31 Mart'ta Türkiye genelinde yerel yönetim seçimleri yapılmış ve beş yıllığına görev yapacak yeni yerel yöneticilerimiz seçilmiştir. Her şeyden önce halkın verdiği oylarla seçilen tüm mahalle muhtarları ve ihtiyar heyeti üyelerine, ilçe ve il belediye başkanlarına ve meclis üyelerine yeni görevlerinde canı gönülden başarılar diliyor, seçim sonuçlarının ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Artık seçimler geride kalmış, yeni bir döneme girilmiştir. Yerelde yaşanan sorunlar mercek altına alınmalı, seçim atmosferinin doğasında bulunan gerginlikler unutulmalı, kentimiz, ilçemiz ve halkımız için yerel yönetimlerin başarılı olması hepimizin ortak hedefi haline gelmelidir.
KALKINMA TEMEL HEDEF
Bilindiği gibi tüm toplumların en büyük ve en önemli beklentisi kalkınmadır. Türkiye, gerek genelde gerekse yerelde ekonomik büyümenin getirdiği kalkınmadan çok, kalkınmanın getirdiği ekonomik büyümeye ihtiyaç duymaktadır. Bir başka ifadeyle büyüme her zaman kalkınmanın garantisi değildir, ancak kalkınma zincirin devamında mutlaka büyümeyi de beraberinde getirecektir. Dolayısıyla seçimler sonrası yerel yöneticilerimizden en büyük beklentimiz yönetecekleri bölgede kalkınmaya önem vermeleridir. Yeni yerel yöneticilerin, tüm toplum kesimlerinin inisiyatif almalarına imkan verecek bir yerelden kalkınma anlayışıyla çalışmaları doğru olacaktır. Böylece yerel, yerelin ortak aklıyla yarınları şekillendirebilecektir.
ESNAFLA İŞBİRLİĞİ
Tarihsel süreç boyunca yönetim sistemlerinden edinilen tecrübeler insanlığı demokrasiye yönlendirmiştir. Demokrasilerde halkın kendi geleceğini belirleme ve bu geleceği şekillendirecek idarecileri seçme imkanı bulunmaktadır.
Katılımcı demokrasilerde, toplum kesimleri sivil inisiyatifler oluşturarak veya kurumsal örgütleri aracılığıyla yerel yönetimlerin karar süreçlerinde etkili olmaya, temsil ettikleri kesimler ile genel olarak halkın ve kentin çıkarlarını korumaya çalışmaktadırlar. Bu bağlamda yeni yöneticilerden en büyük beklentimiz, yerelin en büyük ve en önemli sosyo-ekonomik kesimi olan esnaf sanatkarlarımız ile yoğun işbirliği yapmaları olacaktır. Zira yerel kalkınmanın en önemli aktörü, gerek sayıları gerekse yarattıkları istihdam ve katma değer ile esnaf sanatkarlar olacaktır. Esnaf sanatkarlarını dikkate almayan, onlarla işbirliğine imkan tanımayan, onların gelişme kanallarını açamayan bir yerelden kalkınma anlayışının başarılı olamayacağı nesnel bir gerçekliktir. İzmirli esnaf sanatkarlar ve teşkilatları, kentin kalkınmasına destek vermeye, bunun için diyaloğa ve işbirliği yapmaya, imkanlarını seferber etmeye hazırdırlar.
EKONOMİ İÇİN BÜYÜK FIRSAT
Yerel seçimlerin ardından Türkiye'de seçimsiz geçecek yeni bir dönem başlamıştır. 4. 5 yıl boyunca herhangi bir seçim takviminin öngörülmediği bu süreç, yapısal reformların uygulanması ve katma değeri yüksek üretim modeline geçilmesi için bir fırsat olarak algılanmalıdır. Ekonomik ve sosyal reformlara yoğunlaşılmalı, özellikle ekonomideki yapısal sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi hedeflenmelidir. Bu doğrultuda Yeni Ekonomi Programı (YEP) çerçevesinde planlanan adımlar süratle hayata geçirilmelidir.
Sürecin sonunda cari açık sorununu çözmüş, katma değeri yüksek üretim yapan, üretimden aldığı güçle istikrarlı büyümeyi yakalamış sağlıklı bir ekonomiye kavuşmak, Türk halkının ortak beklentisidir.