Yapmakta oldukları ürünleri geliştirmeye ve üretimin verimliliğini artırmaya kafa yoran elemanlar iş hayatında daha başarılı sonuçlar almaktadır. Kuşaklar arasında algılama ve değerlendirme farklılıklarının olması doğal karşılanmalıdır. Genç kuşakların yeni fikirleri göz ardı edilmemelidir. Ayrıca yetişkinler genç kuşakları kendileriyle birebir karşılaştırmamalı ve onları kendileri gibi olmaya zorlamamalıdır.
İş dünyasında rekabet gücü kazanmak için artık büyük bir şirket olmak zorunlu değildir. Ölçek ekonomisi yerine rekabet edebilir şirket büyüklüğünü tasarlama, değişimle baş edebilmek için esnek bir yapı kazanma, hızlı karar verme ve küresel iş birlikleri kurma konuları giderek daha çok önem kazanmaktadır. Küresel rekabet, yenilikleri izleme ve üretim yönetimi süreçlerinin şirketlerin stratejik hedefleri kapsamında ele alınması gerekmektedir.
Geleceğin Güvencesi
Şirketlerin rekabet gücünü artırmak için kendi bünyelerinde deneyimli elemanlarla yaptıkları köklü yenilik ve atılım süreci inovasyon olarak tanımlanmaktadır. Öneri sistemi ve katılımcı yönetim anlayışı şirketlerde inovasyonun kültürel alt yapısını oluşturmaktadır. Dünyayı saran rekabet nedeniyle yabancı ürünlere karşı daha güçlü ve daha yenilikçi önlemler almak zorunlu olmaktadır. Bir şirketin inovasyon yapabilme yeteneği o şirketin rekabet gücünün ve geleceğinin bir güvencesidir.
İnovasyon para ile satın alınabilecek hazır bir çözüm paketi değildir. Bir şirketin yıllar önce kurulmuş olması değil, yenilikçi ve inovasyona duyarlı olması değerini daha çok artırmaktadır. Şirketlerde organizasyon geliştirme ve yeniden yapılanma çalışmaları inovasyonu öngören bir bakış açısıyla ele alınırsa daha başarılı sonuçlar vermektedir. Çalışan elemanlar inovasyon yapabilmek için işle ilgili düşüncelerini rahatça söyleyebilmeli ve yenilikçi uygulamalar yapabilmelidir.
Yönetim hiyerarşisinde bir yöneticinin çok kimseyle doğrudan iletişim kurması kuruluşlarda verimsizliğe sebep olmaktadır. Sürekli emir ve talimat altında çalışan elemanlar kendi yeteneklerini ortaya koyma ve inovasyon yapma konularında zorluk çekmektedir. Sürekli değişim ve rekabet ortamında yaşamaktayız. Geleceğe yönelik çok sayıda alternatif bulunmaktadır. Bu nedenle kuruluşların yönetim ve üretim modellerinin küresel rekabetle ve değişim süreciyle baş edebilmesi için yeniden yapılanma konusunun gündeme gelmesi gerekmektedir. Ayrıca yöneticiler iş süreçlerini daha bütünsel bir açıdan ele almak ve sorunları uzun vadeli düşünmek zorundadır.
Sürdürülebilir Başarı
Başarılı olabilmek için başka kuruluşları taklit etmek çözüm değildir. Her kuruluş ancak kendisine özgü projelerle başarıya ulaşılabilmektedir. İş hayatında amaç sadece pazar payını artırmak ya da para kazanmak da değildir. Geleceğe yönelik yeni fırsatları görmek ve değerlendirmek sürdürülebilir bir başarı için büyük bir önem taşımaktadır. İş dünyasında rekabet üstünlüğü sadece ucuz iş gücüyle kazanılmamaktadır. Çalışanların beyin gücünü iyi değerlendirmek, iş süreçlerinde yenilikler yapmak ve katma değeri artırmak zorunlu olmaktadır. Yüksek katma değer ve rekabet gücü kazandırmayan yatırım projeleri gelecek açısından büyük bir risk oluşturmaktadır.