Yüksek öğretim gören genç kuşakların daha iyi yetişmelerini sağlamak için ele alınması gereken pek çok konu var. Günümüzde yüksek öğretim kuruluşlarının çağdaş uluslararası kriterleri de göz önünde bulundurarak eğitim reformu yapmaları gerekiyor. Öyle ki, genç insan kaynakları öncelikle küresel koşullara uygun bilgi, beceri ve yetkinlikler geliştirebilsinler. Günümüzde sadece kendilerine verilen bilgileri öğrenen bireylere değil, araştırma ve yenilik yapma konularında daha yetenekli bireylere ihtiyaç duyuluyor.
KRİZ VE İSTİHDAM
Ülkemizde yüksek öğretime yoğun bir talep var. Çok sayıda genç nüfusa sahibiz. Üniversitelerimizin kapasiteleri genç kuşakların beklentilerini karşılamaya yeterli olamıyor. Öte yandan çok sayıda üniversite mezunu genç de çalışmak için iş bulamıyor. Ayrıca aradığı niteliklerde üniversite mezunu bireyler bulamadığını söyleyen çok sayıda da iş yerleri var. O zaman, ister istemez, şu soru akla geliyor. Üniversitelerimizin eğitim programları ve imkanları iş dünyasının beklentilerine uygun bireyler yetiştirmeye yeterli olamıyor mu? Buradan çıkaracağımız sonuç; ülkemizdeki genç insan kaynaklarını daha iyi değerlendirmek zorundayız.
İşsizlik sorununun bir nedenini de bütün dünyada yaşanan ekonomik kriz. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayımlanan 2009 Dünya Çalışma Raporu, ekonomik kriz nedeniyle dünyada 20 milyon kişinin, Türkiye'de ise 2 milyon kişinin işini kaybettiğini belirtiyor. Dünyayı saran küresel kriz şirketleri olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Tüm ülkeler küresel krizle baş etmeye çaba harcıyor. Çeşitli ülkeler rekabet gücünü kaybeden sektörlerden gelen talepleri göz önünde bulundurarak uyguladıkları teşvik paketleriyle işletmelere destek olmaya çalıştılar. Ancak artan bütçe açıkları nedeniyle bu teşviklerin sürdürülmesi de mümkün olamıyor.
Özellikle yüksek öğretim gören genç kuşakların iş bulabilmeleri için hangi önlemlerin alınması gerekiyor? Ülkemizde istihdamın artırılması ve işsizliğin azaltılması için yeni yatırımların yapılmasına ihtiyaç duyuluyor. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre ülkemizde bir kişiye istihdam sağlamak için yapılacak yeni yatırım maliyeti 248 bin TL düzeyinde bulunuyor. İstihdam yaratmanın parasal maliyetinin yanı sıra yatırım konularında çağdaş bilgi, teknoloji, alt yapı ve düzenli pazarlara sahip olmak da büyük bir önem taşıyor. Ayrıca devam eden küresel kriz koşulları da yeni yatırımların yapılması için uygun bir ortam oluşturmuyor.
SOSYAL DIŞLANMA
Bu güçlüklere karşın genç kuşaklar uluslararası standartlara uygun bilgi, beceri ve yetkinlikler kazanmak zorunda. Yüksek öğretim alanında yapılan eğitimlerin, yayın ve araştırmaların iş dünyasına ve topluma yararlı katkılarda bulunmaları gerekiyor. Ayrıca iş dünyasında değişen koşulların yakından izlenmesi de büyük bir önem taşıyor. Eğitim sistemimizde karşılaşılan bir takım darboğazlar yeni teknolojileri uygulayabilen nitelikli bireylerin yetişmesini zorlaştırıyor. Bu durum ülkemizde gençlerin işsiz kalmasını ve sosyal dışlanmayı artırıyor. Genç kuşakların istihdamını artırmak ve iş dünyası ile bütünleşmelerini sağlamak için daha bilinçli çabalar harcamak zorundayız.