CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel'in istifası siyaseti bilenler için sürpriz olmadı.
Aziz Kocaoğlu'nun CHP'ye dayattığı Alaattin Yüksel aşısının tutmadığı, tutmayacağı daha ilk günden belliydi.
Arkasındaki büyükşehir desteğine rağmen 12 oy farkla kazandığı seçimden topal ördek olarak çıktı...
Örgüte bir heyecan ve dinamizm getiremedi...
Genel merkezle uyumlu çalışamadı...
İl başkanından çok genel başkan adayı gibi hareket etti...
Kılıçdaroğlu sonrasını planladıkları Çeşme toplantıları...
Kimselere danışmadan başlattığı ve tutturamadığı 'laiklik için ışık söndürme' eylemi...
Dahiyane 'Milli mutabakat hükümeti' önerisi...
Körfezin çevresinde oluşturmaya çalıştığı ancak sadece büyükşehir işçilerini getirebildiği 'laiklik zinciri' projeleri...
9 aylık il başkanlığından akılda kalan icraatları sadece bunlar oldu...
Mesaisini ve enerjisini daha çok Urla'da yaptırdığı yeni evinin iç ve dış dizaynına harcadığı...
Yakın arkadaşı Mustafa Moroğlu'nun adeta gölge il başkanı gibi hareket ettiği iddialarına hiç girmeyelim...
Filmin neden ve nasıl koptuğunu anlatarak yazıyı bitirelim...
Yüksel kendiliğinden istifa etmedi...
Bizzat Kemal Kılıçdaroğlu'nun isteğiyle bu kararı aldı...
Kılıçdaroğlu'nun Seferihisar programının Tunç Soyer tarafından hazırlanması bardağı taşıran son damla oldu.
Adı 2019'un Büyükşehir adayı olarak geçen Tunç Soyer'in bu kadar öne çıkmasına ne Yüksel ne de Kocaoğlu tepkisiz kalamazdı...
Kılıçdaroğlu'nu arayıp telefonda kendince ayar vermeye kalktı...
Ancak hiç beklemediği bir yanıtla karşı karşıya kaldı...
"O zaman istifa et kardeşim..." O da öyle yaptı...
Daha doğrusu yapmak zorunda kaldı...
Bu istifa CHP'deki 2019 Büyükşehir adaylık yarışının bugünden başladığı ve Kocaoğlu- Yüksel ekibinin ilk raundu kaybettiği anlamına geliyor...