzlaşmacı bir görüntü içerisinde oldu.
Tüm oyun planını hükümet kurma görevinin Ahmet Davutoğlu'ndan sonra kendisine verilmesi üzerine kurmuştu.
Eğer görevlendirme yapılsaydı daha önceki "Saraya gitmem" açıklamasına rağmen Beştepe'ye gidecek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önüne bir kabine listesi koyacaktı.
Kılıçdaroğlu'nun Başbakanlığı'ndaki CHP azınlık hükümeti Meclis'ten güvenoyu alamasa da, hükümet kurmak için verilen 45 günlük süre kesildiğinden, ikinci 45 günlük süre başlayacak ve Türkiye, olası erken seçime Kılıçdaroğlu'nun Başbakanlığındaki hükümetle gidecekti.
Tabii evdeki hesap çarşıya uymadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu oyunu sezerek seçim hükümeti için süreci başlattı.
Böylece Kılıçdaroğlu'nun müthiş planı boşa çıktı.
Her ne kadar planını hayata geçiremese de Kılıçdaroğlu'nun hakkını teslim etmek lazım...
Son iki aydaki performansıyla sanıldığı kadar 'siyaset acemisi' olmadığını gösterdi.
Liderliğini iyiden iyiye pekiştirdi...
Kurultayda karşısına çıkmaya hazırlanan rakipleri bu kararlarını yeniden gözden geçirmeli...
Çünkü Kılıçdaroğlu artık o eski Kılıçdaroğlu değil...
CHP önseçimi YSK'ya soracak mı?
Kasım'daki seçimde CHP adaylarını nasıl belirleyecek?
CHP örgütü şu sıralar bu soruya yanıt arıyor.
Tüzüğe göre adayların yüzde 85'inin önseçimle gelmesi şart.
Ancak daha 4 ay önce önseçimden çıkan milletvekilleri haklı olarak yeniden bu yarışa girmek istemiyor.
CHP yönetimi "YSK'ya görüş soracağız"dedi ama bu açıklama kimseyi tatmin etmedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, İzmir'den aday olunca 2'nci bölgede kontenjanın düşürülmesi gündeme gelmiş, parti yönetimi de örgüte "Bu konuyu YSK'ya soracağız" demişti.
O tarihte Yeni Asır'ın haberiyle ortaya çıkan bir gerçek gündeme bomba gibi düşmüştü.
CHP yönetimi kontenjanın düşürülmesiyle ilgili YSK'ya görüş falan sormamıştı...
4 ay sonra önseçim konusunda da aynı yolu izlemeyeceklerinin bir garantisi yok...
Zaten YSK'nın da CHP'ye "Önseçim yapmayın" diyeceğini sanmıyorum.
Partinin tüzüğü son derece net.
Tek yol tüzük kurultayı toplayıp, bu seçim için önseçim maddesini iptal etmek...
Bu durumda İzmir'de önseçimden çıkanlar ( Atila Sertel dahil) yeniden listeye yazılır.
Kontenjandan aday yapılanlar ise listeler belli olana kadar uykusuz geceler geçirir...
Yıldırım yeniden İzmir'e mi?
AK Parti'de 7 Haziran'da parlamentoya veda eden 3 dönem mağdurlarının 'Ankara hasreti kısa sürecek' demiştik...
Zaman bizi haklı çıkardı.
AK Parti'nin Eylül ayındaki kongresinde yapılacak
tüzük değişikliği ile 7 Haziran'da 3 döneme takılanlar ve 3'ncü kez seçilenlerin yeniden aday gösterilmesinin önü açılacak...
Peki bu karar İzmir'i nasıl etkileyecek?
En önemli etki Binali Yıldırım'ın yeniden kentten aday gösterilme ihtimalinin ortaya çıkmasıdır.
7 Haziran'da İzmir'de sert bir düşüş yaşayan AK Parti'nin Kasım'daki olası seçimde en büyük kozunun Binali Yıldırım olacağını tahmin etmek zor değil...
Binali Yıldırım'ın İzmir ikinci bölgeden aday yapılması durumunda
Kılıçdaroğlu'nun rakibi olacağını da hatırlatalım...
Yıldırım yeniden İzmir'e gelir ya da gelmez..
Kesin olan bir şey var.
Kasım'daki seçim açık ara Türkiye tarihinin en kritik ve sonucu en çok merak edilen seçimi olacak...
Yeni Asır''a VURMANIN dayanılmaz hafifliği
İzmir'de gazeteci etiketiyle iş takibi yapan leş kargalarının tek bir ezberi var...
Yeni Asır'ı karalamak...
Sosyal medya denilen çöplük tam bu kargalara göre bir mecra...
140 karaktere sığan karaktersizlikleriyle Türk basınının ulu çınarı Yeni Asır'la ilgili ipe sapa gelmez dedikodular üretiyorlar.
Bu dedikoducuların büyük bölümünün Yeni Asır İnsan Kaynakları'nda iş başvurusu var!
Yarın çağırsak koşa koşa gelip işbaşı yapacaklar.
Bazıları kendilerinden başka kimsenin okumadığı kıytırık internet sitelerine büyükşehir ve ilçe belediyelerinden reklam almak için Yeni Asır'a saldırıyor.
Büyükşehir Basın Danışmanı Reşat Yörük'e rüştlerini ispat etmeye çalışıyorlar..
***
Hani Anadolu takımlarındaki topçular üç büyüklere
transfer olmak için Fenerbahçe maçlarında hayatlarının futbolunu oynar ya...
İşte bu tiplerdeki hastalıklı psikoloji tam olarak bu...
Yeni Asır'a vurarak adını duyurma, rüştünü ispatlama çabası...
Onlar da çok iyi biliyor ki; bir gazetenin etkinliği ve gücü sadece tirajla ölçülmez.
Kaldı ki; Yeni Asır bölgesel bir yayın organı olmasına rağmen İzmir ve Ege'nin en çok okunan üç gazetesinden biridir...
Emin olun Yeni Asır bu karaktersizlerin iddia ettiği gibi bir durumda olsaydı; İzmir Büyükşehir Belediyesi bizi bitirmek için bu kadar uğraşmazdı.
Yeni Asır'ın haberlerinin yarattığı etkiyi en iyi Reşat Yörük bilir...
İnanmayan ona sorsun...
Bu arada o çok satıldığı düşünülen gazeteler var ya...
Hepsinin tirajları yerlerde sürünüyor.
CHP'li belediyeler toplu alımları kestiği anda bitecekler...
Bir de çok tıklandığı sanılan internet siteleri var...
Yeni Asır'ın internet sitesinin günlük ziyaretçi sayısının yarısına bile ulaşamıyorlar...
Sık kullanılanlara eklenmeye müsait leş kargalarına ve onların yazdıklarına inanıp RT yapan saftiriklere duyurulur...