İki gündür Savcı Ayhan Yılmaz tarafından hazırlanan İzmir'deki bir grup akademisyene yönelik FETÖ/PDY soruşturmasının iddianamesini okuyorum...
Her satırda biraz daha şaşırarak, biraz daha hayretler içinde kalarak...
FETÖ, dışarıdan 'ilim irfan yuvası' gözüyle baktığımız bazı üniversiteleri ne hale getirmiş de bizim haberimiz yokmuş...
Koca koca profesörlerin, doçentlerin, havalı akademik unvanlara sahip adamların yaptıklarını okudukça "Bunlar nasıl akademisyen?" diye sormaktan kendini alamıyor insan...
29 tutuklu sanık hakkında 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istenen 129 sayfalık iddianamede yok yok...
Pensilvanya'da FETÖ elebaşını ziyarete gidenler...
FETÖ'nün "Üniversiteyle ilgili bir sıkıntınız var mı" sorusuna "Sizin himmetiniz sayesinde herhangi bir sıkıntımız yoktur" cevabını verenler...
İzmir'e döndükten sonra örgüt evlerine topladıkları üniversite personeline "Fetullah Gülen metafizik olarak Hz. Muhammed ile görüşüyor.
Kendisi sahabe olduğu kadar mehdidir.
Atatürk deccaldır. İzmir bizim başkentimiz" diyen üst düzey yöneticiler...
Gülen'den aldıkları "Bu bir cihattır, alkol alabilir hatta zina da yapabilirsiniz" talimatını gizli gizli örgüt üyelerine yayanlar...
Asıl işi servis taşımacılığı olan üniversite imamına kayıtsız şartsız itaat edenler...
Üniversitede düzenlenen yemek yarışmalarına adı FETÖ ile özdeşleşen 'maklube' yemeğini kendi elleriyle yaparak katılanlar...
FETÖ'nün stand-up'çısı Atalay Demirci'yi kampuste ağırlayanlar...
Ölü yıkayıcısı olarak başladığı memuriyet hayatında başarı merdivenlerini hızla tırmanarak fakülte yöneticiliğine terfi edenler...
Akademik görevlere aday olurken FETÖ'cü abilerinden onay alanlar...
FETÖ'nün düzenlediği etkinliklerde üniversite personelini görevlendirenler ve daha neler neler...
İddianamenin her satırı, her sayfası ibretlik...
15 Temmuz kanlı FETÖ kalkışmasından sonra akademik kadrolarda yuvalanmış örgüt üyelerini temizlemek için üniversite yönetimlerinin yaptığı çalışmaları takdir ediyor ve samimi buluyorum...
Ancak FETÖ'nün bazı üniversiteleri yıllardır bir ahtapot gibi sardığı çok açık...
O nedenle mücadele hiç hız kesmeden devam etmek zorunda...